Bakanlıktan yapılan açıklamada, Paşinyan'ın bağımsızlık günü gerekçesiyle verdiği mesajda, Rusya'ya yönelik açıklamaların kabul edilemez saldırılar içerdiği ve ilişkilere zarar verdiği kaydedildi.
Açıklamada, "(Paşinyan) Moskova'yı suçlayarak iç ve dış politikadaki başarısızlığının sorumluluğundan kurtulmaya çalışıyor" ifadesi kullanıldı.
Ermeni Başbakan'ın eylemlerinin Rusya ve Ermenistan ilişkilerini Batı tarafından kışkırtılan yıkıcı sürece götürdüğü belirtilen açıklamada, Paşinyan'ın Ermenistan'ı bunca zamandır kasıtlı olarak Rusya'dan uzaklaştırmaya hazırlandığını da itiraf ettiğine işaret edildi.
"Paşinyan ateşkesi haftalar önce kabul etmiş olsaydı, kayıp daha hafif olacaktı"
Rusya'nın Ermenistan'a güvenlik, ekonomi ve kültür alanlarında geniş çaplı yardım sağladığı ve sağlamaya devam ettiği hatırlatılan açıklamada, 2020 sonbaharında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in bizzat çabalarının, Ermenistan'ın Azerbaycan karşısında tamamen yenilgisinin önlenmesini de mümkün kıldığı belirtildi.
Açıklamada, "Eğer Paşinyan ateşkesi haftalar önce kabul etmiş olsaydı, kayıp daha hafif olacaktı" değerlendirmesinde bulunuldu.
Rusya'nın, Ermenistan'daki Rus şirketlerine suni zorluklar yaratılmasına rağmen bu ülkeyle hem ikili ilişkilerde hem de Avrasya Ekonomik Birliği çerçevesinde ekonomik bağlarını sürekli olarak artırma yolunda ilerlediğine dikkati çekilen açıklamada, "Bölgesel meselelerde Paşinyan, Rusya, Azerbaycan ve Ermenistan liderleri arasında Kasım 2020'de imzalanan, Dağlık Karabağ'ın statüsü meselesinin gelecek nesillere bırakılması yönündeki centilmenlik anlaşmasına uymak yerine, Batı'nın teşviklerine boyun eğdi. Prag ve Brüksel'de, Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ üzerindeki egemenliğini tanıyan 1991 Alma-Ata Deklarasyonu'na dayanarak hareket etme kararı aldı" ifadeleri kullanıldı.
Bu durumun Kasım 2020 tarihli üçlü bildirinin imzalandığı koşulların yanı sıra Rus Barış Gücü'nün konumunu da temelden değiştirdiği vurgulanan açıklamada, "Büyük ölçüde Rusya ve Azerbaycan ile birlikte ritmik çalışma yerine Batı'ya kaçmayı tercih eden Ermeni yönetiminin tutarsız tutumunun bir sonucu olarak, 2020-2022'deki en üst düzeydeki üçlü anlaşmaların uygulanması durmuştur" ifadesine yer verildi.