Suriye'de 2011'de başlayan barışçıl gösterileri bastırmak için Beşşar Esed'in başvurduğu şiddetin ülkeyi kanlı iç savaşa sürüklemesi üzerinden 9 yıl geçti.
Bugün koronavirüs dünya gündemini meşgul ederken, savaştan sonra 13 milyonu evini terk etmek zorunda kalan Suriyeliler ise farklı bir konu tartışıyor; Esed ile adı yolsuzlukla özdeşen kuzeni Rami Mahluf'un arasındaki kavga.
Geçen yıldan bu yana kapalı kapılar ardından devam eden Mahluf-Esed kavgası, geçen günlerde Mahluf'un sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımlarla birden kamuoyu gözleri önüne serildi.
Suriye'nin 'en zengin iş insanı'
Suriye'nin telekomünikasyon (GSM) operatörlerinin yanı sıra ülkedeki çoğu özel bankaların, inşaat, gayrimenkul, hava yolları ve petrol şirketlerinin hissedarı olan Mahluf neredeyse her sektöründe faaliyet gösteriyordu.
Suriye Serbest Bölgelerini kontrol eden kardeşleriyle beraber Rami Mahluf ve ailesinin, savaştan önce Suriye ekonomisinin yüzde 60'ını elinde bulundurduğu tahmin ediliyordu.
Mal varlığını Esed ile beraber yolsuzlukla sağladığı iddia edilen Suriye'nin 'en zengin iş insanı' Rami Mahluf'un kara para aklama girişimleri medyaya sızdırılan Panama Belgeleri'nde yer almıştı.
2008'de Amerika Birleşik Devletleri (ABD), 2011'de ise Avrupa Birliği (AB) Mahluf'a yaptırım uygulamıştı.
20 yıldan bu yana Esed'in paravanlığını yapmakla suçlanan Mahluf'un rejim ile arasının açılması sadece Suriyelilerin değil tüm dünyanın şaşkınlığına yol açtı.
2019'da devletin mali denetimlerine maruz kalan Mahluf'un şirketleri tespit edilen 'yolsuzluklar' nedeniyle 120 milyon dolarlık vergi cezasına çarptırıldı.
Kavga sosyal medyaya taşındı
Mahluf, geçtiğimiz günlerde Facebook hesabından yaptığı iki videolu paylaşım ile cereyan eden kavga hakkında pek çok detayı ortaya koydu.
30 Nisan'da yayınladığı ilk videoda Esed'e seslenerek devletin en büyük vergi verici ve istihdam sağlayıcılarından biri olduğunu dile getirdi. Bürokratların kendisine haksızlık ettiğini iddia etti.
15 dakikalık videoda 'halka hizmet eden' şirketlerinin yüklü vergi cezasına karşın ayakta kalabilmesi için Esed'den konuya bizzat müdahil olmasını istedi.
Mali denetimler sonucunda şirketinden 'haksız yere' istenen 180 milyar Suriye Lirası (Yaklaşık 120 milyon dolar) civarındaki cezaya mahkemede itiraz edebileceğini söyleyen Mahluf, Esed'i 'zor duruma düşürmemek için' yine de ödemek istediğini ancak paranın 'tuğlanın altında hazır beklemediği' gerekçesiyle en azından borcun yapılandırılmasını (taksitlendirilmesi) istedi.
"Şirketlerimden feragat etmeyeceğim"
50 yıldan beri Suriye'yi yöneten ailenin içindeki eski kavgaların aksine ihtilafı kamuoyu önüne taşıdığı nedeniyle Mahluf'un ilk videosu çok ses getirdi.
Esed'in kuzeni çok fazla vakit kaybetmeden 3 Mayıs'ta ikinci bir video yayınladı. Şirketlerindeki bazı çalışanların güvelik teşkilatları tarafından alıkonulmaya başlandığını iddia etti ve kendisinden talimatlara bağlı kalması ve şirketlerinden uzak durması istendiğini söyledi.
Savaş yılları boyunca şirketlerinin güvenlik güçlerinin en büyük finansörü ve destekçisi olduğunu itiraf eden Mahluf, şirketlerinden feragat etmeyeceğini açık bir dille ifade etti.
Karar sahibinin (Esed) etrafındakilerin müdahalelerine son verilmesi için (Esed'e) seslendiğini söyleyen Mahluf, bu müdahalelerin 'tahammül edilemez, iğrenç ve tehlikeli" olmaya başladığını öne sürdü. Durumun bu şekilde devam etmesi durumunda ülkeyi büyük tehlikeler beklediğini öne sürdü.
Peki Rami Mahluf ile rejimin arasındaki çatlak neden ve ne zaman başladı? Beşşar Esed'in eşi Esma Esed'in bu kavgadaki rolü nedir?
Rejim en derin ekonomik krizini yaşıyor
Öncelikle Rami Mahluf ile rejimin arasındaki çatışmanın zamanlaması çok manidar. Zira, 9 yıllık iç savaştan sonra maddi manevi yıpranan rejim, son yılda en kötü mali krizini yaşıyordu. Lübnan'daki çalkantının Suriye'de yarattığı dolar krizi ve ABD yaptırımlarıyla baş etmeye çalışan İran'ın Esed'e maddi desteğinin azalması bu krizin ana sebepleri.
Kendisine uygulanan yaptırımları devre dışı bırakmak için banka işlemlerini ve dolar akışını Lübnan üzerinden döndüren Esed rejiminin, Lübnan bankalarının uyguladığı kısıtlamalardan sonra ekonomideki manevra alanı iyice daraldı.
Lübnan'dan gelen dolar akışının durması sonucunda Suriye lirası (SL) dolar karşısında keskin düşüşler yaşadı. Savaştan önce 50 SL bandında olan dolar ilk kez 1300 SL seviyesini gördü.
'Yolsuzlukla mücadele' adı altında zengin iş insanlarına savaş açıldı
Geçtiğimiz günlerde kapalı kapılar ardından kamuoyu önüne taşınan ihtilaf ilk olarak yaz aylarında su üstüne çıkmıştı.
Esed rejimi, 2011'den bu yana savaşın maliyetini, sağladığı imtiyazlar sayesinde servet yapan iş insanlarından çeşitli isimler altında topladığı haraçlarla yürütmeye çalışıyordu.
5-10 milyar dolar arasında olduğu düşünülen mal varlığıyla Rami Mahluf, 2011'deki ayaklanmalardan sonra kurulan Esed yanlısı silahlı milislerin en büyük finansörüydü.
Bu, ABD ve AB'nin yaptırımlarına maruz kalmasına neden olsa da Mahluf Esed'e desteğini sonuna kadar sürdürdü. Suriye'deki 'yolsuzluğun sembolü olarak bilinen Mahluf, muhaliflerin de hedef aldığı isimlerin başındaydı.
Esed-Mahluf kavgasında Esma Esed'in rolü
Rami Mahluf, 2011'den sonra kurduğu 'El Bustan' derneğini kullanarak muhaliflere karşı savaşan Esed yanlısı milislere ve ailelerine maddi desteğini Esed'in eşi Esma Esed ile beraber yürütüyordu.
Yakalandığı kanser hastalığından tedavi süreci boyunca kameralardan uzak kalan Esma Esed iyileştikten sonra faaliyetlerine geri döndüğünde Mahluf ile iş birliği yön değiştirdi. Esed'in kuzeni için işler tamamen tersine döndü.
Aynı dönemde rejime yakınlığıyla bilinen çok sayıda iş insanının şirketlerine mali denetim başlatıldı.
Gittikçe derinleşen bir ekonomik krizle baş etmeye çalışan Beşşar Esed, ekim ayında devlet televizyonuna verdiği röportajda, 'Devletin zarar etmesine yol açan özel sektördeki herkesi, devletin parasını iade etmeye' çağırmıştı. Amacın iş insanlarını mahkemelere sevk etmek değil, devletin hazinesini desteklemek olduğunu söylemişti.
Rejim tarafından başlatılan denetimler sonucunda 'haksız kazanç' elde etme, 'vergi kaçakçılığı' ya da 'kara para aklama' gibi gerekçelerle çok sayıda şirkete kayyum atandı veya 'tedbir amaçlı el konuldu'.
Suriye merkezli 'El İktisadi' sitesine göre, 2019'da 10 binden fazla Suriyelinin mal varlığına yargı tarafından haciz uygulandı.
El Bustan Derneği dahil olmak üzere Rami Mahluf'a ait bir çok kurum ve şirket Esma Esed'in tasarrufuna bırakıldı.
Suriye Telekomünikasyon ve Posta Kurumu, Mahluf'un 'altın yumurtlayan' GSM operatörleri Syriatel ve MTN şirketlerine toplam 234 milyar SL (255 milyon dolar) vergi cezası uygulandığını açıkladı. Bu borcun ödenmesi için 5 Mayıs 2020'ye kadar süre verdi.
Savaş döneminde ortaya çıkan yeni zenginler tabakası yavaş yavaş eski isimlerin yerine almaya başladı. Bu isimlerin bazıları Esma Esed'e yakınlığıyla biliniyor.
'Yolsuzlukla mücadele' arkasında Rusya'nın baskısı var iddiası
İngiliz The Times gazetesi, rejimin iş adamlarına açtığı savaşın arkasında Rusya'nın baskısı olduğunu iddia ediyor. Zira, 2015'ten bu yana Suriye'deki savaşta etkin rol oynayan Moskova, savaşta harcadıklarının karşılığında geçen aylarda Esed'den 3 milyar dolar istediğini öne sürdü.
Gazete, devletin hazinesinin boş olmasına karşın Esed'in kuzeni Rami Mahluf'tan servetinin bir kısmından feragat etmesini istediğini belirtti.
The Guardian gazetesi ise, Rusya'nın Suriye'de Anayasa Komitesi çerçevesinde devam eden siyasi çözüm çabalarını sonuçlandırmak için Esed'e baskısını artırdığını iddia etti.
Kremlin'e yakın düşünce kuruluşundan Esed'e sert eleştiri
Rusya'nın eski Suriye Büyükelçisi Aleksandr Aksenenok, Nisan'da Kremlin'e yakınlığıyla bilinen düşünce kuruluşu “Rusya Uluslararası İlişkiler Konseyi”nde (RIAC) yayımlanan yazısında, Esed'i sert bir dille eleştirmişti.
Aksenenok, “Gördüğümüz her şeye bakarak hüküm verecek olursak, Şam, Ortadoğu'da Sovyet-ABD çatışması dönemindeki eski günlerde olduğu gibi müttefiklerinin desteğine ve koşulsuz mali ve ekonomik yardımlarını arkasına alarak askeri çözüm arayışını sürdürüyor, ileri görüşlü ve esnek bir yaklaşım sergilemekle ilgilenmiyor” ifadesini kullanmıştı.
Rus “Gosnovosti” gazetesinde yer alan ve Beşşar Esed'in eşi Esma Esed'e 30 milyon dolara David Hockney'nin “The Splash” isimli tablosunu satın aldığı yönündeki haberi de, Rusya'nın Esed'e yönelik baskısı çerçevesinde değerlendiren uzmanlar var.
El Arabi El Cedid'e göre, Rusya'da yaşayan Rami Mahluf'un babası Muhammed Mahluf tarafından servis edilen tablonun haberi Rusya'nın yeşil ışığıyla yayımlandı.
Gazete, Esma Esed'in ekonomiye ve Rusya'nın Suriye'de keşfedilen doğal gazdaki payına müdahalelerinden dolayı Moskova'yı rahatsız ettiğini yazmıştı.
Medyada Esma Esed ile Mahluf arasında karşılıklı intikam hamleleriyle ilgili haberler çoğalırken rejimin Mahluf'un şirketlerine karşı adımları tırmandırıldı.
Bazı uzmanlar, Mahluf'un son videosunda 'karar sahibinin etrafındaki kişiler' olarak ifadesinin Esma Esed'e bir işaret olarak yorumlasa da El Arabi El Cedid'e konuşan kaynak, Mahluf ile Esma Esed arasındaki çatışmanın problemin kaynağı olmadığını belirtiyor.
Rejime yakın kaynak, Mahluf'un Rusya ile temaslarının Esed'i kaygılandırdığı için ona karşı savaş başlattığını, Esma'nın Mahluf'un şirketlerindeki rolünün oluşan boşluğu doldurmaktan ibaret olduğunu ifade ediyor.
Rami Mahluf nerede?
Rami Mahluf'un nerede olduğu kesin olarak bilinmiyor. Medyadaki bazı haberler, Rusya'daki babası Muhammed Mahluf ve kardeşi Hafız Mahluf aksine Suriye'de ev hapsinde kalmaya devam ettiğini iddia ederken, bazı haberlere göre Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki sarayında olabilir.
Rami Mahluf'un paylaştığı videolarda yeri ile ilgili ipuçları bulunmazken, oğulları Muhammed ve Ali'nin sosyal medyadan paylaştığı lüks yaşam görüntüleri ikinci ihtimalı (BAE'de olduğu) destekler nitelikte. Zira, değerleri 4 milyon dolar civarında olan 5 lüks otomobiliyle çekilen fotoğrafları sosyal medya gündemine oturan 22 yaşındaki Muhammed Mahluf'un araç plakalarının bazılarının Dubai'ye ait olduğu görülüyor.