Lübnan'ın kuzeyindeki Trablusşam kenti Osmanlı mirası bakımından bazı Türkiye kentlerinden bile zengin. Kentin her köşesinde Osmanlı döneminden kalan tarihi varlıkları görmek mümkün.
Şehirdeki en önemli tarihi yapılarından Büyük El-Mensuri Camii'nde bulunan Sakal-ı Şerif, Sultan İkinci Abdülhamit Han tarafından kente bahşedilmişti.
Abdülhamit Han'ın bu yadigarı, kent sakinler için büyük bir anlam taşıyor. Ve bugüne dek ayrı bir ilgi görüyor.
Caminin imamı Ali Çelebi, Trablusşam'ın Osmanlı'ya bağlılığını ve Abdülhamit Han'ın bu kente verdiği özel önemi şu sözlerle ifade ediyor:
"Sultan II. Abdülhamit Han Trablusşam'ı onurlandırmak istedi. Çünkü bu şehrin onu sevdiğini ve 500-600 yıl boyunca Osmanlı'ya bağlılığını biliyordu. Bundan dolayı Topkapı Sarayı'ndaki Hz. Peygamberimize (s.a.v.) ait sakalı-şerifi Trablusşam'a armağan etti."
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) Trablusşam'daki Osmanlı mirasına sahip çıkıyor. Buradaki gerekli restorasyon, onarım ve bakım işlemlerini yürütüyor.
II. Abdülhamit Han’ın tahta çıkışının 25. yılı anısına Lübnan'a hediye edilen Hamidiye Saat Kulesi, bugün kentin en önemli simgelerinden biri.
İç savaş sırasında hasar gören kule 5 yıl önce TİKA'nın eliyle eski ihtişamına yeniden kavuşmuştu.
Trablus Belediyesi Tarihi ve Kültürel Varlıklar Komitesi Başkanı Dr. Halit Tedmuri Saat Kulesi'nin zamanında bir hayır işi olarak hayata geçirildiğini ve asıl amacının halka saati bildirmek olduğunu söyledi.
Tedmuri, "Bu kule ve etrafındaki park, Türklerin temelini koyduğu çağdaş şehircilik planlamasının bir parçasıydı" ifadeleriyle Osmanlı döneminin kentte bıraktığı izlerinin önemine atıfta bulunuyor.
Osmanlı döneminden kalan bir başka önemli yapı, Trablusşam Mevlevihanesi... Burası hem dini hem sosyal anlamda kentin incilerinden biri.
Yaklaşık 400 yıl önce Ebu Ali Nehri'nin kenarında kurulan bu yapı bugün Lübnan ile Türkiye arasındaki kardeşlik bağını simgeliyor.
TİKA Lübnan Koordinatörü Orhan Aydın Lübnan'daki çalışmalarını anlattı:
"Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı olarak gerçekleştirdiğimiz restorasyon projeleri 2016 yılında tamamlandı. Şu an Lübnan makamlarınca çevre düzenleme çalışmaları yürütülüyor. Yine TİKA'nın girişimleriyle buranın bir müzeye dönüştürülmesi projesi gerçekleştirilecek. Bu güzel tarihi eseri Lübnan'ın kültür ve turizmine kazandırmayı planlıyoruz."
Ortak tarih ve Osmanlı döneminden kalan bu yapılar Türkiye-Lübnan ilişkilerinin önemli temellerinden biri.
TRT Arabi'ye verdiği demeçte iki ülkenin arasındaki özel bağa vurgu yapan Türkiye Beyrut Büyükelçisi Ali Barış Ulusoy Osmalı mirasının cağdaş Lübnan tarihinin önemli bir parçası olduğunu belirtiyor:
"Lübnan Türkiye için çok özel bir ülke. Ortak tarih, kültür ve insan ilişkilerimiz var. Büyükelçilik olarak TİKA ile iş birliği içerisindeyiz. Bu değerli restorasyon çalışmalarını takip ediyoruz ve ileride başka restorasyon projeleri için Lübnan makamlarıyla çalışmalarımız devam ediyor. Çünkü Osmanlı mirası çağdaş Lübnan'da önemli bir yere sahip olmalı."
Osmanlı döneminde altın çağını yaşayan Trablusşam, geçmişten bugüne gelen bu ortak tarihin yaşayan eseri olarak varlığını sürdürüyor.
Muhabir: Ahmet Şalha – TRT Arabi