Maliye Bakanı Hammad Azhar, başkent İslamabad’da basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Hindistan’dan bazı ürünlerin ithalatına onay verdiklerini söyledi.
Azhar, Hindistan’da şeker fiyatlarının Pakistan’a göre yüzde 15-20 civarında daha ucuz olduğunu ve 30 Haziran 2021’e kadar şeker dahil diğer ürünlerin ithal edilmesine müsaade edeceklerini belirtti.
Karar olumlu karşılandı: Piyasayı canlandıracak
Pakistan’ın bu adımı, Hindistan Başbakanı Narendra Modi ve Pakistan Başbakanı İmran Han’ın karşılıklı mektuplaşmalarının ardından geldi.
Pakistan Konfeksiyon Kooperatifi Başkanı Muhammed Cavid Bilvani, yaptığı açıklamada, Hindistan’dan pamuk ve iplik ithalatının tekstil endüstrisini canlandıracağını ifade etti.
Bilvani, Pakistan’ın pamuk üretiminin son yıllarda yüzde 50 azaldığına işaret ederek, bu durumun tekstil sektörünü ve bağlı iş kollarını kötü etkilediğini dile getirdi.
Keşmir geriliminden sonra ticaret durmuştu
Hindistan, 5 Ağustos 2019'da yaptığı anayasa değişikliği ile Cammu Keşmir'in kendi kontrolündeki bölgesinin özel yönetim statüsünü kaldırarak, merkeze bağlı "Birlik Toprağı" statüsündeki 2 ayrı idari birime ayırmıştı.
Pakistan, bu eyleme tepki olarak Yeni Delhi yönetimiyle diplomatik ilişkilerinin derecesini düşürme kararı almış, tüm ihracat ve ticaret ilişkilerini askıya almıştı.
Her iki ülkede de birbirlerinin büyükelçisi bulunmuyor.
Hindistan ve Pakistan, 25 Şubat'ta ihtilaflı Keşmir sınırındaki ateşkese, tüm mutabakat ve anlaşmalara "mutlak riayet edilmesi" konusunda anlaşmaya varmıştı.
İki ülke başbakanları mektuplaştı
Hindistan Başbakanı Modi, Pakistan Başbakanı Han’a 23 Mart’ta gönderdiği mektubunda şu ifadelere yer vermişti:
"Komşu ülke olarak Hindistan, Pakistan halkıyla samimi ilişkiler arzuluyor. Bunun için terörden ve düşmanlıktan arındırılmış bir güven ortamı şart. Ekselansları, insanlık için bu zor zamanda, size ve Pakistan halkına COVID-19 salgınının zorluklarıyla başa çıkmanız konusunda en iyi dileklerimi iletmek istiyorum. Ekselansları, lütfen bunları en yüksek saygımın ifadeleri olarak kabul edin."
Dün, Pakistan Başbakanı Han, Hindistan Başbakanı Modi’ye gönderdiği mektupta, "Güney Asya’da kalıcı bir barış ve istikrarın, Hindistan ve Pakistan arasındaki sorunların ve özellikle Keşmir meselesinin çözümüne bağlı olduğuna inanıyoruz." ifadelerine yer vermişti.
Han, Pakistan halkının aralarında Hindistan’ın da bulunduğu tüm komşularıyla barışçıl ve iş birlikçi ilişkiler arzuladığını belirtmişti.
Keşmir sorunu nedir?
İngiltere, 1947'de sömürge olarak yönettiği Hindistan'dan çekilirken o dönemde bir prenslik olan Keşmir, bağımsızlıklarını yeni kazanan Hindistan ya da Pakistan ile birleşme konusunda tercihle karşı karşıya kaldı.
Nüfusunun yüzde 90'ı Müslüman olan Keşmir halkı, 1947'de Pakistan'a katılmaktan yana tavır alsa da dönemin prensi, Hindistan ile birleşmeye karar verdi.
Karara, Müslüman Keşmir halkı karşı çıktı. Pakistan ve Hindistan'ın bölgeye asker göndermesiyle taraflar 1947'de ilk kez savaştı. İki ülke arasında yine aynı nedenle 1965 ve 1999'da savaş çıktı.
Savaşların ardından sağlanan geçici ateşkes sonucunda Cammu Keşmir'in yüzde 45'i Hindistan'ın, yüzde 35'i Pakistan'ın kontrolünde kaldı. Bölgenin doğusundaki yüzde 20'lik bir kısım ise sınırdaş Çin'in hakimiyetine verildi.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), 1948'den itibaren aldığı kararlarla Keşmir'in askerden arındırılmasını ve geleceğinin halk oyuyla belirlenmesini öngörüyor.
Hindistan, halk oylamasına karşı tutum benimserken Pakistan, BMGK kararlarının uygulanmasını istiyor.