Filistinli bir ailenin evinin yıkılmasını önlemek isterken İsrail buldozeriyle ezilerek öldürülen ABD'li barış aktivisti Rachel Corrie'nin ölümünün üzerinden 15 yıl geçmesine rağmen kararlılıkla sürdürdüğü adalet mücadelesi hala dipdiri.
Tüm vicdan sahiplerinin kanını donduran olay 15 yıl önce bugün yaşanmıştı.
Hayatını Filistinlilerin haklarını savunmaya adayan genç Corrie, 2003 yılında dayanışma için gittiği Gazze'de "barışa olan inancı"nı tüm dünyaya göstermek istedi. Corrie, burada yürüttüğü faaliyetler ve çektiği videolarla İsrail'in hak ihlallerini de gün yüzüne çıkardı.
ABD'li aktivist, 16 Mart 2003'te turuncu renkli ceketini giyerek, eline aldığı megafon ile İsrail buldozerlerine yöneldi. Amacı Refah kentinde Filistinli bir ailenin evinin yıkılmasına ve topraklarının elinden alınmasına engel olmaktı.
Yabancı olduğu için İsrail'in yıkım araçlarını durdurabileceğini zanneden Corrie, buldozerin önüne geçmişti ancak İsrail, Filistinlilere merhamet etmediği gibi ona da acımadı.
Corrie'nin ölüm haberini büyük bir şaşkınlıkla karşılayan Filistinliler, "şehit" olarak nitelendirdikleri Corrie için büyük bir cenaze töreni düzenledi.
Dünyanın her yerinde iyilik öncüsü olarak ebedileşen Corrie'nin adına Filistinlilerin Gazze'deki dramına ışık tutan çok sayıda filim çekilirken İrlanda'dan Gazze'ye yardım götüren gemiye de onun ismi verildi.
Mücadele de zulüm de bitmedi
Corrie'nin bir buldozerle ezilerek katledilmesinin üzerinden 15 yıl geçti ancak vicdan sahibi insanların İsrail işgaline ve gerçekleştirdiği hak ihlallerine karşı mücadelesi hiç bitmedi.
Bununla birlikte Corrie'yi katlettiği için hiçbir bedel ödemeyen İsrail'in, işgal altındaki Filistin topraklarında yürüttüğü ihlaller ise tüm şiddetiyle devam ediyor.
Doğu Kudüs ve Batı Şeria 50 yıldır işgal altında. Gazze Şeridi ise 2006'dan bu yana acımasız bir abluka altında tutuluyor. Corrie'nin ölümünden bu yana İsrail yüzlerce Filistinlinin daha evini yıktı.
Filistinliler için bir sembol oldu
Filistinli hukukçu ve insan hakları aktivisti Mustafa el-Bergusi, Corrie'nin ölümünün 15. yılında AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Ölümünün 15. yılında Rachel Corrie, hala erdemli insan simgesi ve insan hakları savunuculuğunun rol modeli olma durumunu koruyor" dedi.
Corrie'nin ABD'deki "rahat" hayatını bırakıp, Filistinlilerin mücadelesine destek vermek üzere Gazze'ye geldiğini hatırlatan Begusi, "Filistinli ailenin evinin yıkımını engellemeye çalıştığı sırada İsrail buldozeriyle ezilerek hayatına son verildi. Ancak Corrie bizim için ölmedi, başta Gazzeliler olmak üzere her Filistinli için bir sembole dönüştü" diye konuştu.
ABD yönetimi ve basını İsrail'den hesap sormadı
Bergusi, ABD yönetiminin ve basınının Corrie'ye sahip çıkmadığını vurgulayarak "ABD yönetimi ve basını, işlediği suçtan dolayı İsrail'den hesap sormamıştır. Bu korkunç bir durum. Corrie barışçı, sivil ve tamamen insan onuru için hayatını ortaya koyan biriydi" diye konuştu.
İsrail yargısının da Corrie'yi "soğukkanlılıkla öldürenleri" cezalandırmadığının altını çizen Bergusi, Corrie'ye yapılanların aynısının bugün Filistinlilere yapılmaya devam ettiğini dile getirdi.
Corrie'nin mücadelesinin sürdüğünü ve hatırasının yaşatılmasına devam edileceğini söyleyen Bergusi, "Her insan ölecektir. Rachel de öldü. Ancak bazı insanlar vardır ki ölürler ancak kendilerine halkların kalplerinde yeniden yer bulurlar. İşte Rachel böyle biridir. Evet, İsrail'in Rachel'e ve Filistin halkına yönelik zulmü devam ediyor. Ancak Rachel'in ve Filistinlilerin bu zulme karşı mücadelesi devam edecektir" şeklinde konuştu.
"Filistin'in kızı Rachel"
Öte yandan Filistinliler İçin Evrensel Dayanışma Hareketi Üyesi Yahudi aktivist Neta Golan da Corrie'nin 2003'teki ölümünden bu yana Filistin sahasında bir şeyin değişmediğine ve "felaket" olarak nitelendirdiği İsrail'in Filistinlilere yönelik ihlallerinin sürdüğüne dikkati çekti.
Corrie'nin aynı zamanda Filistinliler İçin Evrensel Dayanışma Hareketi Üyesi olduğunu hatırlatan Golan, "Biz, Filistinliler İçin Evrensel Dayanışma Hareketi olarak Rachel'in yolunu sürdüreceğiz. Çünkü Rachel, Filistin direnişi ve dayanışmanın bir sembolü" dedi.
Nazilerin Yahudilere yaptıklarını İsrail'in bugün Filistinlilere karşı uyguladığını vurgulayan Golan, şöyle konuştu:
"Maalesef İsrail bugün bir soykırım yapmaktadır. İsrail sömürgeci bir Yahudi yerleşim devletidir. Bütün emperyalistler daima şiddete başvurmuşlardır. Bugün Gazze'de yaşananlar bana bir Yahudi olarak Holokost'u hatırlatıyor. İsrail, Nazilerin yaptıklarını bugün Filistinlilere yapıyor. Dünya o zaman da susmuştu bugün de susmaya devam ediyor."
Corrie için "Filistin'in kızı" diyen Golan, "Corrie bir arkadaştı, bir dosttu. Filistin'in kızıydı. O, bir insandan daha fazlasıydı. Erdem timsali ve onur savunucusuydu. O bir yerde haksızlık gördüğünde susmazdı. İşte Filistin halkı için ortaya koyduğu mücadele bunun içindi. Bu yolda da canını feda etti. Biz de onun yolunu sürdürmeyi umuyoruz" diye konuştu.
"Hiçbir belgesel, hikâye bana buradaki olayı anlatamadı"
Her fırsatta "Filistin'de tanık olduğu olaylardan çok etkilendiğini" dile getiren Corrie'nin, öldürülmeden bir süre önce ailesine gönderdiği mektuplardan birinde şu ifadeler yer alıyordu:
"Herhangi bir akademik bir çalışma, okuma, konferans, bölge hakkında izlediğim belgesel, hikaye veya duyduğum olay, bana buradaki durumu anlatamamıştı. Buradaki durumu kendi gözlerinle görmediysen hayal etmen mümkün değil. Sonra uzun süre yaşadığın tecrübelerin, gerçeği yansıtıp yansıtmadığını düşünürsün."
Kaynak: AA