Türkiye'nin terörle mücadele konusunda yeterli destek vermediği için eleştirdiği Avrupa Birliği (AB), "yabancı terörist savaşçıların" Avrupa'ya dönüşlerinin güvenliği tehdit edeceği, bu konuda Ankara'yla işbirliğinin elzem olduğunu belirtti.
AB Konseyi, "Geri Dönen Yabancı Terörist Savaşçılar: Politika Seçenekleri" başlıklı bir rapor hazırladı. Basına sızan rapora göre, Avrupalı yabancı savaşçıların yüzde 15-20'si savaş alanlarında hayatını kaybetti, yüzde 30-35'i geri döndü, yüzde 50'si ise hala Suriye ve Irak'ta bulunuyor. Suriye ve Irak'takilerin sayısının 2000-2500 olduğu tahmin ediliyor.
Geri dönenler tehlike oluşturuyor
Hali hazırda geri dönenler ile DEAŞ tarafından Avrupa'ya geri gönderilmekte olanların güvenlik tehdidi oluşturduğu değerlendiriliyor. Geri dönenlerden bazılarının, son terör saldırılarına ya da önlenen saldırı girişimlerinde yer aldığına dikkat çekilerek, hala bölgede bulunanlar, "tehlikeli ve savaş tecrübesi edinmiş kişiler" olarak nitelendiriliyor.
Telegram kullanılıyor
Tehlikeli olarak görülen geri dönen savaşçılar, sosyal medyada gizliklerini koruyacak şekilde özel hesaplar yoluyla çatışma bölgelerindeki DEAŞ üyeleriyle temasta kalmayı sürdürüyor. Genel olarak, DEAŞ üyeleri ve sempatizanları, Twitter gibi sosyal medya mecralarından şifreli iletişime imkan sağlayan Telegram gibi platforma uzanan yöntemler kullanıyor.
AB, Telegram'ın yavaş hareket etmesinin, platformun teröristler ve terör sempatizanları tarafından istismar edilmesine izin verdiğini düşünüyor. Telegram, Europol AB İnternet Referans Biriminin (IRU), propaganda materyallarının kaldırılması talebine yanıt vermiyor. Birim de, yetkisi olmadığı için üye devletler yargıya başvurmadığı sürece özel hesaplara ilişkin bilgi alamıyor.
"Türkiye'yle diyalog güçlendirilsin"
Yapılması gerekenler arasında, AB üyesi ve ilgili ülkelerle bilgi paylaşımı, bu konudaki eksikliklerin giderilmesi ve Telegram gibi platformlarla işbirliği yapılması sıralanıyor.
Raporda, Türkiye, Ürdün, Lübnan ve Irak ile işbirliğininin geri dönenler açısından elzem olduğu vurgulanıyor. Bu işbirliğinin ayrıca DEAŞ'ın bulunduğu diğer bölgelere seyahat etmeyi de önleyebileceği üzerinde duruluyor.
Ayrıca, "riskleri azaltmak için zamanında bildirim, sınır dışı, iadeler, bilgi alışverişinde bulunma ve geri dönenlere refakat edilmesi gibi konularda Türkiye ile diyalogun güçlendirilmesi" isteniyor.
Türkiye iade ediyor ama yabancı savaşçılar serbest kalıyor
Öte yandan "zamanında bildirim ve geri dönenlere refakat edilmesi" ifadesinin, Hollanda ve Belçika hükümetlerinin 22 Mart'ta meydana gelen Brüksel'deki terör saldırılarında yer alan Brahim el Bakraoui ile ilgili sorumluluğunu aklama girişimi olarak metne eklendiği öğrenildi.
Türkiye tarafından sınır dışı edilen saldırgan, Hollanda'ya vardığında yakalanmamış, Belçika'ya geçtiğinde de hakkında işlem yapılmamıştı.
Fransa'da 26 Temmuz'da bir kiliseye girerek 86 yaşındaki rahibi öldüren DEAŞ'lının Türkiye tarafından iade edildiği ancak Fransa'da elektronik kelepçe ile serbest bırakıldığı ortaya çıkmıştı.
Türkiye de AB'den destek istiyor
Her ne kadar AB için Ankara'yla yabancı savaşçılar konusundaki işbirliği "elzem" olsa da, birlik üyesi ülkeler PKK, FETÖ, DHKP-C gibi Türkiye'ye karşı faaliyette bulunan terör örgütleriyle mücadeleye destek vermiyor. AB Komisyonu da, Türkiye'yi özellikle PKK ve FETÖ operasyonları nedeniyle sık sık eleştiriyor.
Özellikle PKK Avrupa ülkelerinde para topluyor, silahlı eğitim verdiği teröristleri Türkiye'ye karşı savaşmak üzere Kuzey Irak'a gönderiyor. Örgütün televizyon kanallarının yayın yaptığı Avrupa ülkelerinde terör örgütünün elebaşları de rahatça hareket edebiliyor.
Terör örgütleri listesinde olmasına rağmen Avrupa'da PKK'ya karşı operasyon düzenlenmemesi ve AP Başkanı Martin Schulz ile AB Komisyonunun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn'ın, PKK'ya silah taşıdığına dair görüntüleri çıkan firari HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız ile görüşmesine Ankara tepki göstermişti. AB kurumları ve ülkelerinin bu tavrı Ankara tarafından "teröre destek" olarak değerlendiriliyor. AA