Başkent Tunus’un batısında yer alan Sicumi Göleti, biyolojik çeşitliliği ve zenginliği açısından Kuzey Afrika’nın dördüncü en önemli sulak alanı kabul ediliyor.
Çevresel kirlilik, inşaat atıkları ve kentsel gelişim nedeniyle gitgide alan kaybeden göletin yüz ölçümü 3 bin 500 hektardan 2 bin 600 hektara kadar inmiş durumda.
Başkentin “akciğeri” olarak nitelenen gölet, pembe flamingoların yanı sıra ördek çeşitleri, siyah sakarcalar, martılar ve leyleklere de göç zamanlarında ev sahipliği yapıyor.
Ülkenin ekosistem dengesine büyük katkı sağlayan gölet, dünyadaki sulak alanların korunması hedefiyle 1971'de 168 ülke tarafından imzalanan "Ramsar Sözleşmesi" kapsamında kayıt altına alınan listede de yer alıyor.
Sicumi Göleti'nde yaşanan kirlilik ekosistem için tehdit
Tunuslu çevre aktivisti Bedreddin Cuma, Sicumi Göleti'nin karşı karşıya kaldığı tehlikeleri ve çözüm yollarını anlattı.
Gölet çevresindeki kirliliğin ekosistem için büyük bir tehdit oluşturduğunu söyleyen Cuma, "Göletin en büyük düşmanı, bölgede bayındırlık işleri kaynaklı yıkımlardan oluşan atıklar. Bu atıklar su yollarını tıkamak suretiyle göletteki sulak alanın azalmasına neden oluyor. Ayrıca göletin yüzeyini dolduran atıklar, suyun derinliğinin azalmasına sebep oluyor" dedi.
Suyun derinliğinin azalmasının sıcaklığa neden olduğunu belirten Cuma, şöyle devam etti:
"Gölet sularında artan sıcaklıktan dolayı meydana çıkan zararlı gazlar, bitki ve böcek çeşitliliğinin yavaş yavaş azalmasının, hatta yok olmasının önünü açıyor. Göleti olumsuz etkileyen ikinci unsur ise, özensiz bağlantı kanallarından dolayı göleti besleyen yağmur sularına kanalizasyon sularının karışması. Bu kirlilik göletteki suyun yaşam kalitesini azaltıyor. Üçüncü unsur ise, çarpık kentleşmeden dolayı gölete yakın kısımlara kaçak yerleşim alanlarının yapılması."
"Tunus Ulusal Çevre Ajansı, göleti besleyen su kaynaklarını izlemeli"
Cuma, göletin temizlenmesi için ilk olarak bölgeye dökülen inşaat atıklarının kaldırılması gerektiğini vurguladı.
Tunuslu aktivist, "İskan ve Teçhizat Bakanlığının inşaat ve evsel atıkların geri dönüştürülmesi için çöp sahaları tesis etmesi gerekiyor. İlk adım, gölete atılan bu atıkların başka bölgelere yönlendirilmesi olmalı. Ayrıca Ulusal Çevre Ajansı, göleti besleyen su kaynaklarını ve su yollarını izlemeli. Gölette yaşayan canlı organizmaların korunması ve kimyasal atıkların önüne geçilmesi için bunu yapmak zorundayız" diye konuştu.
Sicumi Göleti'nin başkent Tunus’un en alçak noktası olduğuna dikkati çeken Cuma, sözlerini şu şekilde tamamladı:
"Gölet aynı zamanda yağmurdan dolayı yaşanabilecek su taşkınlarını doğal olarak önlemede çok önemli bir yere sahip. Alçakta bulunan gölete giden yağmur suları, göletin daha değerli olmasını sağlıyor. Sicumi Göleti tamamen koruma altına alınarak her türlü bakımı yapılmalı ve bölge halkının bilinçlenmesi için göletin önemini anlatan etkinlikler düzenlenmeli."
Sicumi Göleti göçmen kuşların önemli duraklarından biri
Tunus’u Temizle Derneğinden Temizlik Kampanyaları Koordinatörü Esma Zelima ise Sicumi Göleti'nin korunması için tüm ilgili bakanlıkların ortak çalışması gerektiği görüşünde.
Başkentin doğal zenginliklerinden Sicumi Göleti'ni korumak ve atıklardan arındırmak için çözüm bulunması gerektiğini belirten Zelima, "Bizim bireysel çabalarımız göçmen kuşların önemli duraklarından biri olan göleti temizlemeye ya da temiz tutmaya yetmiyor. Halkı bilinçlendirmek ve göletin önemine ilişkin çalışmalara katkı sunmak için birçok etkinlik düzenliyoruz. İklim değişikliğinden etkilenen Tunus'ta artık kış aylarında bile kuru bir iklim hakim olmaya başladı. Bu da gölete gelen göçmen kuş sayısının azalmasına neden oluyor" dedi.
Göleti kirletenlere karşı caydırıcı cezaların verilmesi gerektiğini vurgulayan Zelima, sivil toplum kuruluşlarına çevreyi korumaya yönelik çalışmalarını artırma çağrısı yaptı.