Türkiye'nin başta Suriye olmak üzere Ortadoğu'da izlediği siyasetin övgüye değer olduğunu belirten Lübnan'daki Hizbullah'ın ilk Genel Sekreteri Şeyh Subhi Tufeyli, Ankara'nın Suriye halkının istek ve beklentileri ile uyumlu bir politika yürüttüğünü söyledi.
Tufeyli şunları kaydetti:
"Suriye'nin güvenliğini ve birliğini önemseyen tek ülke Türkiye. Türkiye'nin Suriye politikası, Suriye halkının istek ve beklentileri ile uyumlu. ABD'nin Suriye sınırındaki planı, neden Türkiye'nin planından daha uygulanabilir olsun ki."
"İran Türkiye'de yaşanan bazı olayları dostça değerlendirmedi"
Tufeyli, İran'daki protestolar karşısında Türkiye'nin sergilemiş olduğu tavırdan dolayı çok mutlu olduklarını anlattı.
"Protestolar sırasında Türkiye, İran'ın iç işlerine yönelik herhangi bir dış müdahaleyi reddettiğini açıkladı ve komşusundaki barış ile toplumsal istikrarın korunmasının önemini vurguladı. Ankara, İran'ın kendisi için oluşturduğu bütün sıkıntılı süreçleri başarıyla atlattı ve olayları bölgenin maslahatına uygun bir şekilde ele aldı. Bunun aksine İran ise Türkiye'de yaşanan bazı olayları aynı hassasiyetle ve dostça değerlendirmedi."
"Türkiye Müslüman devletlere ve halklarına ilham kaynağı olmalı"
Myanmar'daki Rohingya Müslümanlarının maruz kaldığı trajediye ilişkin konuşan Tufeyli, bu konuda en güçlü tepkinin Türkiye'den geldiğinin altını çizdi.
Tufeyli, Türkiye'nin gösterdiği güçlü tepki sayesinde konunun tüm dünyada daha geniş yankı uyandırdığını vurguladı.
"Türkiye'nin, tıpkı Suriye'de ve Myanmar'da olduğu gibi, Müslümanların maslahatını ve vahdetini, her bölgede ve her gruba karşı ön planda tutmasını ümit ediyorum. Batı ve onun kirli mirası, yaklaşık 90 sene boyunca Türk halkının gerçek siyasi düşüncesini, fikirlerini ve iradesini sistematik olarak tahrip etti. Ancak bugünün Türkiye'si, tüm Müslümanlar için bir referans ve güven kaynağı haline gelmiş durumda. Türkiye'nin yaşamış olduğu bu süreç, tüm Müslümanlar için harika bir tecrübedir ve önemli dersler barındırmaktadır. Türkiye'nin şu an gelmiş olduğu konum, diğer Müslüman devletlere ve halklarına da ilham kaynağı olmalıdır."
"ABD, Sünnilere karşı savaşan Şii savaşçılara göz yumuyor"
ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs'ü "İsrail'in başkenti" olarak tanıma kararının Arap ve Müslümanların öfkesine neden olduğunu hatırlatan Tufeyli, "Trump'ın uygulamaları ve izlediği politika, alçakça, şeytani ve kirli. Bu, uzun vadede ABD'nin çıkarlarını yok edecektir." dedi.
ABD'nin İran ve Hizbullah'a karşı mücadelede ciddi olmadığını ileri süren Tufeyli, "ABD, Sünnilere karşı savaşan Şii savaşçılara göz yumuyor ve böylece İran'ın bölgedeki fitneci politikasına alan açıyor. Buna karşılık ABD, İran politikasına karşı savaşan Sünni savaşçıların ise yolunu kapatıyor, zayıflaması için mücadele ediyor." diye konuştu.
"Hizbullah'ın silahları, Lübnan halkı için önemli bir tehdit"
Lübnan'da 6 Mayıs'ta yapılacak genel seçimler öncesi Hizbullah'ın silahlarının yeniden gündeme geleceğine işaret eden Tufeyli, şunları söyledi:
"Lübnan'da genel olarak silahlar, tüm siyasi güçlerin sahip olmak istediği ve kısmen de sahip olduğu bir hastalıktır. Hizbullah'tan önce de Lübnan'da silahlı gruplar vardı ve silahlarını kullanıyordu. Bugün, Hizbullah'ın silahlarına karşı çıkan Lübnanlı grupların çoğu, bu hastalığı yendikleri için değil, Hizbullah'ın Lübnan'daki en güçlü silahlı yapı olduğu için buna karşı çıkıyor. Lübnanlıları, mezhepçilikten ve silah kullanımından kurtarmak lazım."
"Lübnan'daki guruplar, kendi varlıklarını başka ülkelere bağlıyor"
Lübnan'daki siyasi grupları "yerel olmamakla" suçlayan Tufeyli, "Lübnan'daki tüm guruplar, kendi varlıklarını başka ülkelerin desteğine bağlamakta ve onların desteği olmadan kendilerini mağdur ve zayıf olarak düşünmekte. Buna karşılık ise İran, Suudi Arabistan, Fransa ve Rusya, Lübnanlıların çıkarları için bu ülkeye yardım etmezler. Her birinin kendi projeleri ve çıkarları vardır." dedi.
Lübnan merkezli Hizbullah örgütünün kurucularından ve ilk genel sekreteri olan Şii din alimi Şeyh Tufeyli, 1988'de İsrail ve ABD tarafından gerçekleştirildiğinden şüphelenilen bir suikast girişiminden kurtuldu. Tufeyli, 1992'de Hizbullah'ın Lübnan genel seçimlerinde yer almasıyla ilgili bir tartışma sonunda örgütle yollarını ayırma kararı aldı.
Kaynak: AA