Ukrayna'da Rus askerleri ve hava kuvvetlerinin kullandığı mühimmatlar yalnızca insan yaşamını ve kentleri değil doğayı da etkiliyor.
Bunların başında Rus güçlerinin saldırılarına maruz kalan enerji santralleri ve kimyasal üretim yapan fabrikalarda yaşanan sızıntılar geliyor.
Martta Rus saldırılarına hedef olan Sumykhimprom kimyasal fabrikasından yaklaşık 2,5 kilometrekareyi etkileyen bir amonyak sızıntısı yaşandı.
Bu sızıntı sadece toprağın üstünü değil altını ve yer altı sularını da etkiliyor.
Açık su kaynakları üzerinde tehlikeli bir köpük oluşumuna sebep olan amonyak, kirli havanın da habercisi.
Ukrayna'daki kimyasal sızıntılar
Ülkenin Harkov şehrinde şubatın son günlerinde ise doğal gaz boru hattının vurulmasıyla büyük bir yangın çıktı.
Aynı gün Vasylkiv'de de bir petrol deposu Rus güçlerinin gerçekleştirdiği atışlarla vuruldu.
İngiltere merkezli düşünce kuruluşu Kraliyet Birleşik Hizmetler Enstitüsü'nün (RUSI) raporuna göre Ukrayna'da 20'den fazla endüstriyel bölgede çevreye zarar veren sızıntılar kendini gösteriyor.
Ayrıca Ukrayna'da bulunan 15 nükleer santral de savaşın etkileriyle ikinci bir Çernobil faciasının yaşanması riskini taşımaya devam ediyor.
Askeri tesisler doğayı ve doğal yaşamı tehdit ediyor
Ukrayna'da doğanın risk altında kabul edildiği bölgelerin yüzde 44'ünde aktif savaş sürerken ülkenin güneyindeki Karadeniz Biyosfer Rezervi, 120 bin göçmen kuşun kışı geçirdiği bir bölge olarak öne çıkıyor.
Bölge nadir görülen ak kuyruklu kartal, tarakdiş ördeği, uzunbacak, kör köstebek ve şişe burunlu yunus gibi hayvanlar ile sayısız su canlısı ile bitkiye ev sahipliği yaparken çatışmalar ve askeri hareketlilik dünyanın genelinde geçmişte olduğu gibi bugün de doğayı tehdit etmeye devam ediyor.
Orman yangınları söndürülemeyebilir
RUSI'ye göre Avrupa bioçeşitliliğinin yüzde 35'ine ev sahipliği yapan Ukrayna'da süren savaş daha geniş bir alandaki bioçeşitliliği de tehdit ediyor.
RUSI, savaşın dolaylı yoldan etkisinin yazın çıkacak orman yangınlarında ya da çıkan yangınların söndürülememesiyle görüleceğine de işaret ediyor.
Askeri araçların, gemilerin ve uçakların hazır beklemesi nedeniyle yüksek enerji tüketilen askeri tesislerin karbondioksit üretimi birçok ülkenin toplamından daha fazla.
Askeri tesisler bulundukları bölgelerde ise ürettikleri atık ve gürültü kirliliğiyle doğal yaşama zarar veriyor.