Suriye’deki iç savaşta düşen her bir bomba, sadece binaları değil, aileleri ve yuvaları de dağıttı.
Bazı aileler sevdiklerinin ölümüyle geri dönüşü olmayan kayıplar yaşadı. Bazı aileler ise, daha hayattayken ayrılık acısıyla yüzleşmek zorunda kaldı.
Onlardan biri de Azez’de yaşayan Adnan’ın ailesiydi….
Adnan, hasta annesini ve kız kardeşlerini, güvende olmaları için, 2013 yılında Türkiye’ye gönderdi. Kendisi ise, müziğini devam ettirmek ve halkının umudunu yaşatmak için Suriye’de kaldı.
Daha sonra yolu Yunus Emre Enstitüsü ile kesişti. O yol, Adnan’a annesi ile yıllar sonra yeniden buluşma şansı verdi.
Azez'den Kahramanmaraş'a uzanan kavuşma hikayesi
Yaptığı faaliyetler kapsamında birçok yaşanmışlıklara tanıklık eden Enstitü, Azez'den Kahramanmaraş'a uzanan bir kavuşma hikayesine vesile oldu. Enstitü yetkilileri Hatay’ın Antakya ilçesinde yaşayan ailesi ile Adnan’ı buluştururdu.
Adnan, annesini göreceğini biliyordu. Ancak annesinin 8 yıl sonra karşısında oğlunu göreceğinden haberi yoktu.
Buluşmadan dakikalar önce TRT Haber’e konuşan Adnan heyecanını şu sözlerle paylaştı:
“Ben annemin geleceğini bilsem de bu benim için biraz sürpriz. Ne söyleyeceğimi, nasıl açıklayacağımı bilemiyorum. Bugün benim için çok önemli bir gün. Annemi göreceğim. Yunus Emre Enstitüsü etkinliğinin bir parçası olmaktan, bu etkinliğin bir parçası olmaktan gurur duyuyorum. “
”Sadace Türk halkı bizim yanımızda durdu”
Suriyelilerin bu zor zamanlarında çektikleri acıyı sadece Türk halkının hissettiğini söyleyen Adnan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve tüm Türk halkına yanlarında durdukları için teşekkür etti.
“Türk halkı, Türk milleti bizim yanımızda duran tek halk. Bizi destekleyen tek halk. Biz Arap olsak da Araplar bizim yanımızda durmadı. Sadece Türk halkı bizim yanımızda durdu. Bizim ne hissettiğimizi, rejimin ve Esed’in savaş suçlarından çektiğimiz acıları anlayan tek halk. Suriyeliler olarak müteşekkiriz. Tüm gücüyle bizi destekleyen, savunan ve belki de daha fazla savaş suçuna engel olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a müteşekkiriz.”
8 yıl sonra ilk buluşma
Kahramanmaraş Valiliği İl Göç İdaresi’ne bağlı bulunan Kahramanmaraş Geçici Barınma Merkezi Konferans Salonunda gerçekleşen etkinlikte, anne ile oğul yıllar sonra ilk kez buluştu.
Hem onlar hem de izleyenler duygu dolu anlar yaşadı.
Etkinliğe katılan konuk sanatçı Şükriye Tutkun’ın ayrılık şarkısını seslendirdiği anda salona giren anne Hamide el-Esmer, karşısında oğlunu görünce gözyaşlarını tutamadı. Adnan daha sonra annesi için piyanoda özel bir şarkı çaldı.
“Allah Türkiye'yi izzetlendirsin”
Buluşma sonrası TRT Haber’e konuşan anne, “O an tarif edilemez. Allah sizden razı olsun. Tüm dünya kapılarını bize kapattı. Bir tek Türkiye'nin kapısı açık” dedi.
“Çok şaşırdım. Duygularımı tarif edemem. Özellikle canımdan değerli oğlumu gördüğüm an... o an gerçekten tarif edilmez. Yıllardan beri görmüyordum. Allah sizden razı olsun. Ben buraya tedavi olmak için geldim. Allah razı olsun. Allah Erdoğan'ı bu milletin başından eksik etmesin. Ona uzun ömürler versin. Elhamdulillah.
Bu yaşadıklarımızdan dolayı gözümüz hep yaşlı. Çok şükür ki Türkiye bize yardım etti. Kapılarını bize açtı. Allah Türkiye'yi izzetlendirsin . Tüm dünya kapılarını bize kapattı. Bir tek Türkiye'nin kapısı açık. Arap ülkeleri bile bizim halimizi sormadı. Allah Erdoğan'a uzun ömürler versin. Hepiniz sağ olun” dedi.
“Bu güzelliğin tüm dünyaya örnek olacağını ümit ediyorum”
Programa video konferans yolu ile bağlanan Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş de Adnan’ın sevinci, annesinin mutluluğuna vesile olmaktan duydukları memnuniyeti dile getirerek, şu açıklamayı yaptı:
“Bizler tebessümün sadaka sayıldığı bir medeniyetin ortak çocuklarıyız. Bundan 100 yıl önce arada sınır olmadan birlikte yaşıyorduk. Bize göre insan olmanın nihai hedefi ihsandır. Yani iyi ve güzeli yaygınlaştırmaktır. Bugün insanları tebessüm ettirebildiysek; bugün güzeli yani etik ve estetiği sanat yoluyla öne çıkartabildiysek bunda tabii ki sanata, barışa, iyiliğe inanmış Suriyeli kardeşlerimizin rolü büyüktür.
Ancak savaş o kadar çok uzadı ki artık buna bir dur demek gerekiyor.
Onun için biz Cumhurbaşkanlığımızın bize verdiği görev doğrultusunda 6 ay önce Azez’de kurduğumuz merkez aracılığıyla Türkiye ve Suriye arasında yeniden insani bağları kurmak ve sanat yoluyla barışı, esenliği yaygınlaştırmak istiyoruz. Kahramanmaraş’ta bizi ağırlayan valilik; belediye başkanlığı ve emeği geçen tüm çalışanlara teşekkür ediyorum. Burada yaşadığımız bu güzelliğin tüm dünyaya örnek olacağını ümit ediyorum.”