Gaynutdin, yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun Gazze'nin merkezindeki hastaneye düzenlediği insanlık dışı saldırıyla aralarında kadın, çocuk ve yaşlıların da bulunduğu yüzlerce kişinin hayatını kaybetmesini dinmeyecek acı ve kaygıyla karşıladıklarını belirtti.
Kurbanların çoğunluğunun aralıksız bombardıman ve geniş çaplı kara saldırısı tehditleri nedeniyle evlerinden kaçan ailelerin üyeleri olduğuna dikkat çeken Gaynutdin, Filistin halkının büyük can kaybının yasını tuttuklarını ve acısını paylaştıklarını ifade etti.
İnsanların yardım ve güvenlik garantisi alma umuduyla tıbbi kurumlara yöneldiğini hatırlatan Gaynutdin, mülteciler, gazeteciler ve insani yardım çalışanlarının da İsrail ordusunun bomba ve füzelerinin altında kaldığını kaydetti.
Gaynutdin, "Yaşananlar, Sabra, Şatilla ve Srebrenitsa'daki katliamlar gibi insanlığa karşı işlenen korkunç suçlarla kıyaslanabilir. Bu, Filistinlilere yönelik gerçek bir soykırım eylemidir" ifadelerini kullandı.
İsrail’in yüzde 40'ı reşit olmayan 2,3 milyon insanı su, yiyecek ve elektrikten mahrum bırakarak acı bir ölüme mahkum ettiğini dile getiren Gaynutdin, artık insanların korunmaya çalıştıkları yerde de öldürüldüğünü söyledi.
Barışçıl Filistinlilerin kendi devletlerinde, atalarının topraklarında yaşamak, çocuklarını yetiştirmek, cami ve kiliselerinde ibadet etmek istediğinin altını çizen Gaynutdin, şunları kaydetti:
"İnsanlık, yaşananları bir kez daha öfkeyle kınayamaz. Abluka altındaki Gazze'deki sivillerin korunması için acil önlem alınmasını talep ediyoruz. Tüm iyi niyetli insanlar, uluslararası toplum, İsrail'in Filistin topraklarına yönelik saldırganlığını, ablukasını ve işgalini durdurmalı, İsrail'i Birleşmiş Milletler (BM) kararlarını uygulamaya zorlamalı ve bağımsız, yaşanabilir bir Filistin devletinin kurulmasına engel olmamalıdır.”