Saraybosna'da Sırp birliklerinin, 28 Ağustos 1995'te "Markale Pazar Yeri"ne düzenlediği, 43 sivilin öldüğü ve 84 kişinin yaralandığı saldırıda bacağını diz altından kaybeden Ahmetovic, AA muhabirine 28 yıl önce yaşadıklarını anlattı.
Pazar yerindeki saldırı yaşandığında 16 yaşında olduğunu ifade eden Ahmetovic, "28 Ağustos 1995'te güneşli bir sabah vardı. Savaş devam ediyordu, silah sesleri duyuluyordu. Pazara bir şeyler almaya gelmiştim, alacaklarımı aldıktan sonra arka kapıdan çıkmak istedim ancak vazgeçtim ve ön kapıya yöneldim. Dışarıda insanlar bir şeyler satıyordu. Pazardan dışarı bir adım attım ve aniden bir karanlık çöktü, sessizlik oluştu ve barut kokusu gelmeye başladı." dedi.
Ahmetovic, ilk ne olduğunu anlayamadığını ancak yaşananların 5 Şubat 1994'te pazar yerine düzenlenen ilk saldırıya çok benzediğini fark ettiğini, bunun da havan topu saldırısı olduğunu anladığını belirtti.
Havan topunun düştüğü noktaya sadece 2,5 metre mesafede olduğunu anlatan Ahmetovic, "Patlamayla birlikte pazarın dış duvarına yapıştım. İlk önce ellerime baktım, bir sorun olmadığını gördüm. Aşağı doğru baktım, eteğimi kaldırdım. Bir ayağımın olduğunu, diğerinin ise etlerinin asılı olduğunu gördüm. Ayağım yoktu, havan topu düştü ve ayaksız kaldım." diye konuştu.
"Küçük bir çocuktum, okul okuyacaktım ve hayatta bir yerlere gelecektim"
Ahmetovic, önünde kafası ve bacakları gövdesinden ayrılmış bir erkeğin yattığını belirterek, daha fazla ayakta kalamadığı için kendisini onun üzerine attığını ve o anda yerdeki kişinin kalbinin hala attığını fark ettiğini söyledi.
Yerde yattığı sırada yardım istemek amacıyla elini kaldırdığını dile getiren Ahmetovic, insanların bir daha saldırı olup olmayacağını düşünmeden kendisini araca koyduğunu ve Saraybosna Üniversitesi Klinik Merkezi'ne doğru yola çıktıklarını dile getirdi.
Ahmetovic, "Markale-Saraybosna Üniversitesi Klinik Merkezi yolculuğu, hayatımdaki en uzun yolculuktu. O yolculukta aynı anda büyümek, acıyla ve eğer hayatta kalırsam yaşananların hayatıma edeceği etkiyle yüzleşmek zorundaydım. Küçük bir çocuktum, okul okuyacaktım ve hayatta bir yerlere gelecektim ama kaderimde bunu yaşamak varmış." ifadelerini kullandı.
Hastanedeki doktorun çabaları sayesinde bacağının tamamının kesilmesinden kurtulduğunu, sadece dizden aşağısının kesildiğini anlatan Ahmetovic, şunları söyledi:
"Ameliyatın ardından uzun süre bilincim kapalıydı. Kendime geldiğim ilk an, önümdeki masanın üzerinde tek bir ayakkabım duruyordu. Ayakkabılarımdan sadece birinin orada olduğunu gördüğüm an başıma ne geldiğini, ayağımı kaybettiğimi anladım."
"Barış, dünyadaki en değerli şey"
Saldırının yaşandığı noktadan 20 yıl boyunca geçemediğini kaydeden Ahmetovic, 20 yılın ardından olay yerine gittiği ilk gün 1995'te yaşananların gözünün önüne geldiğini, o gün havada hakim olan barut kokusunu yeniden hissettiğini ancak zamanla yaşananlara alıştığını söyledi.
Ahmetovic, protez bacak kullanmaya başladığını ifade ederek, bunun hayatını olumsuz etkilediğini, özellikle çocuk sahibi olduktan sonra protez bacağı her akşam çıkarıp sabahları geri takmanın kendisine büyük zorluklar yaşattığını belirtti.
Savaşın kimseye iyilik getirmediğine dikkati çeken Ahmetovic, "Birilerinin insanın hayatında tek gerekli şeyin huzur olduğunu anlamamalarına anlam veremiyorum. Savaşlarda hep masum insanlar kayıplar yaşıyor. Barış, dünyadaki en değerli şey. Yiyecek-içecek hiçbir şeyimiz olmasa da huzurumuz varsa her şeyin üstesinden kolayca gelebiliriz." diye konuştu.
Pazar yerinde iki katliam gerçekleştirildi
Savaşta başkent Saraybosna'yı kuşatma altında tutan Sırp birliklerince Markale'deki pazar yerine ilk olarak 5 Şubat 1994'te havan topu saldırısı düzenlendi. Bu saldırıda 68 kişi hayatını kaybetti, 144 kişi yaralandı.
Bu katliamın ardından, 28 Ağustos 1995'te düzenlenen saldırıda 43 sivil yaşamını yitirdi, 84 kişi yaralandı.
Lahey'deki Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICTY), pazar yerine düzenlenen saldırıların Sırp birliklerince gerçekleştirildiğini kanıtlarla ortaya koyarken katliamın sorumlularından Bosnalı Sırp komutan Dragomir Milosevic 29 yıl hapse mahkum edildi.
Saraybosna'nın kuşatılması ve kuşatma boyunca işlenen insanlığa karşı suçlar nedeniyle Lahey'de yargılanan eski Sırp komutanlardan Stanislav Galic de müebbet hapse çarptırıldı.
Saraybosna, 1425 gün kuşatma altında tutuldu, kentte 2 bine yakını çocuk 11 bin 541 sivil hayatını kaybetti.