Küresel Kadın Forumu, geçtiğimiz pazar ve pazartesi günleri Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) Dubai kentinde düzenlendi. Foruma, ABD Başkanı Donald Trump’ın kızı Ivanka Trump ve eski İngiltere Başbakanı Theresa May de katıldı.
Ivanka Trump forumda yaptığı konuşmada, BAE’nin kadın hakları konusundaki çabalarına dikkat çekti ve kendisinin öncülük ettiği küresel kadın fonuna verdiği desteği takdir etti.
Peki, Küresel Kadın Forumu’nun düzenlendiği BAE’nin kadın hakları karnesinde neler var?
Öncelikle şunu belirtmek gerekiyor, BAE’de sadece prenslerin etrafında cereyan eden olaylar, ülkenin kadın hakları konusunda sınıfta kalmasına yetecek derecede.
İşte, birkaç örnek...
Anne kızını göremiyor: Randa el-Bena
Geçtiğimiz aralık ayında, BAE’nin Devlet Başkan Yardımcısı, Başbakanı ve Dubai Emiri Şeyh Muhammed bin Raşid El Maktum’un Lübnan asıllı eski eşi Randa el-Bena, neredeyse 40 yaşında olan kızını göremediğini ve kızına yaklaşmasının dahi yasak olduğunu duyurdu.
El-Bena’nın kızı, BAE Başbakan Yardımcısı Mansur bin Zayed el-Nehyan ile evli.
El-Bena, El-Maktum’dan boşanmasının cezasını çok ağır ödüyor.
Adil olmayan bir cezaya çarptırıldığını düşünen El-Bena, El Maktum hakkında, “Bin Raşid kolay bir adam değil, çok inatçı biri. Boşandıktan sonra kızımı göremiyorum. Çünkü ben ayrılmaya karar verdim. Bu bana verilen bir ceza" ifadelerini kullandı.
İngiltere'ye kaçtı, koruma istedi: Prenses Haya
Bu olaydan birkaç ay önce ise, uluslararası medyaya yeni bir iddia düşmüştü
İlk önce sosyal medya sitelerinde, Muhammed bin Raşid El Maktum’un 6’ncı eşi Prenses Haya’nın evini terk ettiği haberi dolaştı.
Prenses Haya’nın oğlu Zayed ile İngiltere’nin başkenti Londra’ya kaçtığı ve eşine karşı hukuk savaşı başlattığı ortaya çıktı.
Haya'nın kocasından kaçmasının arkasında, Emir'in BAE'den kaçmaya çalışırken yakalanan kızı Latife'nin yaşadıklarının arka planını öğrenmesinin olduğu iddiası da var.
Prenses’in "yakın çevresine" dayandırılan habere göre, Latife'nin geri getirilişiyle ilgili yeni bilgilere ulaşan Haya, kendisini güvende hissetmediği ülkeden kaçma kararı aldı. Haya'nın Londra'da BAE tarafından "kaçırılma" korkusu içinde yaşadığı öne sürüldü.
Londra'daki Birleşik Arap Emirlikleri Büyükelçiliğinden konuyla ilgili bir açıklama gelmedi.
Kaçamaya çalıştı, yakalandı: Latife bint Muhammed el-Maktum
El Maktum'un kızı Latife, bir Fransız’ın yardımıyla 2018’de ülkeyi deniz yoluyla terk etmeye çalışırken Hindistan açıklarında yakalanmış ve geri götürülmüştü. Dünya çapında pek çok insan hakları savunucusu, Latife'nin “kendi iradesine aykırı olarak ülkeye götürüldüğün ve bunun bir "kaçırılma" olduğunu iddia etmişti.
Kardeşi de kaçmış ama yakalanmıştı
Şeyh Raşit El Maktum’un diğer kızı olan Şemse’nin de İngiltere'ye kaçtığı ancak yakalanarak Dubai’ye götürüldüğü biliniyor.
İngiltere'de ortadan kayboldu: Prenses Şemse
Şemse, kaçtıktan sonra gittiği İngiltere’nin Cambridge kentinde 2000 yılında ortadan kaybolmuştu.
Daha sonra Dubai'de olduğu öğrenilen Şemse'nin kaçırılması olayıyla ilgili İngiliz polisi yeterli derecede ilerleme sağlayamadı.
İngiliz polisinin Şemse ile görüşme taleplerinin önüne ise, BAE engeller çıkardı.
Latife, videoda kız kardeşinin yakalandıktan sonra Dubai'de tıbbi bir hapishanede yaşadığını, hemşirelerin onu takip edip her zaman izlediğini söyledi.
Latife videoda ayrıca, kız kardeşinin kaderini, kendisine bir uyarı olarak gördüğünü belirtiyor.
Uluslararası Af Örgütü ise, Latife’nin kaçmaya çalışırken yakalanmasının ardından BAE’de dünyadan soyutlanmış şekilde, zorunlu ev hapsinde olduğunun düşünüldüğünü açıklamıştı.
Yukarıda okuduklarınız sadece BAE’nin Devlet Başkan Yardımcısı, Başbakanı ve Dubai Emiri Şeyh Muhammed bin Raşid El Maktum’un çevresinde yaşanan olayların bir özetiydi.
Ülkede onlarca prens olduğu düşünülürse, BAE’nin Küresel Kadın Forumu için ne kadar uygun bir yer olduğu daha net analaşılabilir.
Peki, BAE’de yaşananlar sadece bunlarla mı sınırlı?
Petrol zengini ülkede kurumsal olarak da kadın hakları görmezden geliniyor. Zorla alıkoyma, işkence, tedaviden mahrum bırakma sadece birkaç iddiadan biri.
Örneğin kanser hastası Alya Abdunnur.
İnsan Hakları İzleme Örgütüne aktardığına göre, 29 Temmuz 2015’te Acman Emirliği’nde evine baskın düzenlenerek gözaltına alınan Alya Abdunnur, 4 ay boyunca bilinmeyen bir yerde gözaltında tutuldu ve ailesiyle iletişim kurmasına izin verilmedi.
Suriyeli ailelere yardım ettiği için “teröre destek vermek” ve “ülke dışındaki teröristlerle irtibat kurmak” suçlamalarıyla yargılanarak 10 yıl hapse mahkum edildi.
BAE yönetimi, Abdunnur’un tedavi görmesine izin vermedi, kanser hastası 42 yaşındaki düşünce suçlusu olarak nitelendirilen kadın, ülkedeki bir hastanede yatağa bağlı şekilde yaşamını yitirdi.
Suudi Arabistan'a övgü
Ivanka Trump, Suudi Arabistan’a da kadın hakları konusunda yapmış olduğu yasal düzenlemeler için teşekkür etti. Ivanka'nın teşekkür ettiği Suudi Arabistan, bu günlerde kadın hakları konusunda önemli bir haber bekliyor.
Arap Kadın Komisyonu, ülkenin başkenti Riyad'ı 2020 yılı için "Arap Kadını Başkenti" olarak ilan etmeyi planlıyor.
Ancak aktivistler, kadın hakları savunucusu birçok kadının Suudi Arabistan’da hapiste olduğu ve işkenceye maruz kaldıklarına işaret ederek, bu kararı eleştiriyor.
Neden BAE'de düzenlendi?
Uluslararası insan hakları kuruluşları ve kadın hakları kuruluşları tarafından yayımlanan raporlar, Birleşik Arap Emirlikleri'nin kadın hakları konusunda sınıfta kaldığını ortaya koyuyor.
BAE, hem yöneticilerinin özel hayatlarında hem de kurumsal olarak dünyanın gözü önünde kadın haklarını ihlal ediyor.
Tüm bunlara rağmen, Küresel Kadın Forumu'nun BAE'de düzenlenmesi, uluslararası medyada en çok tartışılan konular arasında. Buna verilebilen bir cevap yok.