Rusya ile Ukrayna arasında devam eden savaşın önemli cephelerinden biri de Donetsk. Bu bölgede çatışmalar stratejik açıdan önemli bazı şehirlerde uzun süredir devam ediyor.
Öyle ki, Rusya’nın uzun bir süredir hak iddia ettiği Donetsk ile Ukrayna toprakları arasındaki stratejik kasaba Bahmut ve çevresi geniş Ukrayna düzlüklerini kaplaması nedeniyle kışın aktif çatışmaların neredeyse tek adresiydi.
Donetsk’in idari sınırlarına ulaşmayı amaçlayan Rus güçleri, özellikle Ukrayna’daki operasyonların başına ocak ayında Rusya Genelkurmay Başkanı Valeriy Gerasimov’un gelmesinden sonra gözle görülür şekilde ilerlemeler kaydetti.
Stratejik açıdan önemli küçük yerleşim birimlerine yönelen Rus birlikleri, yılbaşından itibaren Donetsk bölgesindeki Bahmut’u ele geçirmek için üç taraflı kuşatma harekatı başlattı.
Bu çerçevede Bahmut yakınlarında, 200 kilometreyi geçen tuz madenleriyle meşhur Soledar’ı ele geçiren Rus güçleri, böylece Kramatorsk, Slavyansk ve Seversk şehirlerine de ulaşmanın önünü açtı.
Soledar ile birlikte Kleşçeyevka, Krasnopolye, Blagodantnoye ve Nikolayevka’yı da alarak Bahmut üzerindeki baskısını artıran Rus güçlerinin Bahmut’un kenar mahallelerine kadar sokulduğu bilgisi paylaşılıyor.
TRT Haber’e konuşan Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Toğrul İsmayıl’a göre, Rusların ilerlediğine dair raporların aksine bölgede kayda değer bir Rus ilerlemesinden bahsetmek için oldukça erken. Bölgeyi yakından takip eden İsmayıl, hava şartları ve ordu içindeki çekişmelerin Rus ilerlemesinin önünde önemli engeller teşkil ettiğini belirtiyor.
Ancak özellikle Batılı raporlara da atıf yapılan Bahmut’daki kısmi Wagner ilerlemesini ise “Rusya'nın hem teçhizat olarak daha güçlü olması, bu bölgelere yakın olması ve tabii ki tüm güçlerini bu bölgeye yönlendirmesinden” kaynaklanan bir başarı olarak yorumluyor.
Rusya'nın genel anlamda dezavantajlı olduğu noktalara da değinen İsmayıl, bunları "Batı yaptırımlarının silah ve teçhizata olumsuz etkisi, yeni silahların üretiminde sorun yaşanması ve başka ülkelerden de silah temin edilmemesi" şeklinde sıralıyor.
İsmayıl, Ukrayna için ise, güçlü Batı desteğine rağmen "hava savunma sistemleri ve uzun mesafeli füzelere sahip olmamasını" dezavantaj olarak belirtiyor.
Baş aktör: Wagner
Paramiliter grup Wagner, özellikle Batılı yetkili ve analistlere göre, "Rus ordusu ve diğer Rus bakanlıklarına rakip bir güç merkezi.”
Başkanlığını Putin’in aşçısı olarak bilinen Yevgeny Prigojin’in yaptığı grup, ordu ile yaşadığı çekişmede kendini ispat etmek için Bahmut’da başarı elde etmek istiyor.
İşte, Bahmut’taki çatışmaların odağında da Rusya’da bir türlü gündemden düşmeyen paralı milis grubu Wagner var.
Wagner’in Başkanı Yevgeny Prigojin’e göre geri çekilmeyen Ukraynalı güçlere karşı “her sokak ve her ev için” savaşılıyor.
Ancak bu, Bahmut kentini kuşatmaya ve ele geçirmeye çalışan Wagner için, yavaş, ezici ve maliyetli bir savaş oluyor.
Zira Toğrul İsmayıl’a göre, Ukrayna ordusu tarafından yürütülen strateji 3 ana kaideye dayanıyor. Çok geniş araziye yayılmamak, kendilerinden kat kat çok fazla sadece fazla olan Rus ordusunun ilerlemesini engellemek veya çatışmaları yerelleştirmek.
Görünüşe göre Ukrayna ordusu, şu ana kadar bunu başarılı şekilde icra ediyor.
Öte yandan Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’e göre de son günlerde Bahmut etrafındaki durum oldukça zor.
“Kimse Bahmut’u vermeyecek. Elimizden geldiğince savaşacağız. Bahmut’u kalemiz olarak görüyoruz”
İngiltere Savunma Bakanlığı ise, bugün Rusya’nın Bahmut’u kuşatma girişiminde ‘küçük ilerlemeler’ kaydettiğini kabul etti.
Ukrayna ordusunun Bahmut’ta nasıl bir yol izleyeceği ise hala bilinmiyor. Bir geri çekilme mi olacak yoksa son ana kadar direnilecek mi?
Toğrul İsmayıl, ilk önce Ukrayna ordusunun bu bölgedeki temel hedeflerini açıklıyor.
“Ukrayna güçlerinin şu anki hedefi çok güçlü saldırı olduğu zaman, kayıp vermeden geri çekilmek, zayiatı minimize etmek ama aynı zamanda da Rus ordusunun cephe boyunca yayılmasını sağlamak. Yani Rus ordusunun konsantre olmasını engellemek istiyor.”
Öte yandan İsmayıl, olası bir geri çekilmenin de “taktiksel bir gelişme” olarak değerlendirilebileceğini söylüyor.
Peki, bölgede nasıl gelişmeler bekleniyor?
Toğrul İsmayıl, hem Ukrayna hem de Rusya tarafının aylardır mevsim şartlarının elvereceği günlere hazırlık yaptığını belirtiyor ve ekliyor:
“Dünya Bahmut'a konsantre olmuş durumda. Bahmut stratejik konuma sahip olsa da, bu bölgenin düşmesi Ukrayna için çok büyük anlam ifade etmez. Daha farklı gelişmelerin yaşandığını göreceğiz.”
Öte yandan Rusya’nın bölgede kazanacağı olası bir zafer birçok açıdan önem taşıyor. Özellikle moral üstünlüğü ele geçirebilir.
Toğrul İsmayıl, Biden’ın Kiev’i ziyaretini bu anlamda çok önemli bulduğunu belirtiyor ve olası bir moral düşüklüğünü engellemek için Ukrayna Devlet Başkanı Zelensky’nin de hem halkta hem de orduda zafer inancını diri tutmaya çalıştığına dikkat çekiyor.