İç savaşın sürdüğü Suriye'de saldırılardan kaçarak İdlib-Türkiye sınır hattındaki arazilere sığınan yüz binlerce sivil, bayrama buruk giriyor.
Türkiye'nin teröristlerden temizlediği Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı Harekatı ve Barış Pınarı harekatı bölgelerinde ise siviller bayramı güven ortamında geçiriyor.
Bayram namazlarını kılan siviller, kaybettikleri akrabalarını mezarlıklarda ziyaret etti.
Hama ilinin Gab ovası bölgesinde Esed rejimi ve destekçilerinin saldırılarından kaçarak sınır hattına yerleşen Ebu Ali, Suriye genelinde bayramın acı dolu geçtiğini söyledi.
Ebu Ali, "Bugün bayramın ilk günü. İnsanlar bayramı geçiriyor ama eskisi gibi değil. Herkeste bir acı var." dedi.
Ailelerin bayramı eskiden toplanıp bir arada geçirdiğini ifade eden Ebu Ali, "Bugün herkes farklı yerde. Bu bayram acı dolu geçiyor. Çünkü Suriye genelinde acı görmeyen ev kalmadı. İnsanlar, kardeşini, arkadaşını, oğlunu kaybetti. Hüzün her eve girdi." diye konuştu.
7 yıldır çadırda yaşadığını kaydeden Ebu Ali, "7 senedir buradayız, 7 bayram geçirdik. İnsanlardaki eski sevinci göremiyoruz. Kurban kesen insan çok az. Kurban maliyeti aileler için çok fazla. Herkes maddi sıkıntılardan dolayı kurban kesemiyor. Herkese iyi bayramlar. Suriye halkına ve İslam ümmetine iyi bayramlar. Allah bir kapı açar ve insanlar evine döner en kısa zamanda." ifadelerini kullandı.
Kampın imamı Eyhem Racih de Suriye halkının hüzünle, acıyla, fakirlikle ve göçle bir bayramı daha karşıladığını söyledi.
Racih, "Bayramda insanlar Allah'a daha yakın olurlar. Varlıklı olan insanlar Allah yolunda kan akıtır. Ama günümüzde insanlar yoksulluk içinde kurban kesen sayısı çok az." dedi.
Tüm imkansızlıklara rağmen sabrettiklerini belirten Eyhem, "Allah bize sabırla zaferi nasip edecektir. İslam topluluğuna mesajım da Suriye’deki kardeşlerinizi hayal kırıklığına uğratmayın ve kampta yaşam sürdüren kardeşlerinizi yalnız bırakmayın." ifadelerini kullandı.
Kampa sığınan sivillerden İsa Halil de rejim saldırısında kaydettiği oğlunun mezarını ziyaret ettiğini söyledi.
Halil, "Herkes 'Bayram geldi.' diyor, hangi bayramdan bahsediliyor. Rejimin hava saldırısında 20 yaşındaki çocuğumu kaybettim. Allah bize ve tüm Müslümanlara esenlik nasip etsin." dedi.
Kamptakilerin fakir ve durumlarının çok kötü olduğunu anlatan Halil, şöyle konuşu:
"Biz yaşayan ölüleriz. Burada mutlu değiliz. Kurban fiyatları pahalı. Kurban kesen sayısı çok çok az. Burada yaşayan insanların yemeye ve içmeye durumu yok. Nasıl kurban kessinler? İnsan önce çocuğunu doyurur. Bir kurbanın fiyatı 1 milyon SL (3 bin 225 TL). Allah bize yeter."
İdlib'deki durum
Türkiye, Rusya ve İran'ın katıldığı, 4-5 Mayıs 2017'deki Astana toplantısında, İdlib ve komşu illerin (Lazkiye, Hama ve Halep vilayetleri) bazı bölgeleri, Humus ilinin kuzeyi, başkent Şam'daki Doğu Guta ile ülkenin güney bölgeleri (Dera ve Kuneytra vilayetleri) olmak üzere 4 "gerginliği azaltma bölgesi" oluşturuldu ancak rejim ve İran destekli teröristler, ateşkes ilanıyla durumun muhafaza edilmesinin kararlaştırıldığı 4 bölgeden 3'ünü Rusya'nın hava desteği sayesinde ele geçirdi ve İdlib'e yoğunlaştı.
Rejim güçlerinin Eylül 2018'de yığınağına hız vermesi üzerine Türkiye ve Rusya, 17 Eylül 2018'de ateşkesi güçlendirmek için Soçi'de ek mutabakata vardı.
Saldırılarına kısa bir süre ara verdikten sonra yeniden başlayan rejim güçleri, Mayıs 2019'da bölgeyi tümüyle ele geçirmek için kara operasyonu düzenledi.
Rejim ve destekçileri bu çerçevede İdlib'in önemli ilçelerinin yanı sıra güneyi ve güneydoğusu, Hama'nın kuzey ve doğu kırsalı ile Halep'in güney ve batı kırsalında çok sayıda yerleşimi ele geçirdi.
Soçi mutabakatından bu yana rejim ve destekçilerinin İdlib'e saldırılarında 1800'den fazla sivil can verdi.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 5 Mart'ta Rusya'nın başkenti Moskova'da yeni bir mutabakat sağladı. Ateşkes 6 Mart'ta yürürlüğe girdi.
Rejim ve destekçilerinin zaman zaman ihlallerine rağmen ateşkese büyük ölçüde uyuluyor.