Sivil Savunma Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamada, İsrail ordusunun 24 Ekim'de Gazze'nin kuzeyindeki sivil savunma ekiplerine saldırdığı, araçlarına el koyduğu, birçoğunu Gazze'nin diğer bölgelerine sürdüğü ve aralarından 10 kişiyi alıkoyduğu belirtildi.
İsrail ordusunun engellemeleri nedeniyle sivil savunma ekiplerinin 24 gündür Gazze'nin kuzeyinde faaliyet yürütemediği ve buna bağlı olarak bölge halkının tüm insani ve sağlık hizmetlerinden mahrum kaldığı vurgulandı.
Açıklamada ayrıca uluslararası kuruluşlara "İsrail'in Gazze'nin kuzeyinde devam eden suçları nedeniyle mahsur kalan binlerce Filistinlinin acılarının dindirilmesi için harekete geçilmesi ve sivil savunma ekiplerinin faaliyetlerinin başlatılması" çağrısı yapıldı.
Gazze Şeridi'nin kuzey bölgesi olarak bilinen Beyt Lahiya, Beyt Hanun ve Cibaliya'daki yaklaşık 200 bin Filistinlinin yarıdan fazlasının bu bölgelerden sürülerek Gazze kentine göçe zorlandığı biliniyor.
Cibaliya Mülteci Kampı başta olmak üzere Gazze'nin kuzeyine 5 Ekim'de yoğun hava saldırıları düzenleyen İsrail ordusu, 6 Ekim'de söz konusu bölgelere kara saldırısı başlattı.
Bu adımın, daha önce İsrail basınına yansıyan ve "generallerin planı" olarak bilinen, İsrailliler için yerleşim yeri hazırlığı yapmak amacıyla Filistinlilerin Gazze'nin kuzeyinden tahliye edilmesi adına atıldığı düşünülüyor.
İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, 7 Ekim'de sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Hanun, Cibaliya ve Beyt Lahiya'daki Filistinlilere uyarıda bulunarak boşaltılması istenilen bölgelerin haritasını paylaşmıştı.
Filistinlilere Gazze'nin güneyindeki Mevasi bölgesine gitme çağrısı yapan Adraee'nin paylaştığı haritanın, İsrail ordusunda eski Operasyonlar Bölümü Başkanı General Giora Eiland'ın girişimiyle hazırlanıp hükümete sunulan Filistinlilerin zorla göç ettirilmesine ilişkin "generallerin planına" benzerliği dikkati çekmişti.
"Generaller Planı" adını taşıyan bu plan, Filistinlileri, Gazze Şeridi'nin kuzeyinden tehcir etmeyi, ardından bölgenin kuşatılarak gıda, yakıt ve temiz su girişine izin verilmemesini öngörüyor.