Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, İran'a çeşitli altyapı projelerinin finansmanı için 2,2 milyar avroluk kredi vereceklerini söyledi.
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile Kremlin Sarayı'ndaki görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Putin, iki ülke hükümetlerinin ilişkileri stratejik ortaklık seviyesine çıkartmak için çaba gösterdiğini belirtti.
Putin, Ruhani ile ekonomi başta olmak üzere Rus-İran ilişkilerini geliştirme ve siyasi diyaloğu derinleştirme kararı aldıklarını ifade etti.
"Türkiye, İran ve Rusya'nın Astana görüşmelerine garantör ülke olmaları büyük katkı sağlıyor"
Putin, Rusya ve İran'ın bölgesel ve küresel konulardaki pozisyonlarının oldukça yakın olduğuna vurgu yaparak, birçok alanda işbirliği yaptıklarını anımsattı.
Suriye krizine de değinen Putin, Türkiye, İran ve Rusya'nın Astana görüşmelerine garantör ülke olarak katılmasının, Suriye krizinin siyasi çözümüne ve Cenevre sürecine büyük katkı sağladığını ifade etti.
Rusya Devlet Başkanı Putin, İran'ın Afganistan konusundaki uluslararası çabalara katılmasından memnuniyet duyduklarını dile getirdi.
"Bölgesel barış ve güvenlik konularını görüştük"
İran Cumhurbaşkanı Ruhani ise, iki ülkenin ekonomik ve ticari ilişkilerinin gelişerek devam ettiğini belirterek, ekonomik ilişkilerde büyük ve uzun vadeli projelerin gerçekleştirilmesi aşamasına geçtiklerini söyledi.
Putin ile bölgesel barış ve güvenlik konularını görüştüklerini bildiren Ruhani, terörle mücadeledeki işbirliğinin bu tehdit tamamen ortadan kalkana kadar devam edeceğini belirtti.
"Suriye'nin toprak bütünlüğü, birliği ve egemenliğini destekliyoruz"
Görüşmenin ardından basına dağıtılan Putin ve Ruhani'nin imzaladığı ortak deklarasyonda, Rusya ve İran'ın, Suriye'nin toprak bütünlüğü, birliği, egemenliği ve bağımsızlığını desteklediğine vurgu yapılarak, krizin ancak siyasi-diplomatik yollarla çözülebileceği belirtildi.
Türkiye, Rusya ve İran'ın üçlü çalışması sonucu Suriye'de sürdürülebilir ateşkes ortamı oluştuğu ve Astana görüşmelerinin başladığı kaydedilen deklarasyonda, bu işbirliğinin Cenevre sürecinin başarıya ulaşması adına önemli bir adım olduğu ifadesine yer verildi.