Türkiye'de COVID-19’a ilk yakalanan hekimlerden olan Prof. Dr. Bülent Tutluoğlu, 17 Mart’ta başlayan tedavi sürecinden yaklaşık bir ay sonra taburcu edildi.
Yüksek ateş şikayeti ve halsizlik belirtileri gösterince valizini hazırlayıp hastaneye giden Tutluoğlu'nun muhtemel COVID-19 şüphesiyle yatışı yapıldı. İlk iki testi negatif çıkan Tutluoğlu'na hastalığının 11. gününde COVID pozitif tanısı konuldu.
COVID-19 olduğuna yönelik kesin tanı konulduktan sonra zorlu tedavi sürecine başlanan Tutluoğlu'na o günlerde protokolde yer alan plazmaferez (kanın tümden yenilenmesi) ve kök hücre dahil her türlü tedavi uygulandı.
Yaklaşık bir ay sonra taburcu edilen Prof. Dr. Bülent Tutluoğlu, koronavirüse ilk yakalandığı anları, çok zorlu geçen tedavi sürecini anlattı.
"Çok fazla iniş-çıkış gösteren bir hastalık"
COVID-19'un çok fazla iniş-çıkış gösteren bir hastalık olduğunu anlatan Tutluoğlu, şunları söyledi:
"İlerliyor ve bazen engel olamıyorsunuz. Tedavi sırasında kendimi iyi hissettiğim günler oldu ama sonra yeniden çok kötüleşti. Hastalığımın 12. gününde hiç ummadığım halde solunumum bozuldu, oksijenim düşmeye başlayınca yoğun bakım sürecim de başlamış oldu; tahmin edemeyeceğim kadar çok ağır ve zor seyretti. Tedavi sırasında bir dezavantaj sayılacak yüksek tansiyonum vardı, kilo sorunum vardı. Bunlardan başka vücudum daha önceden hiç karşılaşmadığı bu virüse karşı bütün silahlarını kullanmaya kalktı, bağışıklık sistemim aşırı reaksiyon gösterdi ve bu da vücuduma çok zarar verdi."
"Kabullenmek istemiyorsunuz"
Prof. Dr. Bülent Tutluoğlu, Çin’den gelen ilaç, plazmaferes ve kök hücre tedavisi dahil her tür tedavinin hemen uygulanmaya başlandığını belirtti.
"Başta 84 yaşındaki annem olmak üzere hastalarıma, yakınlarıma da bulaştırmışsam" endişesi taşıdığını anlatan Tutluoğlu, "Ama kimseye bulaştırmamış olmam beni rahatlattı. Tedavilere onay vermiştim. Kabullenmek istemiyorsunuz, duygu ile mantık arasında gidip geliyorsunuz. Arkadaşlarım yoğun bakımda oksijenlerimin çok düşük olduğunu görünce doğrudan bayıltarak entübasyona geçirildim. Her şeye onay vermiştim" dedi.
Yoğun bakımda arkadaşları kendisini bayıltırken kendi kendime "59 yaşındayım, yüzde 50 kurtulacağım, yüzde 50 öleceğim" dediğini belirten Tutluoğlu, "O sıkıntıyla bir an evvel sıkıntının sona ermesini istiyorsunuz. 'Uyanırsam uyanırım dedim. 5-6 kere plazmaferez uygulamak zorunda kaldılar ki bu çok yüksek bir rakam. Kök hücre tedavisi de uygulandı. Uçlardan döndüm" dedi.
"Katkı sağlayamamak içimde kaldı"
Prof. Dr. Bülent Tutluoğlu, bir aylık çok zorlu geçen sürecin ardından arkadaşlarının yoğun gayretiyle sağlığına kavuştuğu için çok mutlu olduğunu dile getirdi.
İçinde yüzyılın bu sağlık olayında hastalara destek verememenin ve bu sürecin dışında kalmış olmanın üzüntüsü olduğunu anlatan Tutluoğlu, şunları söyledi:
"Taburculuk sonrası 3-4 hafta daha dinlenmem gerekecek ve kendimi izole edeceğim. Hastalara tedavi hizmeti sunamamak ve diğer çalışan sağlık emekçileri arkadaşlarıma destek verememek beni çok üzdü, üzmeye devam ediyor."
Sağlık çalışanlarının COVID-19'a karşı son derece fedakar mücadelesinin hakkının ödenemeyeceğini belirten Tutluoğlu, tüm sağlık çalışanlarının büyük bir fedakarlıkla canla başla çalıştığını vurguladı.
"Süreç bizlerin lehine işliyor"
Tutluoğlu, "yüzyılın bu büyük savaşı"nda, gerekli güvenlik ve hijyen önlemlerine herkesin uymaya büyük özen göstermesinin önemine işaret ederek, şu bilgileri verdi:
“Lütfen herkes Sağlık Bakanlığımızın açıkladığı ve COVID-19'a karşı tek savunmamız olan bu güvenlik önlemlerine çok büyük özen göstersinler. Yakalanmamak çok önemli ama yakalandıktan sonra da korkmayın, tedavide çok önemli gelişmeler oluyor. Süreç virüs lehine değil, bizlerin lehine işliyor, tecrübemiz de artıyor. Dolayısıyla yakalandıktan sonra kendinizden şüpheleniyorsanız, yüksek ateş, öksürük, halsizlik ve nefes darlığı gibi şikayetleriniz varsa hemen kendinizi izole edip, maskenizi takıp hastaneye gidin."