Şilili sağlık yetkilileri, geçen ay polisin kullandığı havalı tabanca mermilerinin göstericilerin gözlerine isabet etmesi sonucu en az 230 kişinin görme yetisini kaybettiği, bunlardan 50'sinin protez göz kullanmak zorunda kaldığı belirtildi.
Şili Tıp Fakültesi'nden doktor Patricio Meza, polisin 90 derecelik açıyla doğrudan göstericilerin yüzlerini hedef aldığını belirterek "Hastalar sadece görme yetilerini kaybetmediler, gözlerini de kaybettiler" ifadelerini kullandı.
Meza, vakaların yüzde 80'ine havalı tabanca mermisinin veya kauçuk merminin yol açtığını vurgulayarak "Gerçek bir sağlık kriziyle karşı karşıyayız. Hastalarımızın çoğu gözlerinden vurulmuş kişilerden oluşuyor" diye konuştu.
Ulusal İnsan Hakları Enstitüsü, ülkede göstericilerin yol açtığı şiddeti kınarken, buna polisin havalı tabancayla karşılık vermesinin haklı gösterilemeyeceği açıklamasını yaptı.
Uluslararası Af Örgütü, Şili Tıp Fakültesi, Ulusal İnsan Hakları Enstitüsü, 29 üniversitesinin rektörleri de gösterilerin başlangıcından bu yana polisin havalı tabanca kullanımının yasaklanmasıyla ilgili çağrıda bulunuyor.
Şili'deki iki temyiz mahkemesi bu hafta protestoculara karşı ölümcül silahların ve mermilerin kullanılmasını yasaklayan kararlar aldı.
Şili emniyetinden Mario Rozas, polisin hareketlerini takip edebilmek amacıyla kasklarına kamera takılacağını, havalı tabancaya polis ve halk için "gerçek tehlike" durumlarında kullanılmak üzere kısıtlama getirileceğini söyledi.
Sağlık Bakanı Jaime Manalich de gösterilerde yaralanan kişiler için psikolojik desteği de içeren "göz tedavisi" programının devreye sokulacağını açıkladı.
Şili makamları, gösterilerin ilk iki haftasında şiddet kullanımı iddialarıyla ilgili bin 89 soruşturma açmıştı.
Şili'deki gösteriler
Güney Amerika ülkesi Şili'de gösteriler, başkent Santiago'da günde üç milyondan fazla kişinin kullandığı metro ücretlerine 6 Ekim'de yapılan zamla başlamış ve 18 Ekim'de de şiddetlenerek birçok kentte yağma olaylarına da yol açan hükümet karşıtı gösteri ve şiddet olaylarına dönüşmüştü.
Gösteriler nedeniyle ülkede 23 kişi hayatını kaybederken, bin 218 kişi yaralanmış ve 9 bin 203 kişi gözaltına alınmıştı.
Devlet Başkanı Sebastian Pinera, halkın ekonomik sorunlarını anlayamadığı için özür dileyerek, ekonomik yardım paketini hayata geçirmiş, kabinesinden sekiz bakanı değiştirmesine rağmen gösteriler devam etmişti.
Hükümetin geri adımlarına rağmen durmayan gösteriler nedeniyle, diktatör Pinochet'in 1990'da devrilmesinden sonra ilk kez, doğal afet söz konusu olmamasına rağmen "acil durum" ilan edilmiş ve güvenliği sağlama görevi orduya verilmişti.
Kaynak: AA