Bakanlığın açıklamasında, aralarında "SU-30", "J-10", "J-11", "H-6" ve "AWACS" tipi uçakların olduğu hava araçlarından 10'unun Tayvan Boğazı'nda tarafların etki alanlarını sınırladığı varsayılan hava ve deniz hattını geçtiği, 4 savaş gemisinin ise müşterek muhabere devriyesi yaptığı bilgisi verildi.
Açıklamaya göre, 24 hava aracı ve 4 gemi, tespit-takip vasıtalarıyla izlendi; savaş uçakları, donanma gemileri ve karaya konuşlu füze sistemleri harekete geçirildi.
Bakanlık, 9 Haziran'da Çin'e ait 37 askeri hava aracı ve 5 savaş gemisinin Ada çevresinde tespit edildiğini bildirmişti.
Uçuşlar ve gemi devriyelerinin, ABD'nin Tayvan'daki fiili büyükelçiliği niteliğindeki Amerikan Enstitüsünün Başkanı Laura Rosenberger'in Ada'yı ziyaret ettiği haftaya denk gelmesi dikkati çekti.
Rosenberger, hafta başında Tayvan medyasına yaptığı açıklamada, ABD'nin Tayvan Boğazı'nda barış ve istikrarın devamını istediği, Ada'nın öz savunmasına destek için silah satışını sürdüreceğini ifade etmişti.
ABD ile Çin arasında Tayvan gerilimi
ABD'nin diplomatik olarak tanımadığı Tayvan ile üst düzey ziyaretler ve silah anlaşmalarıyla gayriresmi ilişkilerini sürdürmesi, Ada'yı topraklarının parçası olarak gören Çin'in tepkisini geçiyor.
Önceki ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin Ağustos 2022'de Tayvan'a yaptığı ziyaret, Washington ile Pekin arasında krize yol açmıştı. Çin ordusu, ziyaretin ardından 7 gün boyunca Ada çevresinde fiili abluka oluşturan askeri tatbikatlar düzenlemişti.
Çin, ziyaretin ardından Tayvan çevresindeki uçak ve gemi devriyelerini artırarak Tayvan'ın "Hava Savunma Tanımlama Bölgesi (ADIZ)" ilan ettiği sahayı ve Tayvan Boğazı'nda tarafların etki alanlarını sınırladığı varsayılan "orta çizgi"yi geçtiği uçuşları düzenli hale getirmişti.
Çin ordusu, Tayvan lideri Tsai Ing-wen'in nisan ayı başında Orta Amerika ülkeleri Guatemala ve Belize'yi ziyaretlerinin ertesinde ABD'ye "transit ziyaret" yaparak Temsilciler Meclisi Başkanı Kevin McCarthy ile görüşmesinin ardından da Ada çevresinde 3 gün süren askeri tatbikat düzenlemişti.
Çin'in topraklarının parçası olduğunu savunduğu Tayvan, Çin Halk Cumhuriyeti'nin kurulduğu 1949'dan bu yana fiili bağımsızlığa sahip bulunuyor. Çin ana karası ile Tayvan arasında iç savaşın ardından ortaya çıkan ayrılık hala devam ediyor.
Pekin, "Tek Çin" ilkesini vurgulayarak Tayvan'ın dünya ülkeleriyle müstakil diplomatik ilişkiler kurmasına, Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor, kendisini tanıyan ülkelerin Tayvan ile diplomatik ilişkileri kesmesini şart koşuyor.