1958 yılında SSCB Bilimler Akademisi Sitoloji ve Genetik Enstitüsü müdürü Dmitry Belyaev tarafından başlatılan tilki deneyi projesi, "20. yüzyılın en büyük hayvan deneyi" olarak tanımlanıyor.
Novosibirsk Sitoloji ve Genetik Enstitüsü’nde 63 yıldır devam çalışma, bugünün bilim adamlarına evcilleştirmenin insanlar da dahil olmak üzere beyin gelişimini nasıl etkilediği hakkında daha fazla bilgi edinmelerine yardımcı oluyor.
Rusya Bilimler Akademisi’ne bağlı Novosibirsk Sitoloji ve Genetik Enstitüsü, 1958'den beri tilkileri "insan dostu", "agresif" ve "tarafsız" olmak üzere üç grupta yetiştiriyor.
Evcilleştirme sürecinde tilkilerin dış görünümünde de değişiklik gözlendi
Araştırmacılar, evcilleştirme sürecinde tilkilerin dış görünümünde de değişiklikler olduğunu gözlemledi.
Çalışmalarda, evcilleştirilmiş tilki grubunun, "nötr" kontrol grubuna göre daha büyük beyin boyutlarına ve daha fazla gri maddeye sahip olduğu tespit edildi. Araştırmacılar için bir başka sürpriz de saldırgan tilkilerin beyinlerinde de benzer değişikliklerin meydana gelmesiydi.
Harvard Üniversitesi İnsan Evrimsel Biyolojisi Bölümünde Yardımcı Doçent Erin Hecht, "Bulduğumuz şaşırtıcı şey hem evcil hem de saldırgan tilkilerin daha fazla gri maddeye, yani nöronları içeren beyin dokularının çiftlikte yetiştirilen kontrol grubuna kıyasla daha fazlasına sahip olmasıydı" diyor ve devam ediyor:
"Bu biraz şaşırtıcıydı, çünkü evcilleştirmenin farklı hayvan türlerinde beyne ne yaptığına dair bazı önceki bulguların aksine, bu gerçekten ilginçti ve daha fazla araştırmamız gereken bir şeydi.
Ayrıca, beynin benzer bölgelerinin hem uysal hem de agresif tilkiler için genişlediğini bulduk. Yani, bu yine biraz şaşırtıcıydı çünkü çok farklı davranışlara sahipler, ama beyinlerinin değiştiği yollar, en azından MRG (Manyetik Rezonans Görüntüleme) ile ölçebildiğimiz seviyede, çok benzerdi.
Diğer hayvan gruplarıyla ilgili önceki çalışmalar, evcilleştirilmiş türlerin vahşi atalarından daha az gri maddeye, daha küçük beyinlere sahip olduğunu göstermişti. Ama tilkilerde bu durum farklı çıktı.
Evcilleştirilen hayvanların evcilleştirildiklerinde yaşadıkları seçim baskısı, insan toplumunun oluşumu sırasında insanların yaşadığı seçim baskısına benzer olduğu fikri var. Yani, saldırganlığın azalması, sosyal hoşgörünün artması, sosyal bağların artması vb. gibi seçimler yapıldığı fikri vardır. Bu nedenle, hayvanlar ve insanlar arasında bu noktada bazı paralellikler olması mümkün”
Evrimsel Genetik Laboratuvarı, Sitoloji ve Genetik Enstitüsü’nde görevli araştırmacı Yuri Gerbek de yaşanan bu değişimi evcilleştirmeye bağladıklarını ama bunun hem evcilleşen hem de saldırganlaşan türlerde (yani nötr olmayan vahşi ve insan canlısı tür) görülmesinin makalenin en ilginç noktası olduğunu söylüyor.
Çalışma insan evrimini anlamak için fırsat olabilir
Araştırmacılar, tilki çalışmalarının insan evrimini anlamak için harika bir fırsat olduğu görüşünde.
Skolkovo Bilim ve Teknoloji Enstitüsü'nde Profesör Philipp Khaitovich ise evcilleştirme çalışmalarında beyin büyüklüğüne olan ilginin sebebinin kendi beynimize ne olduğunu anlamakla bağdaştırmak için bu kadar yoğun olduğunu söylüyor.
Bilim adamları, sonuçların tilkilerin beyin bölgelerinin yapısal ve işlevsel özelliklerini incelemeye yönelik ilk adımlardan biri olduğunu söylüyor. Bir sonraki adım için, araştırmacılar beyin taramalarını hücresel düzeyde gözlemlemeyi planlıyorlar.
Gelecekte burada elde edilen sonuçların hem sosyal hem de bilişsel insan davranışındaki evrimsel değişiklikleri açıklamaya yardımcı olacağını umuyorlar.