"Ateş etmeye başladıklarını hatırlıyorum, sonrasını hatırlamıyorum. Şoka girmiştim. Kendime geldiğimde yerde yatıyordum."
Bosnalı Nedzad Avdic, 11 Temmuz 1995'te Srebrenitsa Soykırımı'nda yaşadığı dehşet anlarını çeyrek asır sonra böyle anlattı.
Sırp ordusu, 8 binden fazla Müslüman Bosnalı'yı kadın, erkek, genç, yaşlı demeden katletti.
Nedzad Avdic, o dönemde henüz 17 yaşındaydı.
Tek amacı, babasıyla birlikte, güvenli bölgede tutulan annesi ve kız kardeşlerinin yanına ulaşabilmekti.
Ormanda saklandı
Binlerce insan gibi Nedzad da 13 Temmuz'a kadar ormanda saklandı.
Ancak Sırp askerlerinin, megafonla, ormandan çıkmayanları öldüreceklerini duyurması üzerine teslim oldu.
Kamyona bindirilip uzak bir bölgeye götürülen Nedzad, elleri arkadan bağlanarak kurşuna dizildi.
Sırplar, kurşuna dizdikleri Bosnalıların öldüğünü düşünerek oradan ayrıldılar.
"Sürünerek uzaklaştık"
Nedzad, o anlara dair şunları söyledi:
"Karnım ve bacaklarım ağrıyordu. İki yanımda da insanlar kanlar içinde hareketsizce yatıyordu. Başımı yana çevirip hareket eden var mı diye baktım. Birini gördüm; 'Hayatta mısın?' diye sordum, 'Evet' dedi. 'Yanıma gelebilir misin?' diye sordu. Yaralıydım; yuvarlanarak yanına gittim ve bir şekilde ellerimizdeki bağı açtık ve oradan sürünerek uzaklaştık."
Nerede olduklarını bilmeden, bir süre su kanalında saklandıktan sonra günlerce yürüdüler.
En sonunda Boşnakların kontrol ettiği bölgeye ulaşabildiler. İki arkadaşın yolları burada ayrıldı.
Nedzad, o sırada babasının da öldürüldüğünü öğrendi.
Aradan geçen 25 yıl ne yaşadıklarını ne de kaybettiklerini unutturdu.
Bosnalı Nedzad, o günlerin izlerini hala hem bedeninde hem de yüreğinde taşıyor.