1990’lı yılların sonuydu…
Amerika Birleşik Devletleri’ndeki ilaç şirketleri opioid içeren ağrı kesicilerin hastalarda bağımlılık yapmayacağına dair güvence verdi. Sağlık kuruluşları da bu ilaçları sıklıkla reçete etmeye başladı.
İlaç görevini başarıyla yerine getiriyordu ve hastaların ağrılarına iyi geliyordu.
Ancak etkisi ne yazık ki bununla sınırlı kalmadı.
Opioid nedir?
Opioidler, afyon haşhaş bitkisinde doğal olarak bulunan ve beyinde ağrının giderilmesi de dahil olmak üzere çeşitli etkiler üretmek için çalışan bir ilaç sınıfı.
İlaçların haricinde dünyada en sık kullanılan opioid türü de, en ölümcül uyuşturuculardan biri olan eroin.
Birçok reçeteli opioid, beyin ve vücut arasındaki ağrı sinyallerini engellemek için kullanılıyor ve tipik olarak, orta ila şiddetli ağrıyı tedavi etmek için reçete ediliyor.
Ağrıyı kontrol etmenin yanı sıra, insanları rahatlamış, mutlu ve duyarlı hissettiriyor.
Ek yan etkiler arasında yavaş nefes alma, mide bulantısı, kafa karışıklığı ve uyuşukluk var.
Binlerce kişi aşırı dozdan hayatını kaybetti
ABD’de Opioid ilaçların artan sayıdaki reçetesi, hem reçeteli hem de reçetesiz opioidlerin yaygın olarak kötüye kullanılmasına yol açtı.
ABD Gıda ve İlaç İdaresi FDA'nın opioidlerle ilgili başarısızlıkları fark edilmedi.
Krizin FDA’nın o dönem bu ilaçları yeterince gözetlemediğinden kaynaklandığı açıklandı.
Son 20 yılda milyonlarca Amerikalı, OxyContin gibi opioid bazlı ilaçlara bağımlı hale geldi.
1999-2019 yılları arasında yaklaşık 500 bin kişi, aşırı doz ağrı kesicilerin kullanımı nedeniyle hayatını kaybetti.
Sadece 2019’da 70 binden fazla kişi aşırı dozdan öldü.
38 milyar dolarlık tazminat davası
ABD'deki opioid salgınında sorumlulukları bulunduğu iddiasıyla 3 büyük ilaç dağıtıcısına 38 milyar dolarlık tazminat davası açıldı.
Dava dilekçesinde Washington'daki opioid satışlarının 1997 ile 2011 arasında yüzde 500'den fazla arttığına işaret edildi.
Opioid ilaçlarının kötüye kullanımından dolayı binlerce kişi hayatını kaybetti. Çok daha fazlası ise bağımlılıkla mücadele ediyor.