Portre: Rusya Devlet Başkanı Putin

Fakir bir ailenin çocuğuyken, KGB ajanlığından nasıl devlet başkanlığına yürüdü?

İşte Rusya Devlet Başkanı Putin'in hayatından dikkat çeken detaylar...

Hukuk Fakültesini bitirdi, ekonomi alanında master yaptı

Babası 2'nci Dünya Savaşı'nda talihsiz olay yaşadı. Bacaklarından engelli oldu. Fabrika işçisi olarak yaşamını sürdürdü. Annesi ise düşük ücretle çalışıyordu.

Doğduğunda şehrin adı o dönem Leningrad'tı. Bugün ise St. Petersburg. Hukuk fakültesini bitirdi.

Ekonomi alanında master yaptı. Lisede okurken, istihbaratta çalışmak istiyordu.

Dediğini de yaptı. Liseyi bitirir bitirmez, KGB ofisinin kapısını çaldı."Hukuk fakültesini bitirmelisin" cevabını aldı.

Fakülteyi bitirir bitmez KGB çalışanı olmayı başardı. 23 yaşında girdiği istihbarat teşkilatında kritik görevler üstlendi. O görevlerden biri de 1985'te başladı.

Zira Putin artık Doğu Almanya'daydı. Dresden'deki yerel istihbarat ofisinde çalıştı. Görevi 1989'da Berlin duvarının yıkılmasıyla sona erdi.

Siyasete adım adım

Putin 1990'da akademik dünyaya adım attı. Leningrad'a, bu defa Devlet Üniversitesi'ne akademisyen olarak döndü.

Uluslararası ilişkilerden sorumlu rektör yardımcısı oldu.Sovyetler Birliği dağıldığında ise, Putin, St Petersburg Belediyesi'ndeydi.

3 yıl sonra St. Petersbug Şehir Yönetimi Başkan yardımcılığı koltuğuna oturdu.Bir dönem hayali olan KGB'deki ilişiği ise istifa mektubuyla son buldu.

Siyasi kariyeri hızla yükseldi

"Moskova açık şekilde bir Avrupa şehriydi"

1996'da siyasi kariyerinin başladığı şehri böyle özetleyecekti.

Kariyeri hızla yükseldi.Önce Cumhurbaşkanlığı İcra Daire Başkanlığı Kurmay Başkan Yardımcılığına,ardından Ana Kontrol Başkanlığına atandı.

2 yılın sonunda Cumhurbaşkanlığı İcra Dairesi Birinci Başkan Yardımcısı oldu.Temmuz 98'de ise Federal Güvenlik Servisi Direktörüydü.

8 ay sonra ise Güvenlik Konseyi Sekreteriydi.

Manifesto halkta karşılık buldu

"Rusya'yı dağılmaktan kurtarabilirsem, gurur duyulacak bir şey olur."
Boris Yeltsin kendisine Başbakanlık teklif ettiğinde aklından geçenler bunlardı.
Zira o gün aklından geçenleri kağıda döktü.

Ülkenin geçmişi ile geleceği arasında köprü kurduğu "Milenyum manifestosu"nu hazırladı.

Seçimlerden 2 gün kala duyurduğu manifesto halkta karşılık buldu.Rusya Federasyonu artık ona emanetti.

Vladimir Putin 20 Mart 2000 tarihinde devlet başkanıydı.Arada Medvedev ile koltuk değiştirse de liderlik koltuğunda 21 yılı doldurdu.

İstediğini aldı gücünü pekiştirdi

Putin iktidara geldiğinde, kucağında iki önemli sorun buldu.Biri Çeçenistan, diğeri ise ekonomik kriz.İsyanı bastırmak için katı askeri yöntemler uyguladı.

Zaman zaman yöntemleri ülke içinde de eleştirildi.Çeçenistan'da savaş sona erdiğinde Putin istediğini aldı.Gücünü pekiştirdi.Ancak geride binlerce sivil hayatını kaybetti.

Kamu borcu 12 kat azaldı

Yeltsin'in bıraktığı finansal kriz ile de baş edebildi.

Yatırımları artırdı.Petrol fiyatlarının yükselmesi bütçenin fazla vermesine neden oldu.Böylece kamu borçları karşılanabildi.

2009 yılında kamu borcu yüzde 88'den yüzde 7'ye geriledi. Yüzde 80 ile aldığı enflasyonu tek haneye indirmeyi başardı.


Suriye'de iç savaş,Gürcistan krizine müdahaleden çekinmedi

Yeltsin batıyla ilişkileri 'ortaklık' üzerine kurarken.Putin ise pragmatik eksende yürüttü.İş birliği çıkara dayalı olacak.

Çok kutuplu sistemde Rusya da kutup haline gelecek.Dış politikada bu hedefler üzerine şekillendi.Öyle ki, Suriye'deki iç savaşa,

2008'de Gürcistan krizine de müdahale etmekten çekinmedi.2014'te ise Ukrayna'daki yönetim boşluğunu fırsata çevirdi.

Kırım'ı yasa dışı ilhak etti.Güvenlikten genişlemeye kadar her alanda ipleri eline aldı,otoritesini artırdı.

Türkiye -Rusya ilişkileri ileri seviyeye taşındı

Putin yönetimindeki Rusya Türkiye ile de dengeli ilişki kurdu. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Putin'in dostluğu yadsınamaz bir gerçek.

Bu süreçte, her iki ülke de farklı sınamalara maruz kaldı. Ancak iki liderin soğuk kanlılığı sayesinde ilişkiler olumsuz yönde etkilenmedi.

Türk Akım projesi.Akkuyu Nükleer Santrali'nde Rusya imzası.

S400 hava savunma sisteminin alınması Son 20 yılda Rusya ile Türkiye ilişkilerini ileri seviyeye taşıdı.

İki dönem daha aday olabilecek

Putin'in 4'ncü dönemi 2024'te sona erecek. Daha şimdiden Stalin'den sonra en uzun süre görevde kalan lider.

2020'deki Anayasa değişikliği ile 2 dönem daha aday olabilmesinin önü açıldı.