BAE haber ajansı WAM'a açıklamalarda bulunan Gays, tüm dünyanın sadece petrol sektöründe yaklaşık 12 trilyon dolar değerinde yatırımlara ihtiyacı olduğunu belirtti.
Gays, yatırımlar konusundaki adımların hızlı bir şekilde atılmaması durumunda sonuçların mevcut küresel enerji krizinden daha şiddetli olabileceğini ifade etti.
Geçtiğimiz yıllarda sektörde öne çıkan zorluklardan birinin petrol piyasalarında yaşanan dalgalanmalar ve arz talep dengesizliği olduğuna işaret eden Gays, halihazırda günlük 99 milyon varil olan petrol talebinin 2045'te tahminen 110 milyon varile ulaşacağını söyledi.
Gays, enerji sektöründeki en önemli zorlukların enerji kullanımının dönüşümü ve genel olarak enerjinin özelde ise petrolün geleceği konusunda yaşanabileceğini kaydederek, OPEC'in tek enerji türüne bağlı kalmak yerine her tür enerjiyi değerlendirme politikası benimsediğini dile getirdi.
Enerji yatırımlarındaki gecikmenin petrol fiyatlarındaki keskin dalgalanmalardan kaynaklandığını söyleyen Gays, OPEC'in rolünün petrol piyasasındaki istikrarı korumak olduğunu ifade etti.
OPEC'in 2045 yılına kadar küresel ekonomi, petrol ve enerji talebi ile arzına ilişkin orta ve uzun vadeli tahminlerini içeren 31 Ekim tarihli "2022 Dünya Petrol Görünümü" raporunda, Kovid-19 salgınının en sert hissedildiği 2020'in petrol endüstrisinde talebin en çok düştüğü yıl olarak tarihe geçtiği açıklanmıştı.
Güney Afrika'da 18 Ekim'de düzenlenen enerji konferansında yaptığı açıklamada Gays, petrol üretimini azaltma kararı alan OPEC+ grubunun küresel petrol piyasasında kriz yaşanmasını önlemek için uygun zamanda hareket ettiğini söylemişti.
Ne olmuştu?
Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve OPEC dışı bazı üretici ülkelerden oluşan OPEC+ grubunun enerji ve petrol bakanları, Avusturya'nın başkenti Viyana'da 5 Ekim'de düzenlenen toplantıda, günlük petrol üretimini kasımdan itibaren 2 milyon varil azaltma kararı almıştı.
Bu karar üzerine Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Direktörü John Kirby, 11 Ekim'de ABD Başkanı Biden'ın, Suudi Arabistan ile ilişkileri yeniden gözden geçirdiğine dair açıklamalarda bulunmuştu.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Farhan ise ülkesinin ABD ile stratejik ilişkilere sahip olduğunu ve ham petrol üretiminde azaltmaya giden OPEC+ kararlarının ekonomik sebeplerle alındığını ifade etmişti.
OPEC+ kararının siyasi olduğu ve Ukrayna-Rusya Savaşı'nda Rusya'ya destek anlamına geldiğine ilişkin yorumlar yapılmış ve eleştirilerden en büyük payı örgütün en büyük ortağı durumundaki Suudi Arabistan almıştı.