Polonya parlamentosunda konuşan Başbakan Mateusz Morawiecki, ülkeyi güvende tutmanın en büyük öncelikleri olduğunu, bu nedenle AB'nin göç anlaşmasına karşı çıkmaya devam edeceklerini söyledi.
Morawiecki, AB ve Alman hükümetinin aldıkları hatalı kararlarla 2014, 2015 yıllarında göçmenlerin Avrupa sınırlarına girmesine neden olduğunu belirterek şöyle devam etti:
"Biz Polonyalılar dayanışma ve merhametin ne olduğunu çok iyi biliyoruz. Hiç kimse, özellikle de Almanya, bize dayanışmayı öğretemez. Bize İkinci Dünya Savaşı tazminatı ödemesi gereken Almanya, bizi dayanışmaya çağırma cüretini göstermemelidir."
Polonya'nın çıkarları için oy kullanma hakkı ve görevleri olduğunu vurgulayan Morawiecki, anlaşmanın diğer hususların yanı sıra Avrupa kültürünü de hedef aldığını öne sürdü.
AB ülkelerinin göç anlaşması
Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin içişleri bakanları 8 Haziran'da Lüksemburg’da ortak iltica sisteminde reform yapılması konusunda uzlaşmaya varmıştı.
Buna göre güvenli görülen ülkelerden gelen düzensiz göçmenlerin AB üyesi ülkenin sınırını geçtikten hemen sonra buralarda kurulacak ve sıkı kontrol edilecek ilk kabul merkezlerinde iltica işleminden geçmesi planlanıyor. Bu kişilerin iltica başvurusunun burada 3 ay içinde incelenmesi, başvuruları kabul edilmeyenlerin ivedilikle ülkelerine gönderilmesi isteniyor.
Uzlaşmada, sığınmacıları kabul etmeyen üye ülkelerin kişi başına, ev sahipliği yapan ülkelere 20 bin euro ödemesi de yer alıyor.
Uzlaşmaya göre, yılda ilk etapta en fazla 30 bin sığınmacı kabul edilecek ve bir sığınmacının başvurusunun değerlendirilmesi için üst sınır 6 ay olacak.
Söz konusu uzlaşmaya yalnızca Polonya ve Macaristan karşı çıkmış, geri kalan 25 üyenin verdiği destek nitelikli çoğunluğu sağlamıştı.