Szurminski, 15 Ekim'de yapılan genel seçim ve referandumun kesin olmayan sonuçlarını AA muhabirine değerlendirdi.
Polonya'daki seçimlere, kazanan ve kaybeden açısından bakıldığında, kimin yöneteceği ve kimin güç kaybedeceğinin önemli olduğunu belirten Szurminski, "Bu açıdan bakıldığında cevap açık: Muhalefet partileri yarışı kazandı ve Hukuk ve Adalet (PİS) hükümeti güç kaybediyor." değerlendirmesinde bulundu.
Sandık çıkış anketlerine göre, iktidardaki PİS'nin 200 sandalye kazandığını söyleyen Szurminski, şöyle devam etti:
"Dolayısıyla Polonya Cumhurbaşkanı'nın, desteğine iki yıl daha güvenebileceği güçlü bir muhalefet partisi olacak. Önemli bir not: Resmi rakamlar açıklandıktan sonra sonuçların değişmesi halinde muhalefetin oy oranını ve sandalye sayısını artırma şansı var. Birçok muhalefet destekçisi öğleden sonra geç saatlerde oy kullandı. Bu nedenle nihai sonuç biraz farklı olabilir."
Koalisyon olasılıklarına ilişkin Szurminski, "Elbette şu anda tek bir seçenek var: Sivil Koalisyon, Yeni Sol ve Üçüncü Yol koalisyonu. Her ne kadar ortak bir liste oluşturmak mümkün olmasa da özellikle seçim kampanyasının sonu muhalefetin anlaşabileceğini ve işbirliği yapabileceğini gösterdi. Bugünden bakıldığında farklı bir senaryo beklenemez." diye konuştu.
Szurminski, Polonya'nın Avrupa Birliği (AB) politikalarının da yeni hükümetle kesinlikle değişeceğini vurgulayarak "Yakın bir zamanda Polexit görmeyeceğiz ancak iktidar partisi ve ona bağlı medya tarafından uyandırılan AB karşıtı duygu önümüzdeki yıllarda da etkisini gösterecektir. Pek çok toplumsal bölünme artık aşılamıyor." ifadelerini kullandı.
15 Ekim seçimleri ve referandum
Genel seçimlerde sandıkların kapanmasının ardından açıklanan "anında seçim anketi"ne göre iktidardaki PİS'nin oyu yüzde 36,8'de kaldı. PİS bu oranla mecliste çoğunluğu sağlayamıyor.
Ipsos tarafından Polonya'daki yayın kuruluşlarıyla paylaşılan anket sonuçlarına göre, PİS, iki kanatlı meclisin alt kanadı Sejm'deki 460 milletvekilliğinden 200'ünü kazanabiliyor.
Eski Polonya Başbakanı Donald Tusk liderliğindeki ana muhalefet bloku Sivil Koalisyon'un yüzde 31,6, Üçüncü Yol İttifakının yüzde 13, Yeni Sol'un ise yüzde 8,6 oy alması bekleniyor.
Seçimlerden önce yapılan anketlerde yüzde 9 civarında oy alması öngörülen Konfederasyon Partisi ise yüzde 6,2'de kalarak 12 koltuk alabiliyor.
Buna göre ana muhalefet Sivil Koalisyon'un koltuk sayısının 163, Üçüncü Yol'un 55 ve Yeni Sol'un 30 olması bekleniyor. Üç partinin koalisyon kurması durumunda koltuk sayıları 248 olarak hesaplanıyor.
Öte yandan Polonya haber ajansı PAP'a göre, PİS'nin genel seçimlerle eş zamanlı olarak yapılmasına karar verdiği 4 soruluk referanduma katılımın yüzde 50'nin altında kalması nedeniyle büyük olasılıkla geçersiz sayılması bekleniyor.
Partiler ve söylemleri
İktidardaki Hukuk ve Adalet Partisi seçim kampanyası süresince söylemlerini göç karşıtlığı ve "Almanya düşmanlığı" üzerine kurmuş ve Berlin'i sık sık Varşova'nın iç işlerine karışmakla suçlamıştı. Parti yetkilileri Donald Tusk'u Almanya'ya çalışmakla suçlamış, muhalefetin seçimi kazanması durumunda ülkeye hızla göçmenlerin alınacağını öne sürmüşlerdi.
Sivil Koalisyon yöneticileri ve Tusk ise AB ile çatışmasız bir gelecek, kürtajın daha serbest şekilde yapılması ve öğretmenlerin maaşlarının artırılması gibi vaatlerde bulunmuştu.
Üçüncü Yol ve Yeni Sol da kadınların kazançlarının artırılmasını önerdiler ve Tusk ile aynı çizgide vaatlerde bulundular.
Aşırı sağcı Konfederasyon Partisi ise 2019'daki "Yahudileri, kürtajı, vergileri ve AB'yi istemiyoruz" söylemlerini tekrar ön plana çıkarmasa da silahlara kolay erişimin sağlanması gibi önerilerle halktan tepki toplamıştı.