Parçalı Bulutlu 3.8ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Dünya
TRT Haber 27.02.2021 12:36

Suriye’deki İran milisleri ABD ve İsrail’in hedefinde

ABD ve İsrail, Suriye'de varlık gösteren İranlı veya İran destekli milis grupları hedef alırken, söz konusu milis grupları ülkedeki varlıklarını her geçen gün biraz daha artırıyor.

okuma süresi
Okuma süresi
Suriye’deki İran milisleri ABD ve İsrail’in hedefinde
[Fotoğraf: AA]

Suriye’de 2011’de Arap Baharı olarak adlandırılan sürecin başlamasının ardından İran, yakın müttefiki olan Beşşar Esed rejimini her alanda desteklemeye başladı.

Ekonomik ve siyasi desteğin yanı sıra askeri olarak da rejim güçleri desteklendi.

İran, 2011’den itibaren Esed rejimiyle birlikte hareket eden, daha sonra rejim güçleriyle beraber topluma karışan milislerle desteğe başladı ancak 2013 yılından itibaren muhaliflerin başkent Şam üzerinde artan baskısı İran’ın askeri politikasında değişikliğe gitmesine neden oldu.

Öyle ki, halihazırda devam eden İsrail saldırılarının da en önemli nedenlerinden biri olan Hizbullah, bu dönemde Suriye’de varlığını artırdı ve rejim güçlerinden bağımsız olarak muhaliflerle savaşmaya başladı.

Öte yandan İran, Afganistan ve Pakistan’dan getirdiği Şii milis grupları da yoğun şekilde muhaliflere karşı kazanılan bölgelere yerleştirmeye başladı. Bir süre sonra yerlerinden edilen milyonlarca Suriyelinin evlerine, arsalarına bu milis gruplar yerleştirilmeye ve vatandaşlık verilmeye başlandı.

Peki, İranlı veya İran destekli hangi gruplar Suriye’de varlık gösteriyor?

Sayılar net olmamakla birlikte Suriye’de 20’den fazla İran destekli paramiliter grup olduğu biliniyor.

Grafik: TRT Haber/Bedra Nur Aygün[Grafik: TRT Haber/Bedra Nur Aygün]

Lübnan Hizbullahı, Suriye Hizbullahı, Bedir Tugayları, Fatimiyyun Tugayı, Zeynebiyyun Tugayı, Ammar bin Yasir Tugayı, İmam Hasan Tugayı, Seyyide Rukiye Tugayı, Irak Hizbullahı, Seyyid eş-Şüheda Tugayları, Şehit Muhammed Bakır es-Sadr Tugayı, Asaib ehl el Hak örgütü, el Hamad Tugayı, Seddu Şuheda Taburları, Hizbullah Nuceba Hareketi, el Vaat es-Sadık Birliği, Esedullah Galip Tugayı, Ensarü’l-Akide Birlikleri, Haddamü’l Akile, el Hüseyin Tugayı, Nafiz Esadullah Birlikleri, Ketaib İmam Ali, Ebu Fazıl Taburu, Ceyş eş-Şa’bi, Ebu Fadl Abbas Tugayı, Kuvvet er-Rida, el Galibiyyun, Zülfikar Tugayı, Kuteyb Seyyit Şüheda.

Bu gruplar, Irak-Suriye arasındaki sınır geçişlerini kontrol ediyor. Özellikle Deyrizor ve çevresinde etkinlik kuran gruplar, sık sık İsrail saldırılarında hedef alınıyor.

Grafikte de görüleceği üzere, Lübnan ve Irak sınırlarında bu milis grupların kullandığı kaçak yollar da var.

İranlı veya İran destekli gruplar, Halep'in güneyinden Deyrizor'a, oradan Dera'ya kadar geniş bir alanda varlık gösteriyor.

Suriye'nin çeşitli bölgelerinde Afganistan ve Pakistan'dan getirilmiş binlerce İran destekli milis bulunuyor. Fotoğraf: AA[Suriye'nin çeşitli bölgelerinde Afganistan ve Pakistan'dan getirilmiş binlerce İran destekli milis bulunuyor. Fotoğraf: AA]

İsrail saldırıları

Esasen yıllardır neredeyse aralıksız devam eden İsrail’in Suriye saldırılarını ve ABD’nin yeni saldırısını anlamlandırmak için birkaç önemli noktayı açıklığa kavuşturmak gerekiyor.

İlk önce İsrail’den başlayalım.

İsrail ile Lübnan’da çetin mücadelelere girişen Hizbullah, Suriye’de de savaşmaya başladı. Özellikle Rusların silah ve sistemleriyle Esed rejimine desteği göz önünde bulundurulursa, örgütün elde edeceği tecrübe İsrail için önemli bir endişeydi.

Zaten daha sonraki yıllarda Hizbullah’ın insansız hava araçlarıyla muhaliflere saldırılar düzenlemesi ve diğer bazı operasyonları İsrail yönetici eliti tarafından yakından takip ediliyordu. Cevap vermekte de gecikmediler.

İsrail, üst düzey bir Hizbullah komutanını hava saldırısıyla etkisiz hale getirdi.

İsrail’in bir diğer çekincesi ise İran’ın ve desteklediği milislerin Suriye’deki varlığıydı. “Şii Hilali” olarak tanımlanan İran-Şam-Beyrut hattı için Şam çok önemliydi.

İran, Esed rejimine destek olmak için Deraa, Kunaytra gibi İsrail işgali altındaki Golan Tepeleri’ne sınır kentlerinde varlığını artırdı.

İsrailli yetkililer, İran’dan gelip Beyrut’a gidebilecek silahlara engel olacaklarını birçok kez ilan etti. Suriye’deki İran varlığını kendisi için tehdit olarak gören İsrail, Halep kırsalından başlayarak Humus, Şam ve Deyrizor’a kadar uzanan İran milis varlığını hedef almaya başladı.

Öyle ki İsrail, bu saldırılarından birinde Rus uçağını düşürdü ancak yine de İran destekli milisleri vurmaya devam etti.

Öte yandan İsrail saldırıları İran içlerinde de görülmeye başlandı. İranlı nükleer bilimci Muhsin Fahrizade, başkent Tahran'a giderken Demavend ilçesinde düzenlenen suikastla hayatını kaybetti.

İranlı nükleer bilimci Muhsin Fahrizade için görkemli bir cenaze töreni düzenlendi. Fotoğraf: AA[İranlı nükleer bilimci Muhsin Fahrizade için görkemli bir cenaze töreni düzenlendi. Fotoğraf: AA]

Suikast çok sayıda soru işaretini barındırsa da İranlı yetkililer Fahrizade'yi İsrail İstihbarat Teşkilatı Mossad'ın öldürdüğünü iddia etti.

Peki, ABD neden Suriye’deki İran hedeflerine saldırı düzenledi?

Barack Obama döneminde Esed rejimine karşı askeri seçenek dahil birçok seçeneği masaya getiren ancak kimyasal silah kullanımı gibi şartlara bağlayan, şartlar gerçekleşince de eyleme geçmekten oldukça uzak durmaya çalışan ABD, Suriye’de terör örgütü PKK’nın kolu YPG ile iş tuttu.

Irak sınırından Suriye’nin kuzeydoğusuna akan binlerce tır, ABD silahlarını terör örgütüne taşıdı. ABD’nin Suriye politikasına bakıldığı zaman, ülkedeki İran varlığıyla doğrudan bir ilinti kurulmadığı görülüyor.

Peki, ABD neden saldırdı?

ABD’li yetkililerin açıklamalarına bakıldığı zaman İran destekli milis gruplara Irak’ta yaptıklarından dolayı sınırlı bir hava saldırısı gerçekleştirildi.

ABD’nin Bağdat Büyükelçiliği uzun bir süredir İran destekli güçler tarafından füzelerle vuruluyor. ABD her ne kadar Irak tarafına bu konuda baskı yapıyor olsa da saldırılara engel olamıyor.

Ancak ABD bir süredir İran'ın Irak ve Suriye'deki faaliyetlerini yakından takip ediyor. Öyle ki geçtiğimiz yıl ocak ayında, doğrudan eski Başkan Donald Trump'ın emriyle İran'ın Irak, Suriye ve Lübnan'daki etkili gücü Kasım Süleymani öldürüldü.

Süleymani, Devrim Muhafızları Ordusu'nun seçkin birliklerinden Kudüs Gücü'nü komuta ediyor ve farklı ülkelerdeki milis güçleri yönetiyordu.

ABD saldırısında öldürülen Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani. Fotoğraf: AA[ABD saldırısında öldürülen Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani. Fotoğraf: AA]

ABD saldırısında sadece Süleymani değil, Irak'taki Şii milis grubu Haşdi Şabi'nin Komutan Yardımcısı Mehdi el-Mühendis de hayatını kaybetti. Bu, ABD'nin İran'ın Irak ve Suriye'de artan varlığına ilk ve en net cevaplardan biri olarak kabul edildi.

Hedefteki örgütler: Ketaib Hizbullah ve Ketaib Seyyid el Şüheda

ABD geçtiğimiz günlerde ise Suriye'de İran destekli milisleri hedef aldı.

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü John Kirby, "Başkan Joe Biden'ın talimatı üzere ABD kuvvetleri doğu Suriye'de İran destekli silahlı gruplarca kullanılan bir yapıya hava saldırısı düzenledi" açıklamasını yaptı.

Bu saldırının son zamanlarda Irak'ta düzenlenen roketli saldırılara karşılık olduğunu belirten Kirby, "Özellikle de bu saldırı Ketaib Hizbullah ve Ketaib Seyyid el Şüheda dahil İran destekli grupların sınır kontrol noktasında bulunan birçok tesisini yok etti" ifadelerini kullandı.

rak-Suriye arasındaki El-Kaim sınır kapısı.[rak-Suriye arasındaki El-Kaim sınır kapısı.]

Sınırın iki tarafında da İran destekli milisler var

Beşşar Esed rejimi, İran destekli yabancı grupların yardımıyla Elbukemal'i terör örgütü DEAŞ'tan 2017'nin kasım ayında temizlemişti.

Terör örgütü PKK/YPG ise ABD'nin desteğiyle Irak sınırındaki Bagoz beldesini şubat ayında DEAŞ'tan alarak işgal etmişti.

Kasım 2017'den bu yana rejimin kontrolünde olan bölgede fiilen İran destekli gruplar hüküm sürüyor.

Sınırın Irak tarafında ise Anbar vilayetine bağlı Kaim beldesi var. El-Kaim Iraklı güçler tarafından Kasım 2017'de terör örgütü DEAŞ'ten temizlenmişti.

El-Kaim beldesinde Irak'ta DEAŞ'e karşı kurulan Şii örgüt Haşdi Şabi milislerinin varlığı biliniyor. El-Kaim sınır kapısının iki tarafında da İran destekli bu güçler  söz sahibi.

Sıradaki Haber
Yeni Zelanda’da tek vaka için 7 günlük karantina ilan edildi
Yükleniyor lütfen bekleyiniz