Varşova YEE Müdürü Doç. Dr. Öztürk Emiroğlu, yaptığı açıklamada, Enstitünün 2010'da Varşova’da ilk olarak bir üniversitenin içinde açıldığını, 2013'ten bu yana da ayrı bir merkez olarak faaliyetlerini sürdürdüğünü belirtti.
YEE’nin temel görevinin tüm dünyada olduğu gibi Polonya’da da Türkçeyi yaymak ve kurs vermek olduğunu dile getiren Emiroğlu, liselerde Türkçe dersleri verdiklerini, ülkedeki üniversitelerin Türkoloji bölümleriyle iş birliği protokolleri yaptıklarını kaydetti. Emiroğlu, bu bölümde okuyan öğrencileri Türkiye’deki yaz okullarına gönderdiklerini söyledi.
Türkçe kurslarının yanı sıra ebru, hat, resim, Türk yemekleri ve Türk sanat müziği kursları verdiklerini belirten Emiroğlu, şimdiye kadar Polonya'nın 26 kentinde sergi, konferans, konser gibi etkinlikler düzenlediklerini ifade etti.
"Türkiye'nin AB üyeliğine hazırlık için Türkçe öğrenen de var"
Enstitü aracılığıyla 3 yılda 600’ün üzerinde öğrencinin Türkçe öğrendiğini ifade eden Emiroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bize Türkçe öğrenmeye gelen öğrencilerin büyük bir kısmının temel sebebi, bayansa Türk erkek arkadaşı var, erkekse Türk bayan arkadaşı var. İkincisi, Türkiye’de tatil yapmışlar, yemeklerini, iklimini beğenmişler. Üçüncüsü, İngilizce gibi yaygın olmayan bir dil öğrenerek avantaj sağlamak maksadıyla Türkçe öğreniyorlar. Polonya Dışişleri Bakanlığında görev almak isteyenler Türkçe öğrenmek istiyorlar. Ayrıca Polonya’daki devlet kuruluşlarında çalışanlar da Türkçe öğrenmek istiyor. Çünkü Türkiye Avrupa Birliği’nde müzakere eden bir ülke, ilerde Türkiye Birliğe girdiğinde Türkçe resmi dili olacak. O yüzden şimdiden hazırlık yapanlar da var."
"Türkçenin mantıklı, matematiksel olduğunu düşünüyorlar"
Enstitüde okutman olarak görev yapan Agnieszka Lesiczka, 3 yıldır sürdürdüğü bu görevinin yanı sıra bir lisede zorunlu olarak okutulan Türkçe dersinin öğretmenliğini de yaptığını söyledi.
Aynı zamanda Varşova Üniversitesi Türkoloji Bölümünde doktora öğrencisi olduğunu ifade eden Lesiczka, Türkçeyi de burada öğrendiğini belirtti.
Lesiczka, öğrencilerin Türkçeye ilgisini şu sözlerle anlattı:
“Başlarda daha az öğrencimiz vardı. Ama kursa gelenler Türkçenin çok mantıklı, matematiksel, istisnası az ve İngilizceye göre daha kolay olduğunu çevrelerindekilere anlattıkça kursiyer sayısı arttı. Polonya’da İngilizce, Fransızca, Almanca ve Rusça okunan diller arasında yer alıyor. Türkçe öğrenmeleri halinde daha iyi bir işe sahip olacaklarını düşünüyorlar ve kursumuza geliyorlar."