Polonya'da özgür seçimlerin ilk kez yapıldığı 4 Haziran 1989'un 34'üncü yılında Tusk tarafından yapılan çağrı, halkta büyük karşılık buldu ve vatandaşlar, "son yılların en büyük siyasi protestosu" için bir araya geldi.
Başkent Varşova'da toplanan binlerce vatandaş, gösteriler ve ardından yürüyüş için önceden belirlenen alana sığmadı ve diğer büyük caddelere, sokaklara taştı.
Polonya'da en büyük muhalefet partisi olan PO'nun lideri ve eski Başbakan Tusk'un geçen hafta yaptığı çağrıyla toplanan halk, "yüksek fiyatlara tepki", "özgür seçimler ve demokrasi", "Avrupalı bir Polonya" için yürüyüş gerçekleştirdi.
Yürüyüşe katılanlar, Polonya ve Avrupa Birliği (AB) bayraklarının yanı sıra üzerinde "Anayasa", "Demokrasi", "Kazanacağız", "Yeter artık" ve "Polonya Avrupa'dır" gibi yazılar bulunan çeşitli pankartlar taşıdı.
Yürüyüşe, halihazırda Cumhurbaşkanı olan Andrzej Duda'nın 2020'de rakibi olan ve yaklaşık 400 bin oy farkla seçimi kaybeden mevcut Varşova Belediye Başkanı Rafal Trzaskowski ve Tusk da katıldı.
"Kazanacağız"
Halka seslenen Tusk, "Burada, beyaz ve kırmızı bayraklardan oluşan bir okyanus görebiliyorum. Kalplerinde Polonya olan on binlerce insan burada, milyonlarca insan televizyonların başında. Bugün, özgür seçimlerin yıl dönümü. Tüm Polonya, Avrupa, dünya, herkes ne kadar güçlü olduğumuzu görebilsin. Tıpkı yıllar önce olduğu gibi, demokrasi ve özgür Polonya için yeniden savaşmaya kaçımız hazırız? Kazanacağız." ifadesini kullandı.
Varşova Belediye Başkanı Trzaskowski ise bugün yürüyüşe, Polonya'nın tüm şehirlerinden insanların katıldığını belirterek, "Demokratik bir Polonya istiyoruz, özgür bir Polonya istiyoruz, Avrupalı bir Polonya istiyoruz. Zafere ulaşacağımıza kesinlikle inanıyorum. 4 Haziran'da buraya gelmemizin bir nedeni var. Bu topluluğu yeniden inşa etmeliyiz, özgür insanlar topluluğu, cesur insanlar topluluğu Polonya'yı uyandırın. Kazanacağız." diye konuştu.
Yürüyüşe katılan Polonyalılardan Marcin, "Avrupa'dan kopmak istemiyoruz. Belarus gibi olmak istemiyoruz." dedi.
Diğer bir Polonyalı Szymon da "Seçimler, ekim, kasım aylarında gerçekleşecek. Avrupa çizgisinde kalmak istiyoruz. Demokrasiden ayrılmamalıyız." değerlendirmesinde bulundu.