• Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Dünya
AA 27.02.2021 14:16

Srebrenitsa annelerinin gözünün yaşı dinmiyor

Temmuz 1995’te Srebrenitsa'da büyük bir katliam yaşandı. Soykırımda üç oğlunu kaybeden 76 yaşındaki Fatima Mehmedovic, aradan 25 yıl geçmesine rağmen evlat acısını ilk günkü gibi yüreğinde hissediyor.

Srebrenitsa annelerinin gözünün yaşı dinmiyor
[Fotoğraf: AA]

Savaştan önce Srebrenitsa'ya yakın Slana Köyü'nde yaşayan ve dört erkek, dört de kız çocuğu olan Mehmedovic, soykırımda öldürülen oğulları Mirsad , Fehim ve Semso'yu son kez şehir Sırp güçlerinin kontrolüne geçtikten hemen sonra gördü.

En az 8 bin 372 Boşnak sivilin acımasızca katledildiği soykırımda kaybettiği oğullarının cenazesine çok sonra ulaşabilen anne, şehit çocuklarının acısını sık sık Potoçari Anıt Mezarlığı'ndaki kabirlerini ziyaret ederek bir nebze de dindirme olsa gidermeye çalışıyor.

Srebrenitsa annelerinin gözünün yaşı dinmiyor

Üç oğlu da şehit oldu

Savaş yıllarında ve sonrasında yaşadıklarını anlatan Mehmedovic, köylerinin Sırplar tarafından işgal edilmesinin ardından Srebrenitsa'ya geçtiklerini ve iki yıl kadar çok ağır şartlarda orada yaşadıklarını söyledi.

Mehmedovic, Temmuz 1995'te Srebrenitsa'nın da düştüğünü anımsatarak, şehit olan üç oğlunu şehrin düştüğü o günden sonra bir daha asla göremediğini ifade etti.

Srebrenitsa annelerinin gözünün yaşı dinmiyor

Üç oğlunu son kez gördüğü o günü hiç unutamadığını söyleyen Mehmedovic o günü anlattı:

"Evin bodrum katındaydık. Sırplar hemen üstümüzden asfalta ateş ediyor ve bize (BM üssünün bulunduğu) Potoçari'ye gitmemizi söylüyordu. Büyük oğlum ayakkabılarını giyip çıktı. Onu derenin karşısında gördüm. Sonra ormana doğru gitti ve bir daha onu göremedim."

Aralarında ikişer yaş olan üç kardeşin çocukluklarından beri birbirinden hiç ayrılmadığını anlatan acılı anne, oğullarının daha sonra "ölüm yolu" olarak adlandırılacak orman yolundan birlikte gittiklerini öğrendiğini ve bir daha asla geri dönemediklerini söyledi.

Srebrenitsa annelerinin gözünün yaşı dinmiyor

Mezarda da birbirlerinden ayrılmadılar

Savaşın ardından  cenazelerine ulaşılan üç genç Potoçari Anıt Mezarlığı'nda yan yana defnedildi.Oğullarını toprağa vermenin çok acılı olduğunu anlatan Mehmedovic acısını şöyle anlattı:

"Mezarlarına gitmek bugün de çok zor geliyor. O acıya dayanamıyorum. Mirsad ve Semso'nun birer kızları var. Fehim'in de bir oğlu ve bir de kızı. Torunlarım geldiğinde çok mutlu oluyorum. Büyüyüp kendi ayakları üzerinde durmaları beni çok mutlu ediyor. Nerede yaşarlarsa yaşasınlar, yeter ki sağlıklı olsunlar."

Savaşın ardından eşi Ragib ile bugün de yaşadığı Konjevic Polje kasabasına yerleşen Mehmedovic, 2007'de eşini de kaybetti. Mehmedovic ile yakında yaşayan bir kızı ilgilenirken, hayatta kalan en küçük oğlu Sead ile diğer üç kızı yurt dışında hayatlarını sürdürüyor.

Mehmedovic, farklı ülkelerde yaşasalar da çocuklarının belli aralıklarla ziyaretine geldiğini söyledi.

Srebrenitsa annelerinin gözünün yaşı dinmiyor

Srebrenitsa'da ne oldu?

Savaş ve soykırım suçlusu Sırp komutan Ratko Mladic emrindeki askeri birliklerin, 11 Temmuz 1995'te Srebrenitsa'ya girmesi ile başlayan soykırımda, yalnızca birkaç gün içinde en az 8 bin 372 Boşnak sivil öldürülüp toplu mezarlara gömüldü.

Aradan 25 yıl geçmesine rağmen 1600 civarında soykırım kurbanının cesedine hala ulaşılamadı.

Toplu mezarlarda bulunan kurbanlar, kimlik tespitleri yapıldıktan sonra yakınlarının da onayı ile her yıl 11 Temmuz'da Potoçari Anıt Mezarlığı'nda toprağa veriliyor.

Sıradaki Haber
İran Sağlık Bakanı Nemeki: Kendinizi fırtınaya hazırlayın
Yükleniyor lütfen bekleyiniz