Basın Yayın Enfermasyon Genel Müdürlüğü (BYEGM), ulusal ve uluslararası basın kuruluşlarında çalışan basın mensuplarına, Türk Kızılayı ve AFAD tarafından İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfının altyapı desteğiyle İdlib kırsalında kurulan çadır kentlerin görüntülemesini sağladı.
Cilvegözü Sınır Kapısından iki araca alınan basın mensupları, gümrükteki işlemlerinin ardından Babel Hava Sınır Kapısı'na geçti. Buradaki işlemleri de tamamlanan basın mensupları, geniş güvelik önlemleri eşliğinden İdlib kırsalındaki bölgeye ulaştı.
İlk olarak AFAD ve Türk Kızılay'ın birlikte yaptırdığı İHH'nın da altyapı desteği verdiği Kelbit bölgesindeki çadır kent görüntülendi.
Halep'teki kuşatma nedeniyle olası bir göçte insanların alınması planlanan çadır kentte, iş makinelerinin çalışmalarının sürdüğü görüldü.
Yaklaşık 25-30 bin kişilik kapasiteli çadır kentin, ihtiyaç durumunda alanının arttırılmasının ön görüldüğü belirtildi.
İHH İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanı Bülent Yıldırım, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, Halep'teki saldırıdan sonra Türkiye'nin devreye girdiğini anımsattı.
Türkiye'nin ateşkes görüşmelerini gerçekleştirdiğini belirten Yıldırım, şöyle devam etti:
"Türkiye belki bu manada dünyanın en büyük operasyonunu gerçekleştirmiş oldu, Cumhurbaşkanımızın talimatı Başbakanımızın diplomatik girişimleriyle, kesintiye uğrasa da sonuçta Halep'te kardeşlerimizle ilgili anlaşma yapıldı. Buraya binlerce insan şu anda giriyor, kalacak yer ihtiyacı var. Türkiye, 6 yıldır devletiyle sivil toplum kuruluşlarıyla AFAD'ı, Türk Kızılayı ile elinden gelen tüm gücü gösteriyor. Bu bölgede arazi sorunu var. Bütün saldırı yerlerinden kaçanlar Türkiye sınırına yakın olan İdlib kırsalı dediğimiz bölgeye geliyor. Sonunda burada yapılan çalışmalar sonucunda araziyi bulduk şu ana kadar kamulaştırma sürecinde 300 dönüme çıkartabildik. Bunu bin dönüme çıkarmayı hedefliyoruz. AFAD'ın, Türk Kızılayı ve İHH'nın birlikte yapmış olduğu bir çadır kent olacak. AFAD bütün iş makinelerini buraya getirdi, Türk Kızılayı çadırlarını ayarlıyor."
Yıldırım, Türkiye Cumhuriyeti'nin tüm birimleriyle hareket ettiğinin altını çizdi.
İhtiyaca göre çadır kentteki alanın artırılabileceğini kaydeden Yıldırım, bölgeye olası bir göçte 80-90 bin kişilik çadır kent alanı kurabileceklerini belirtti.
Yıldırım, şu ana kadar Halep'ten yaklaşık 20 bin kişinin göç ettiğini sözlerine ekledi.
Kemmune bölgesindeki çadır kent
Ardından sınıra yaklaşık 12 kilometrelik mesafedeki Sarmada kasabası Kemmune bölgesindeki çadır kente götürülen basın mensupları, burada hazırlanan 12 dönümlük alanı görüntüledi. Tamamlanan çadır kentin kapasitesinin ise 5 bin kişilik olduğu öğrenildi.
Yeni çadır kentin etrafında daha önce savaştan kaçanların kendi imkanlarıyla kurduğu derme çatma çadırların bulunduğu gözlendi.
Sınırın ötesinde açlık ve soğuk var
Geçmiş yıllarda kurulan bu çadırlarda konaklayan Suriyelilerden çoğu kadın ve çocukların soğuk havaya rağmen yaşama tutunmaya çalıştığı görüldü.
Ali Hacı Selmu (74), gazetecilere yaptığı açıklamada, ülkesinde yaşanan savaş yüzünden 2 evladını kaybettiğini ve artık yaşanan tüm sıkıntıların sona ermesini istediğini belirtti.
Şerife Ebu Celal (76) de aç ve susuz kaldıklarını, soğuk havada sobaya ihtiyaçları olduğunu dile getirdi.
Çocuklar ise tekbir getirip seslerini duyurmaya çalıştığı gazetecilere, havanın soğuk olduğunu ve üşüdüklerini söyledi.
Öte yandan, yol boyunca, İdlib kentinde insanların tüm imkansızlıklara rağmen günlük yaşamlarına devam ettiği, çoğu yerde derme çatma çadırların bulunduğu, yaşanan olumsuzluklara ve soğuk havaya rağmen insanların ayakta kalmaya çalıştığı gözlendi. AA