Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in önceki gün Soçi'de bir araya gelerek İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'ndeki ateşkes rejiminin korunması için vardıkları anlaşma, bölgede yaşayan sivillere umut oldu.
İdlib'de yaşayan siviller, anlaşmadan beklentilerini değerlendirdi.
"Türkiye varlığını bölgede sürdürdükçe biz rahat hissediyoruz"
Ahmet Zerzur, mutabakattan memnuniyet duyduklarını söyledi.
Zerzur, "Soçi sonuçları sahaya da olumlu yansıdı. Binniş ve Maarratmısrin'de halk destek gösterileri düzenledi. Biz Türkiye’ye güveniyoruz. Türkiye varlığını bölgede sürdürdükçe biz rahat hissediyoruz" dedi.
Cuma günü düzenledikleri halk gösterilerine devam edeceklerini vurgulayan Zerzur, "Gösterilerde Özgür Suriye Ordusu ve Türk bayrağını dalgalandıracağız. ÖSO bayrağı halk ayaklanmasının devamının, Türk bayrağı ise güvenin sembolüdür" diye konuştu.
"Türkler bizi halk ayaklanmasının başından beri yalnız bırakmadı"
Humus'tan rejim saldırılarından kaçarak İdlib'e sığınan Bedir Kaysi de, Türkiye'ye teşekkür ederek, "Mutabakatın sonuçlarını hayır alametleri olarak görüyoruz. Yerinden edildiğimiz bölgelere dönme umudumuz canlandı" şeklinde konuştu.
Kaysi, "Türkler bizi halk ayaklanmasının başından beri yalnız bırakmadı, şimdi de bırakmadı. Onlar ne isterse, beraber nereye gitmek isterlerse gideriz" dedi.
"Türkiye'den bölgede güven ortamını sağlamasını istiyoruz"
İdlib'deki bir hastanenin Müdürü Abdüsselam Hasan, anlaşmanın bölgeye olumlu yansıdığını söyledi.
Hasan, sadece Türkiye'nin bölge halkının isteklerini dikkate aldığını vurgulayarak, "Düzenlediğimiz gösterilerde sürekli olarak uluslararası topluma, Esed rejiminin düzenlediği hava ve kara saldırıları ile tehcirlere karşı sorumluluk üstlenmesi için çağrıda bulunduk. Ancak sadece Türkiye bizi dinliyor" diye konuştu.
Türkiye'ye kararlı duruşu ve tutumu için müteşekkir olduklarını dile getiren Hasan, "Türkiye'den bölgede güven ortamını sağlamasını istiyoruz. Sivil toplum örgütlerinin bölgeye akın etmesi için yönlendirmesini talep ediyoruz" dedi.
"Rejim, sivil yerleşimlere bomba atarak katliamlar yapıyordu"
Hemşir Malik Enes ise, İdlib’de yaklaşık 4 milyon sivilin yaşadığını hatırlatarak, bölge halkının anlaşmayla derin bir nefes aldığını kaydetti.
Enes, "Artık insanlar güven ve istikrar içerisinde yaşayacak. Rejim, sivil yerleşimlere bomba atarak katliamlar yapıyordu" dedi.
İdlib'deki durum
Büyük bölümü Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) kontrolündeki İdlib, Suriye'nin kuzeybatısında, Türkiye'nin Hatay ilinin karşısındaki Suriye topraklarında yer alıyor.
İdlib, halihazırda muhaliflerin ve rejim karşıtı silahlı grupların son kalesi konumunda. İl, doğu, batı ve güneyden rejim güçlerince kuşatılmış durumda.
Bölgede ılımlı muhalifler, 70 binden fazla savaşçıya sahipken, Heyet Tahrir Şam (HTŞ) ve diğer unsurların 20 bin kişilik gücü mevcut.
İdlib, Suriye iç savaşında en büyük şiddet dalgasının yaşandığı bölgelerden biri olması nedeniyle Türkiye, Rusya ve İran tarafından 4-5 Mayıs 2017'deki Astana toplantısında Gerginliği Azaltma Bölgelerinden biri ilan edildi.
Türkiye bu kapsamda, Ekim 2017'den başlayarak (İdlib ili ile Halep, Hama, Lazkiye illerine dahil bazı yerleşimler) İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'nde 12 ateşkes gözlem noktası kurdu.
Beşşar Esed rejiminin diğer üç Gerginliği Azaltma Bölgesi'ni (Humus, Doğu Guta ve güney cephesindeki Dera-Kuneytra) son 4 ay içinde ele geçirmesi gözleri, yaklaşık 4 milyon sivilin barındığı İdlib'e çevirdi.
Rejimin cephe hatlarına yığınak yapmaya başlaması, İdlib'in güneyi ile güneybatısı ve Hama'nın kuzeyine yoğun hava saldırıları düzenlemesi üzerine Türkiye, olası çatışmayı önlemek için diplomasi trafiğine hız verdi.
İdlib'de çatışmanın büyük bir sivil katliamı ve göç dalgasını tetiklemesi ve terör gruplarının sızma girişiminde bulunmasından endişe ediliyordu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Tahran'da 7 Eylül'de düzenlenen zirvedeki teklifi üzerine Erdoğan ve Putin, önceki gün Soçi'de ateşkesin korunması ve sağlamlaştırılması için ek önlemler üzerinde anlaşmıştı.
Kaynak: AA