Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin Soçi'de Sanatoryum Rus'taki Suriye konulu üçlü zirvesi saat 16.40'ta başladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Soçi'deki üçlü Suriye zirvesine ilişkin, "Bu üçlü zirve Suriye'de akan kanın artık tamamen durması, yıllardır yaşanan trajedinin son bulması bakımından son derece önemli. Türkiye, Rusya ve İran'ın Suriye meselesinde yakın bir çalışma ortamı tesis etmelerinin müspet sonuçlarına dünya şahit olmuştur." dedi.
Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile Sanatoryum Rus'ta gerçekleştirdikleri Suriye konulu üçlü zirvenin basına açık bölümünde yaptığı konuşmada, Putin'e üçlü zirveye yaptığı ev sahipliğinden ve kendilerine gösterilen hüsnü kabulden ötürü şükranlarını sundu.
Putin ile geçen hafta yine Soçi'de bir araya geldiklerini anımsatan Erdoğan, bu görüşmede Suriye meselesini etraflıca ele aldıklarını ve Türkiye-Rusya ilişkilerini değerlendirme imkanı bulduklarını söyledi.
"Muhterem kardeşim" diyerek hitap ettiği Ruhani'nin de zirvede bulunmasıyla tüm konuları üçlü formatta değerlendirme fırsatının ortaya çıktığını ifade eden Erdoğan, "Bu vesileyle sizlerin huzurunda geçtiğimiz hafta İran'ın da etkilendiği depreme değinmek istiyorum. Bu depremde hayatını kaybeden İranlı, Iraklı kardeşlerimize Allah'tan rahmet yaralananlara da acil şifalar diliyorum" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu üçlü zirve Suriye'de akan kanın artık tamamen durması, yıllardır yaşanan trajedinin son bulması bakımından son derece önemli. Türkiye, Rusya ve İran'ın Suriye meselesinde yakın bir çalışma ortamı tesis etmelerinin müspet sonuçlarına dünya şahit olmuştur ki Astana bunun en güzel örneğidir ve bu vesileyle Astana'da tabii ki Kazakistan Devlet Başkanı Nazarbayev'e ev sahipliği sebebiyle de ayrıca teşekkür ediyorum." dedi.
"Kritik kararlar alacağımıza inanıyorum"
Astana sürecinin sahada olumlu gelişmelerin yaşanmasına vesile olduğunu dile getiren Erdoğan, "Geldiğimiz nokta önemlidir ama yeterli değildir. Suriye halkının kabul edebileceği kalıcı ve muteber bir siyasi çözümün tesis edilmesi için ilgili tüm çevrelerin katkıyı sağlaması elzemdir." ifadelerini kullandı.
Zirveye güzel bir hazırlık yaptıklarını belirten Erdoğan, "Gerek Dışişleri Bakanlarımızın yaptıkları hazırlıklar, ardından Genelkurmay Başkanlarımızın yaptıkları hazırlıklar bu zirvenin çok daha neticeye yönelik olduğunun bir ifadesidir. Temennim odur ki bugün buradan bu noktada çok daha farklı bir şekilde ayrılırız. İnşallah bugün bu yönde kritik kararlar alacağımıza inanıyorum." diye konuştu.
Suriye'de yeni bir aşamaya geçildi
Rusya Devlet Başkanı Putin ise "Türk ve İranlı liderlerin üstlendikleri rol olmasaydı Suriye’de askeri sürecin sonlanması mümkün olmazdı. Suriye'de artık siyasi çözüme yönelik yeni bir aşamaya geçildi." diye konuştu.
'Savaşın sonlandırılması mümkün olabilir'
Putin, "Türkiye ve İran’ın desteğiyle Suriye’nin parçalanması engellenmiştir. Yıllardır süren iç savaşın sonlandırılması mümkün olabilecek durumdadır." dedi.
İşbirliği yapmaktan memnunuz
İran Cumhurbaşkanı Ruhani, "Suriye'deki çözüm için zemin hazır, Türkiye ve Rusya ile işbirliği yapmaktan memnunuz. Suriye'de terörizmin son hücrelerini de kurutmak gerekiyor." dedi.
Üçlü zirve öncesi ilk görüşme
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile bir araya geldi.
Sanatoryum Rus'ta saat 15.50'de başlayan görüşme, 40 dakika sürdü.
Suriye için kritik 2 hafta
Suriye'de yaklaşık 7 yıldır süren iç savaşa siyasi çözüm bulmak için diplomatik süreç hızlandı. Cenevre görüşmelerinde şu ana kadar sonuç elde edilememesi, dikkatlerin Rusya'nın Soçi kentinde gerçekleşecek Türkiye, Rusya ve İran zirvesine çevrilmesine neden oldu.
Türkiye ve Rusya öncülüğünde geçen yıl aralık ayında yürürlüğe giren ateşkes, Beşşar Esed rejiminin ihlallerine rağmen, 1 yıl aradan sonra İsviçre'nin Cenevre kentinde yeni müzakerelerin önünü açacak Astana sürecini başlatmıştı.
Bu yıl içinde Cenevre'de ABD, Avrupa ülkeleri, Türkiye, Rusya, İran başta olmak üzere çok sayıda ülke ile Esed rejimi ve muhalefetin temsilcileri 4 kez bir araya geldi.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) 2254 sayılı kararı çerçevesinde Suriye'de siyasi geçişin ele alınması gereken müzakerelerde muhaliflerin önüne "terörle mücadele" gibi farklı başlıklar konuldu.
Astana süreciyle Esed rejimi ve İran destekli grupların saldırıları ile çatışmalar önemli ölçüde kontrol altına alınmış olmasına karşın Cenevre görüşmeleri sonuçsuz kaldı.
Cenevre'de tarafların 8. görüşmeleri 28 Kasım'da yapması bekleniyor. BM kaynakları gündemin anayasa taslağı çalışmaları ve terörle mücadeleye odaklanacağını bildiriyor.
Ancak rejimin Doğu Guta gerginliği azaltma bölgesindeki askeri kuşatmasını sıkılaştırması ve saldırıları şiddetlendirmesi muhaliflerin büyük tepkisiyle karşılaşıyor.
Muhalifler, ABD ve diğer Batı ülkelerini Cenevre sürecine ağırlıklarını koymadıkları gerekçesiyle eleştiriyor.
Cenevre sürecinden bugüne kadar sonuç çıkmaması ise dikkatlerin Soçi zirvesine odaklanmasına neden oldu.
Soçi'de garantörler zirvesi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin katılımıyla Soçi'de Suriye konulu üçlü zirve şu dakikalarda gerçekleştirildi.
Astana sürecinin garantörü üç ülkenin dışişleri bakanları ve teknik heyetleri geçen hafta sonu zirvenin ön hazırlıklarını Antalya'da tamamladı.
Çavuşoğlu, terör örgütü PKK/PYD'nin Rusya'nın tertiplemeyi planladığı "Suriye Halkları Kongresi"ne davet edilmesini kabul etmelerinin mümkün olmadığının altını çizmişti.
Zirvede, Esed rejiminin itirazı nedeniyle Rusya'nın adını "Suriye Halkları Kongresi"nden "Ulusal Diyalog Kongresi"ne (UDK) çevirdiği ve 3 Aralık'ta gerçekleşmesi beklenen toplantının hazırlıkları da ele alınacak.
Türkiye, UDK sürecine terör örgütü PKK/PYD'nin katılmasına karşı çıkıyor.
Bu koşulun sağlanması halinde Ankara için, Astana sürecinin siyasi devamlılığını sağlayacak UDK platformu çalışmalarına destek verilmesi kolaylaşacak.
Bu arada, Soçi'de 3 Aralık'ta gerçekleşmesi planlanan UDK toplantısının, Cenevre'de 28 Kasım'da başlaması öngörülen görüşmelerin son günleriyle çakışması ihtimali belirdi.