Sudan’da ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (RSF) arasında 15 Nisan’da başlayan çatışmalar devam ederken, ülkeden tahliyeler başladı.
Sudan ordusu, ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (RSF) arasındaki çatışmaların ortasında yabancı ülke vatandaşlarının tahliyelerine başlandığını duyurdu.
Açıklamada, Sudan ordusunun komutanı Abdulfettah Al-Burhan'ın bazı ülke liderlerinden vatandaşlarının ve diplomatlarının tahliyesini talep eden telefonlar aldığı bildirilerek, `el-Burhan, bunu sağlamak için gerekli yardımı sağlamayı kabul etti` denildi.
Ordudan yapılan açıklamaya göre, Sudan'da bulunan Suudi Arabistanlı diplomatların tahliyesi gerçekleşti.
Suud diplomatlar önce karayoluyla Port Sudan şehrine gitti, ardından uçakla ülkelerine döndü.
ABD, Fransa, İngiltere ve Çin'in önümüzdeki saatlerde diplomatlarını tahliye etmek için askeri nakliye uçaklarını kullanmalarının beklendiği belirtildi.
Açıklamada, ülkelerin talepleri üzerine, ordu komutanı General Abdulfettah el-Burhan'ın önümüzdeki saatlerde yabancıların tahliyelerini kolaylaştırmayı ve güvence altına almayı kabul ettiği aktarıldı.
Ateşkes ihlal ediliyor
Ordu ve RSF arasında yardımların ulaştırılması ve tahliyeler için ilk kez 18 Nisan'da 24 saatlik ateşkes ilan edilmiş, ancak her iki taraf da ateşkesi ihlal etmişti. 19 Nisan'da yerel saatle 18.00’de ikinci kez 24 saatlik ateşkes kararı verilmiş, taraflar ateşkese uyacaklarını açıklarken, farklı noktalardan patlama ve silah sesleri yükselmişti.
RSF, son olarak 21 Nisan’dan itibaren Ramazan Bayramı ve sivillerin tahliyesi için 3 günlük ateşkes çağrısında bulunmuştu.
Askeri yönetim RSF’nin orduya katılmasını istiyor
Sudan'da 15 Nisan’da Egemenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan liderliğindeki ordu ile konseyin başkan yardımcısı Orgeneral Mohammed Hamdan Dagalo tarafından yönetilen RSF arasında çatışmalar başlamıştı.
El-Burhan, isyancılarla savaşmak için kurulan RSF’nin bağımsız bir güç olarak hareket etmesini engellemek amacıyla orduya katılması gerektiğini belirtirken, RSF’nin başındaki Dagalo ise bunun sivil bir yönetimle gerçekleştirilmesi gerektiğini savunuyor.