Steinmeier, cumhurbaşkanlığına ikinci kez seçilmesinin ardından yaptığı konuşmada, kendisine güvenenlere teşekkür etti.
Konuşmasında Ukrayna krizine ilişkin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e demokrasiyi küçümsememe uyarısında bulunan Steinmeier, "Başkan Putin'e sesleniyorum, Ukrayna'nın boynundaki ilmeği çözün ve Avrupa'da barışı korumanın bir yolunu bulmak için bize katılın." dedi.
Steinmeier, Rusya ile Batı arasında artan yabancılaşmanın nedenleri hakkında çok fazla tartışma olabileceğini aktararak, "Ancak tartışamayacağımız konu Doğu Avrupa'da bir askeri çatışma ve savaş tehlikesi altında olmamızdır. Bu konudaki sorumluluk Rusya'nın. Rusya'nın asker konuşlandırması yanlış anlaşılamaz. Bu, Ukrayna için bir tehdittir ve olmalıdır. Ancak oradaki insanların korkusuz ve tehditsiz bir yaşam, kendi kaderini tayin ve egemenlik hakları vardır. Dünyadaki hiçbir ülkenin onu yok etmeye hakkı yoktur ve bunu deneyen herkese kararlılıkla yanıt vereceğiz." ifadelerini kullandı.
Korkunun sadece Ukrayna'da değil, Doğu Avrupa'daki birçok ülkede büyüdüğünü vurgulayan Steinmeier, "Bu yüzden Estonyalıların, Letonyalıların ve Litvanyalıların yanındayız; Polonyalılar, Slovaklar, Romenler ve tüm müttefiklerle birlikteyiz. Bize güvenebilirsiniz. Almanya, NATO ve Avrupa Birliği'nin bir parçasıdır. Onlar olmasaydı, biz Almanlar bugün birlik ve özgürlük içinde yaşayamazdık. Bunu unutmayalım. Herhangi bir belirsizlik olmaksızın, ittifaka bağlılığımızı kabul ediyoruz." şeklinde konuştu.
"Demokrasiye kim saldırırsa karşısında beni bulacak"
Steinmeier, cumhurbaşkanlığı makamının partizan olmadığına ve kendisinin de buna uygun davranacağına işaret etti.
"Sorumluluğum ülkemizde yaşayan tüm insanlar için geçerlidir ama demokrasi davasına gelince tarafsız değilim. Demokrasi için savaşan herkesin yanında yer alacağım. Ancak demokrasiye kim saldırırsa karşısında beni bulacak." diyen Steinmeier, pandeminin Alman toplumunda derin yaralar bıraktığını ve bu yaraların iyileşmesine yardım etmek istediğini de sözlerine ekledi.