Yeni tip koronavirüs (COVID-19) salgınıyla mücadele kapsamında alınan önlemlerin gölgesinde Harem-i Şerif’e gelen Filistinlilerin maske takmaya özen gösterdiği görüldü.
Arife günü yatsı namazından itibaren Mescid-i Aksa'ya gelen Filistinlilerin sayısı sabah namazında binlere ulaştı. Ayrıca işgal altındaki Doğu Kudüs'ün uzak mahalleleri ile İsrail'e bağlı Filistin kentlerinden Mescid-i Aksa'ya gelmek isteyen Filistinli Müslümanlar da Harem-i Şerif'in içinde bulunduğu Eski Şehir bölgesine çıkan yollarda araçlarıyla uzun kuyruklar oluşturdu.
Kur'an-ı Kerim tilaveti ve teşrik tekbirleriyle bayram namazına kadar Mescid-i Aksa'da bekleyen on binlerce Müslüman, namazdan sonra okunan bayram hutbesini dinledi. İsrail'in başkenti Tel Aviv ve çevresinde mülteci konumunda bulunan yüzlerce Afrikalı Müslüman da bayram namazını Harem-i Şerif'te kıldı.
Kudüs İslami Vakıflar İdaresi’nden yapılan yazılı açıklamada, Harem-i Şerif'te 27 bini aşkın Müslüman'ın bayram namazı kıldığı belirtildi.
Kudüs ve Filistin Müftüsü Şeyh Muhammed Hüseyin tarafından okunan bayram hutbesinde, fanatik Yahudilerin Mescid-i Aksa’ya düzenlediği baskınlara dikkati çekti.
Şeyh Hüseyin, İsrail’in Filistinlilere ve kutsallarına yönelik ihlallerine işaret ederek Yahudilerin Harem-i Şerif’te söz sahibi olmasına asla izin verilmeyeceğini vurguladı.
İslam dünyasının yaşadığı parçalanmışlığa da değinerek Müslümanlara birlik çağrısı yapan Şeyh Hüseyin, İslam dünyasının birliğinin önemine işaret etti. Şeyh Hüseyin, hutbenin sonunda Mescid-i Aksa'nın kurtuluşu ve Müslümanların birliği için dua etti.
Ayasofya ve Türkiye bayraklı afiş
Öte yandan Mescid-i Aksa’daki Kubbet’us Sahra ile Kıble Mescidi arasında yer alan revaklara Hamas mensupları tarafından, üzerinde Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi ve Türkiye bayrağı ile Mescid-i Aksa’nın fotoğrafının yer aldığı dev bir afiş asıldı.
Afiş üzerinde Arap ve İslam aleminin bayramının kutlandığı tebrik mesajı yer alırken, İsrail hapishanelerinde bulunan Filistinli tutuklulara da kurtuluş müjdesi mesajı verildi.
Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin egemenliği ihlal ediliyor
Mescid-i Aksa ve Kudüs'teki vakıflar, İsrail ile Ürdün arasında 26 Ekim 1994'te imzalanan barış antlaşmasına göre Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunuyor.
Daha önce Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin izni dahilinde Mescid-i Aksa'yı ziyaret eden Yahudiler, 2003'ten bu yana Vakıflar İdaresinin egemenliğini ihlal eden İsrail'in tek taraflı kararı çerçevesinde polis eşliğinde Müslümanların kutsal mabedine giriyor.
İsrail makamlarının bu tek taraflı kararını tanımayan Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, Müslümanların egemenliğini ihlal edici bu tür girişleri baskın olarak tanımlıyor.
İşgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa, Müslümanların ilk kıblesi olma özelliğini taşıyor.
Yahudiler, içinde Kıble Mescidi ile Kubbetu's Sahra Camisi'nin yanı sıra müze, medreseler ve büyük avlunun yer aldığı Mescid-i Aksa Külliyesi altında, sözde "Süleyman Mabedi kalıntılarının bulunduğu" iddiasıyla kazı çalışmaları yapıyor, Mescid-i Aksa'da kendilerinin de ibadet etme hakları olduğunu savunuyor.