Açık 13.9ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Dünya
TRT Haber 12.03.2022 00:00

Rusya-Ukrayna savaşı: Çin-Rusya ortaklığı sınırsız mı?

Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısının ardından Çin'in aldığı pozisyon dikkat çekiyor. Pekin yönetimi BMGK'da Rusya'ya yönelik kınama kararına çekimser kaldı. TRT Haber Çin'in Ukrayna'daki savaşa bakış açısına parantez açtı.

okuma süresi
Okuma süresi

Rusya ile Çin 4 bin 200 kilometrelik ortak sınıra sahip ve aralarında 147 milyar dolarlık ticaret hacmi var.

Geçtiğimiz Şubat'ta 15 sayfalık ortak bildiri yayınlayan iki ülke buna, "sınırsız ortaklık" dediler.

Rusya batı yakasında Ukrayna'ya savaş açarken, 2011'den beri Ukrayna ile stratejik ortak olan Çin bu hamleye temkinli yaklaştı.  

Aslında 2000 öncesi Çin-Rusya ilişkisi sınırlı düzeydeydi ve iki ülke arasında sınır ihtilafları vardı.

"Çin hiçbir ülkeyle üçüncü ülke aleyhine müttefiklik ilişkisine girmez"

Putin'in inisiyatifiyle 2004-2008 arasında ihtilaflar çözüme kavuştu. Sınırlar askerden arındırıldı. Ancak bu durum orduların tatbikat yapmasına engel değildi.
İlişkiler derinleşti. Zaman içinde devasa bütçeli enerji anlaşmasına da imza atıldı.

Gedik Üniversitesi ASEAN Merkez Müdürü Sibel Karabel, "Çin 93'te net petrol ithalatçısı konumunda ve büyüyen ekonomisini de enerji bakımından doyurmak durumunda. Bu anlamda Putin'in 2014'teki yaptığı önemli enerji anlaşmalarından bir tanesi "Siberya'nın Gücü" anlaşması. Bu anlaşma, 400 milyar dolarlık bir gaz anlaşmas." dedi.

Deng Şiaoping 1982'deki Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda ülkesinin dış politikasını "Çin hiçbir ülkeyle üçüncü ülke aleyhine müttefiklik ilişkisine girmez." sözleriyle özetliyordu.

Eski Çin Devlet Başkanı Şiaoping'in bu sözleri geçerliliğini koruyor.

Çin'in Tayvan endişesi

Sibel Karabel, "Çin'in çok ciddi Tayvan endişesi var. Tayvan hususu ve farklı noktalarda bir gün aynı şekilde kendi aleyhine kullanılabilir kaygısıyla Çin bunları kesinlikle savunmaz. En büyük kaygılarından bir tanesi budur. Devletlerin toprak bütünlüğü bağımsızlık, egemenliği çin'in bütün devlet insanlarının söyleminde olan bir diskurdur." değerlendirmesinde bulundu.

Çin'in ticaret ortağı: Ukrayna

Rusya, Çin'in "sınırsız ortağı" olsa da Ukrayna'da önemli bir ticaret ortağı.
Tarım o ticaret kalemlerinin başında geliyor.

Ayrıca limanlar, Kuşak ve Yol projesi kapsamında yapılan yatırımlar da mevcut.

Karabel, "Tarım ithalatı var ve ticaretin yaklaşık yüzde 33'ünü mısır kapsıyor. Dolayısıyla Ukrayna, tarım bakımından Çin için önem arz ediyor. Konfüçyüs Enstitüsü var bu önemli. Yani yumuşak gücünü de geliştirmeye çalışıyor orada. Stratejik gördüğü transit kuşak ve yol için transit ülkelerden bir tanesi Ukrayna." dedi.

"Rusya'nın, Ukrayna işgalini Çinliler bir kere fazlasıyla kabul etmiyorlar"

Çin, Rusya gibi Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi daimi üyesi. Konseydeki Moskova'ya yönelik 'kınama' oylamasını veto etmedi ve çekimser kaldı. Genel Kurul'da da oy rengini değiştirmedi.

Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ragıp Kutay Karaca, Çin'in davranışına ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:

"Şimdi buradaki duruş açısından baktığınız zaman Rusya'nın, Ukrayna işgalini Çinliler bir kere fazlasıyla kabul etmiyorlar. Bu net, açık. Bunun tehlikeli boyutlara gideceğini de kendileri sıklıkla ifade etti. Yani çatışmadan yana olmadıklarını, Ukrayna'nın toprak bütünlüğünden yana olduklarını ve Ukrayna - Rusya arasındaki ilişkinin de diplomasiyle çözülmesi gerektiğini ifade ettiler."

Çin, Rusya'ya yaptırım uygulamayan ülkelerden

Gedik Üniversitesi'nden Sibel Karabel'in değerlendirmesin ise şu şekilde oldu:

"Çin, bir defa kesinlikle ateşkes ve insani yardımın öncelikle ivedilikle olmasını her türlü belirtiyor. İkincisi de sürecin diyalog ve müzakereyle ilerlemesi. Hatta ve hatta Rusya'nın söylemine belki birazcık ters olabilecek şekilde Minsk Anlaşması ve Normandiya Formatlarını da Şii Jimping Putin ile olan görüşmesinde telefon görüşmesinde ve Şii Jimpingin farklı söylemlerinde bunu görüyoruz."

Çin, Rusya'ya yaptırım uygulamayan ülkelerden biri. Ancak bundan dolaylı da olsa etkilenmesi söz konusu. Bu açıdan Pekin'in alacağı pozisyon dikkatle takip ediliyor.

Sibel Karabel, "Çin şimdi belli Rus devlet tahvillerini almaya başladığı yönünde bir haberler çıktı. Şimdi bu ilk başta aslında Çin Rusya'yı kurtarıyor gibi gözüküyor. fakat şöyle bir durum var. Çin kendi ithalat güvenliğini de güvence altına almaya çalışıyor bir anlamda. İstikrarı bozabilecek bir herhangi eylem, herhangi bir bölgesel çatışma Çin'in uluslararası hedeflerine ters. Bu yüzden Çin hiçbir zaman baştan işgali ilhakı çatışmayı istemez, Afganistan'da da istemedi Kazakistan'daki son durumda da istemedi. Kendi çıkarları için bunu istemez." ifadelerini kullandı.

Rusya çok kutuplu sistemde tek kutup olmayı hayal ediyor

Prof. Dr. Ragıp Kutay Karaca, "Bugün dünyada doların hani geçerli para birimi olduğunu ilan eden ülkelerin başında Çin geliyor. Çünkü neredeyse üç buçuk trilyon dolarlık rezervleri var. Bir de bir milyon bir bir trilyon dolara yakın Amerikan hazine bonosu almış durumdalar, dolayısıyla hani dört buçuk trilyon dolarlık piyasayı Çinliler harekete geçiriyorlar. Yani doların para birimi olarak uluslararası bir para birimi olarak kalmasında Çin'in de etkisi var." dedi.

İki büyük gücün dış politika hedeflerinde de ciddi farklar var. Rusya çok kutuplu sistemde tek kutup olmayı hayal ediyor. Çin'in dış politikasında ise böyle bir anlayış yok.

"Çinliler şu anda klasik Çin politikasını uyguluyorlar"

Prof. Dr. Karaca, "Çinliler şu anda klasik Çin politikasını uyguluyorlar, bekleyip seyrediyorlar ama yine ortada bir politika ne Batı yanlısı ne de tam olarak bir Rus yanlısı. Tam bir denge politikası değil ama örneğin şunu ifade edeyim ABD arasında 7 trilyon dolarlık bir bağımlılık var. şimdi Çin Halk Cumhuriyeti bunu kaldırıp da kenara atamaz." şeklinde değerlendirme yaptı.

Gedik Üniversitesi ASEAN Merkez Müdürü Sibel Karabel ise sözlerine şunları ekledi:

"Aralarında çok ciddi farklar var. Bir defa Rusya'nın baştan beri konuştuğumuz en büyük hedeflerinden bir tanesi Çin'in aksine kendini büyük bir güç olarak kabul ettirmek. Bütün dünyaya meşru büyük güç olarak kabul ettirmek. Çin'in hiçbir söyleminde bunu bulamazsınız. Büyük güç olmayı reddederler. Şimdi obama döneminde çin'e G2 teklif edildi. Çin bunu kesinlikle reddetti. G2 olmayı büyük güç olarak kabul edilmek yani çin'in devlet anlayışında yoktur."

Çin, her iki tarafın barış içinde yaşamasını istiyor

Çin Halk Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu, Stratejik güvene dayalı ilişkiyi inşa etmeleri zaman aldı. Ancak Rusya'nın askeri güç hamlelerinden Çin'in memnun olmadığı açık.

Zira Pekin, ne Kırım'ın yasa dışı ilhakını tanıdı Ne de Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne müdahaleyi meşru gördü. Çin, her iki tarafın barış içinde yaşamasını istiyor.

Kamera: Mustafa Oğuz

Kurgu: Ufuk Özenateş

Sıradaki Haber
Enerjinin ateşi düşmüyor... Avrupa Rus gazına alternatif arayışında
Yükleniyor lütfen bekleyiniz