OECD’nin verilerine göre, üye ülkelerde 1970’te evlenme oranı her bin kişide ortalama 7 ila 9 iken, son yıllarda bu oran ortalama binde 4,6’ya geriledi.
OECD, evlenme oranlarıyla ilgili raporunda üye ülkeler arasında bu oranda büyük farklılıklar bulunduğuna işaret etti.
Şili, İtalya, Lüksemburg, Portekiz, İspanya ve Slovenya’da evlilik oranlarının binde 3,5 veya daha az olduğu kaydedilen raporda, ABD ve Türkiye’de bu oranının binde 7 ya da daha üstü olduğu belirtildi.
OECD ülkelerinin çoğunda evlilik oranları düşüyor
Raporda, OECD ülkelerinin çoğunda 1970’te her bin kişide 7 ila 9 olan evlenme oranının 1995’te her bin kişide 5 ila 7’ye düştüğü ifade edildi.
Birçok OECD ülkesinde evlenme oranının 1995’ten sonra da gerilemeye devam ettiğine işaret edilen raporda, örnek olarak Portekiz’de, 1995’te binde 6,6 olan evlenme oranının 2014’te binde 3’e indiği belirtildi.
Şili, Lüksemburg ve Meksika’da evlenme oranının binde 2’ye düştüğü ifade edilen raporda 1995-2014 arasında sadece İrlanda, Letonya ve İsveç’te evlenme oranlarında artış görüldüğü kaydedildi.
AB ülkelerinde evlilikler azalırken boşanmalar arttı
AB ülkelerinde de 1965-2013 arasında evlenme oranları azalırken boşanmaların arttığı görüldü.
AB’nin resmi istatistik kurumu Eurostat’a göre, 2013’te AB ülkelerinde yaklaşık 2,1 milyon evlilik ve 943 bin boşanma gerçekleşti. Bu, binde 4,1 evlenme ve binde 1,9 boşanma oranı olarak da ifade ediliyor.
Eurostat’ın açıklamasında 1965-2013 yıllarında, AB’deki evlilik oranının yüzde 50'ye yakın oranda azaldığı kaydedildi. Boşanma oranı ise 1965'te binde 0,8’den 2013'te binde 1,9'a yükseldi.
Evlenme yaşı yükseldi
OECD verilerine göre, azalan evlenme oranlarına ortalama evlenme yaşındaki artışlar eşlik ediyor.
1990'ların başında ilk evlilikte yaş ortalaması kadınlar için 25,3, erkekler için 27,8'di. 2014'e kadar ilk evliliğin yaş ortalaması kadınlar için 30,3'e, erkekler için 32,6'ya yükseldi.
OECD raporunda İsveç'te kadınlar için ortalama evlenme yaşının 33,3 ve erkekler için ise 35,8 olduğu belirtildi. Türkiye'de, kadınların ortalama evlenme yaşının 25, erkeklerin ise 28 olduğu kaydedildi.
Avrupa'da çocuksuzluk oranı artıyor
Fransa Ulusal Demografi Çalışmaları Enstitüsü raporu, Avrupa genelinde 1970'lerde doğmuş kadınların yaklaşık beşte birinin çocuk sahibi olmadığını ortaya koydu.
Araştırmada, 1970'lerde doğan Kuzey Avrupalı kadınların yüzde 15'inin çocuk sahibi olmadığı ve bu oranın Batı Avrupa'da yüzde 18'e çıktığı belirtildi.
Çocuksuzluk oranının zirve yaptığı Güney Avrupa'da 1970'lerde doğan kadınların yüzde 20'sinin çocuk sahibi olmadığı kaydedilirken, çocuksuzluktan en çok etkilenen ülkelerin Yunanistan, İtalya ve İspanya olduğu ifade edildi.
Araştırmada çocuksuzluk oranının artışına yanlış aile politikaları, artan işsizlik ve kadınların hem iş hem ev hayatında çalışmak zorunda kalmalarının neden olduğuna işaret edildi.
Bazı ülkeler doğum oranının artırılması için teşvik veriyor
Dünya Bankası verilerine göre, birçok Avrupa ve Doğu Asya ülkesinde de doğum oranları düşüyor.
Genç nüfus ve toplam nüfusun azalmasından endişe eden birçok ülke, farklı teşvik yöntemleriyle doğum oranını artırmaya çalışıyor.
Çin'de tartışmalı tek çocuk politikasının sona erdiği 2016'dan bu yana doğum oranı yüzde 7,9 artış gösterdi. Çin ayrıca ikinci çocuğu yapmaları halinde çiftlere para desteği vermeyi gözden geçiriyor.
Güney Kore hükümeti, aileleri bebek sahibi olmaya özendirmek için 10 yıldır 70 milyar dolarlık teşvik programı uyguluyor.
Singapur hükümeti, anne-babalara ilk ve ikinci çocukları için teşvik olarak 8 bin dolar, üçüncü ve dördüncü çocuklar için de 10 bin dolar veriyor.
Finlandiya'da ise yeni annelere "doğum paketi" ile destek veriliyor. Yaklaşık 50 farklı eşyanın olduğu büyük bir kutuda, bebek kıyafetleri, pijamalar, kitaplar, bakım ürünleri ve oyuncaklar gibi temel ihtiyaçlar bulunuyor.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 1993'te aldığı bir kararla 15 Mayıs'ı “Uluslararası Aile Günü” olarak ilan etmiş ve 1994 yılından itibaren de tüm dünyada kutlanmaya başlanmıştır.
Kaynak: AA