Kendisi ve ekibinin geçen sene Noel partileri düzenleyerek COVID-19 kısıtlamalarını ihlal etmekle suçlanan İngiltere Başbakanı Boris Johnson, parti içi muhalefeti ikna edemedi.
"Kendi koydukları kurallara kendileri uymuyor" eleştirileri altında oylama öncesi, Avam Kamarasındaki önde gelen Muhafazakar Partili isimlerden oluşan 1922 Komitesi üyeleriyle görüşen Johnson'ın son dakika çabaları sonuç vermedi.
Akşam saatlerinde yapılan oylamada gece kulüpleri gibi mekanlara girişlerde aşı veya test durumunu içeren belge gösterilmesine ilişkin madde, 126'ya karşı 369 oyla kabul edildi.
En büyük parti içi isyan
Ana muhalefetteki İşçi Partisinin evet oyu verdiği maddeyi, Başbakan Boris Johnson'ın lideri olduğu Muhafazakar Partiden 98 vekil desteklemedi.
Bir oylamada ilk kez bu kadar büyük bir parti içi muhalefetle karşı karşıya kalan Johnson, düzenlemeyi, kendisine "en kötü zamanda gelmiş en kötü lider" diyen İşçi Partisi lideri Keir Starmer'in verdiği destekle geçirebildi.
Johnson'ın teklifine hayır oyu verenler arasında sadece 2 hafta önceki ara seçimle parlamentoya giren Louie French de yer aldı.
Öfke artıyor
Johnson'ın 1922 Komitesinden destek istemesine rağmen aldığı bu sonuç, ona karşı artan öfkenin bir işareti olarak değerlendiriliyor.
1922 Komitesi mali işler sorumlusu Geoffrey Clifton-Brown, sonuca ilişkin değerlendirmesinde, Başbakan'ın Avam Kamarasına yeni kısıtlama tasarıları getirmeden önce milletvekillerine danışması zorunluluğunu artık anlaması gerektiğini söyledi.
Clifton-Brown, "parti içinde oldukça büyük bir bölünme olduğunu", isyanın boyutuna "çok şaşırdığını" dile getirdi.
Başbakan'ı bölünmüş bir partiyle nasıl devleti yöneteceği konusunda düşünmesi gerektiğini kaydeden deneyimli siyasetçi, yeni yılda bir liderlik mücadelesi olasılığına ilişkin soru üzerine, "Bence bu muhtemel. Uygulamalarını değiştirmesi gerektiğini anlamalı" dedi.
Başbakan'ı uyaran Clifton-Brown, "Artık tehlikede olduğunu anlamalı çünkü bunu anlamazsa, o zaman çok daha büyük bir tehlikede olacaktır" diye konuştu.
"Umarım doğru seçimi yapar"
Önde gelen muhalif isimlerden Mark Harper da iyi bir gece olmadığını, hükümetin milletvekillerinin mesajına kulak vermesi gerektiğini söyleyerek, "Ya dinler, tepki verir ve farklı şeyler yaparsın ya da sana söylenenleri görmezden gelirsin ve ne olursa olsun yoluna devam edersin. Bu seçim Başbakan'a kalmış. Umarım doğru seçimi yapar ve hükümetin işleyişini değiştirir" dedi.
Otoritesi sorgulanıyor
İşçi Partisi lideri Starmer ise alınan sonuca ilişkin, "Başbakan'ın zaten zarar görmüş otoritesine çok önemli bir darbe" değerlendirmesinde bulundu.
Hükümetin temel işlevlerini yerine getirmede çok zayıf olduğunu söyleyen Starmer, Johnson'a istifa çağrısında bulunmasa da "Başbakan ile kendi partisi arasındaki güven sorununun ne kadar derin olduğunu anlamanın çok önemli olduğunu düşünüyorum" dedi.
İşçi Partisinden gölge Sağlık Bakanı Wes Streeting ise Johnson'ın otoritesinin "parçalandığını" savunarak, "Bu olağanüstü, bir isyan. Hükümet çoğunluğunu kaybetti" değerlendirmesini yaptı.
Halk desteğini de yitirdi
Johnson'a sadece parti içinden değil halktan da tepki var.
Araştırma şirketi Opinium tarafından Observer gazetesi için yapılan son ankete göre, halkın yüzde 41'i İşçi Partisine, yüzde 32'si ise Muhafazakarlara oy vereceğini söyledi. Muhafazakar Parti, 2019'dan bu yana en düşük oranı alırken, ankete katılanların yüzde 57'si Johnson'ın istifa etmesi gerektiğini dile getirdi.
Johnson böylesine bir ortamda yarın Kuzey Shropshire'da yapılacak seçimlerin sonucunu bekliyor. Lobi kurallarını ihlal ettiği için istifa etmek zorunda kalan Paterson'dan boşalan koltuğu yeniden kazanmak, Başbakan'ın kendi koltuğunu koruması için büyük önem taşıyor.
15.2ºC
Ankara
