Filistin meselesi, Yemen savaşı, Körfez krizi ve ABD-İran gerginliğinde devreye giren Muskat yönetimi, son dönemde bölgenin "uzlaşı elçisi" olarak öne çıktı.
Arap Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkan Yardımcısı, Mısırlı siyasi analist Muhtar Gabbaşi yaptığı açıklamada, bir süredir üstlendiği uzlaştırıcı rol nedeniyle Muskat'ı "Arapların Cenevresi" olarak niteledi.
Gabbaşi, Umman yönetiminin, İsrail de dahil olmak üzere uluslararası ve bölgesel güçlerle dengeli ilişkileri bulunduğunu söyledi.
Umman'ın nükleer anlaşmada ABD, Avrupa Birliği ve İran arasında ara buluculuk yapmasının yanı sıra Körfez İşbirliği Konseyinin (KİK) önemli üyelerinden biri olduğunu, ilişkilerinde gözettiği denge nedeniyle Yemen'deki "Kararlılık Fırtınası" operasyonuna katılmadığını belirtti.
Gabbaşi, Muskat'ın son 15 aylık dönemdeki rolünün yakınlaştırma ve uzlaştırmada dikkati çektiğini ve taraflara yakınlığından dolayı özellikle de İran-ABD krizine çözüm bulmaya aday olduğunu dile getirdi.
Umman resmi ajansı ONA'nın 2 Kasım 2019'daki haberine göre, ABD Dışişleri Bakanlığının yıllık raporunda, Umman'ın bölgesel ve uluslararası düzeyde "kalıcı ve önemli bir ortak" olduğu vurgulanmıştı.
Muskat yönetiminin 15 ay içinde bölgede ara bulucu rolüyle kendini gösterdiği gelişmeler şöyle sıralanabilir:
Filistin davası
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, 26 Ekim 2018'de Muskat'ı ziyaret etti ve Sultan Kabus bin Said ile bir araya gelerek "barış sürecini ilerletmenin yollarını" ele aldı. Bu, bir İsrail başbakanının 1994'ten beri Umman'a yaptığı ikinci ziyaret oldu.
Umman Dışişleri Bakanı Yusuf bin Alevi, Netanyahu'nun ziyaretinden bir gün sonra, ülkesinin İsrail ile Filistin'in birbirine yaklaşmasına yardımcı olmaya çalıştığını açıkladı.
Bin Alevi, 31 Ekim 2018'de Ramallah'ta Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile görüşerek, Umman Sultanı'nın, Netanyahu'nun ülkeyi ziyaretiyle ilgili kaleme aldığı mektubunu iletti.
Umman, 26 Haziran 2019'da Ramallah'taki diplomatik misyonunu yeniden açmaya karar verdi.
Umman'ın İsrail-Filistin meselesinde oynadığı rolü aktarırken Mısır ve Ürdün dışındaki diğer Arap ülkelerinin İsrail ile açıktan diplomatik ilişki kurmadığını belirtmekte yarar var.
Yemen dosyası
Umman, Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçlerinin Yemen'de İran destekli Husilere karşı 2015'te başlattığı operasyona katılmadı.
Muskat, Birleşmiş Milletler (BM) ara buluculuğu üzerine 4 Aralık 2018'de koalisyon güçlerinin elindeki Husi yaralılardan oluşan yeni bir grubun ülkeye gelmesini kabul ettiğini duyurdu.
İngiltere Dışişleri Bakanı Jeremy Hunt, Yemen'deki barış sürecini görüşmek üzere 1 Mart 2019'da Körfez turuna başladı ve sırasıyla Umman, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'ni (BAE) ziyaret etti.
BM Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths, BAE ve Rusya'yı da kapsayan turu kapsamında Umman Dışişleri Bakanı Bin Alevi ile görüşerek, Yemen krizinin çözümüyle ilgili çabaları ele aldı.
Husilerin sözcüsü Muhammed Abdusselam başkanlığındaki bir heyet, Yemen krizindeki tıkanıklığı görüşmek için BM Yemen Özel Temsilci Yardımcısı Muin Şureym ile 30 Temmuz 2019'da Muskat'ta bir araya geldi.
Umman'ın çatışmaları sonlandırmak için taraflara müzakere çağrısı yapmasından beş gün sonra 22 Eylül 2019'da Yemen Başbakan Yardımcısı başkanlığındaki bir heyet, ülkedeki son gelişmelerle ilgili ikili görüşmelerde bulunmak için Muskat'a ulaştı.
Umman Dışişleri Bakanı Bin Alevi, 27 Eylül 2019'da BM 74. Genel Kurul toplantıları dolayısıyla gittiği New York'ta ABD Dışişleri Bakanlığı Yakın Doğu İlişkilerinden Sorumlu Müsteşarlığından David Schenker ve ABD Körfez İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Vekili Timothy Lenderking ile görüştü ve Yemen krizinin çözümü için ara buluculuk yapabileceklerini belirtti.
BM Yemen Özel Temsilcisi Griffiths, 3 Ekim 2019'da Muskat'ta bir grup Husi yetkiliyle görüştü.
Suudi Arabistan Savunma Bakan Yardımcısı Halid bin Selman'ın 12 Ekim 2019'da Umman Sultanı Kabus ile görüşmesinden birkaç saat sonra Umman Dışişleri Bakanlığı, "Yemen krizini sonlandıracak kapsamlı siyasi bir çözüme ulaşılmasını umuyoruz." şeklinde açıklama yaptı.
Uzun süredir siyasi istikrarsızlığın hüküm sürdüğü Yemen'de İran destekli Husiler, Eylül 2014'ten bu yana başkent Sana ve bazı bölgelerin denetimini elinde bulunduruyor.
Suudi Arabistan öncülüğündeki Arap koalisyonu güçleri ise Mart 2015'ten bu yana Husilere karşı Yemen hükümetine destek veriyor.
Körfez krizi
Umman, yıl boyunca, kendisinin yanı sıra Suudi Arabistan, BAE, Kuveyt, Bahreyn ve Katar'ın da üyesi olduğu KİK çalışmalarına başkanlık yaptı.
Muskat bu dönemde Körfez ülkelerinin farklı düzeydeki yetkililerinin katıldığı toplantılara ev sahipliği yaptı. Bunlar arasında Körfez krizine rağmen KİK üyesi ülkelerin Genelkurmay Başkanları ve Savunma Bakanlarının geçen ay düzenledikleri toplantılar öne çıktı.
Umman'ın dönem başkanlığı sürerken son günlerde Körfez krizinde yumuşama sinyalleri gelmeye başladı. BAE Abu Dabi Veliaht Prensinin eski danışmanı Profesör Dr. Abdulhalık Abdullah, Twitter hesabından paylaştığı mesajında, "Körfez anlaşmazlığının beklenenden daha erken çözülmesi için önemli gelişmeler olduğunu" ifade etti.
Kuveyt Dışişleri Bakan Yardımcısı Ahmed Nasır es-Sabah da Kuveyt resmi haber ajansına yaptığı açıklamada, "Gelecek günlerde Körfez krizinin çözümüne yönelik olumlu gelişmeler yaşanacak." ifadelerini kullandı.
Suudi Arabistan, Mısır, Bahreyn ve BAE, 5 Haziran 2017'de aldıkları ortak kararla Katar ile diplomatik ilişkilerini kestiklerini duyurmuştu. Bu ülkeler Katar'a karşı ekonomik ve siyasi abluka uygulamaya başlamıştı. Kuveyt, Körfez krizinde ara buluculuk rolünü üstlenirken Umman da izlediği tarafsız politikayla dikkati çekmişti.
ABD-İran krizi
Umman Dışişleri Bakanı Yusuf bin Alevi, İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif'in Umman'ı ziyaretinden kısa bir süre sonra, 28 Temmuz 2018'de dönemin ABD Savunma Bakanı James Mattis ile bir araya geldi.
Basında çıkan haberlerde Muskat'ın İran ile ABD arasında ara buluculuk yaptığı öne sürüldü. İran Dışişleri Bakanlığı, Washington'la ara buluculuk iddialarını reddetse de Tahran'ın Muskat ile ilişkisinin sürdüğünü bildirdi.
İran Dışişleri Bakanı Zarif, 8 Ağustos 2018'de ise Umman ve İsviçre'nin ABD ile diyalog konusunda bir ara buluculuk teklifi sunduğunu söyledi. Zarif, bununla birlikte ABD ile müzakerenin söz konusu olmadığını ifade etti.
Umman Dışişleri Bakanı Bin Alevi, 24 Mayıs 2019'da yaptığı açıklamada, ülkesinin ABD ile İran arasındaki gerginliği azaltmaya çalıştığı belirtti. Ülkesinin bu konuda yoğun temaslarda bulunduğunu vurgulayan Bin Alevi, uluslararası toplumu Umman'ın yaptığı gibi risklerin önüne geçmek için çaba sarf etmeye çağırdı.
Bin Alevi, bunun ardından Londra'ya giderken Tahran'a uğradı ve Zarif ile bir görüşme yaptı.
Umman, 21 Temmuz 2019'da İngiliz petrol tankerine el koyan İran'ı tankeri bırakmaya ve sorunları diplomatik yollarla çözmeye davet etti.
ABD'nin nükleer anlaşmadan çekilmesi ve İran'a sert yaptırımlar getirmesinin ardından Washington'u yeniden müzakere etmeye zorlamak isteyen Tahran, Mayıs 2019'da, nükleer anlaşmayı aşan bazı adımlar attı.
Başta Suudi Arabistan olmak üzere Körfez ülkelerinin çoğu ve ABD, İran'ı Körfez petrol gemilerini ve tesislerini hedef almak ve deniz ulaşımına tehdit oluşturmakla suçladı.
Umman ise bu dönemde tüm taraflarla iletişim halinde olduğunu bildirdi.
Muskat yönetimi, Washington'un nükleer anlaşmadan çekilmesinden önce anlaşmayla ilgili ABD-İran görüşmelerine aracılık etmişti.
Kaynak: AA