Biri Trump yönetimi ile nükleer denemeleri ve yaptırımları sona erdirme müzakereleri yürütüyor, diğeri ise dünya ekonomisine ağır bedeller ödeten bir ticaret savaşının tam ortasında.
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, ABD Başkanı Donald Trump ile görüşeceği G20 zirvesinden bir hafta önce Kuzey Kore’ye ilk kez resmi ziyaret gerçekleştirecek ve Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ile görüşecek.
ABD medyasında yer alan haberlere göre zirve daveti Kim'den geldi.
Zirvede dikkat çeken zamanlama
14 yıl sonra ilk kez bir Çin liderinin Kuzey Kore'yi ziyaret edecek olması, iki ülke ilişkileri haricinde ABD için de önemli.
Zira uluslararası siyaset uzmanlarına göre bu zirve, Çin'in ABD'ye bölgedeki gücünü göstermek için bir mesaj verme fırsatı taşıyor. Pekin, Washington’ın ticaret ataklarına bağlı olarak, ABD-Kuzey Kore diplomasisini bozma etkisini kullanabileceğini göstermeye çalışıyor.
TRT Haber Haber Programları Sorumlusu Mehmet Kancı, zirvenin zamanlaması itibarıyla kritik bir öneme sahip olduğunu söyledi.
"Ziyaretle ilgili yapılan yorumlar Çin Devlet Başkanı’nın, Trump ile görüşmesinde itilaflı konulara dair Kuzey Kore kartını masaya süreceği ve Kim Jong-un’dan ABD’ye mesajlar taşıyacağı yönünde. Şubat ayında Hanoi’deki Trump-Kim zirvesinin başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından, Kuzey Kore lideri bir mektup göndererek yeni bir diyalog fırsatı arayışı başlattı. Rusya ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin ise ABD için temel bir rahatsızlık kaynağı olan Kore sorununun çözümüne ne kadar istekli olduğu şüpheli. Çin ve Rusya, Kuzey Kore’nin füze tehdidine karşı Güney Kore’ye yerleştirilen Amerikan THAAD yüksek irtifa hava savunma sisteminin varlığından rahatsız."
"Çin, Kore meselesi üzerinden ABD’yi yumuşatmayı hesaplıyor olabilir"
Kore Yarımadası’ndaki Amerikan askeri varlığının mali yükünün de Trump için bir sorun kaynağı olduğunu hatırlatan Kancı, şöyle devam etti:
"Moskova, Pekin ve Washington’ın belki de üzerinde hemfikir oldukları ender başlıklardan biri Kore Yarımadası. Her üç başkent de gerek Kuzey Kore rejimini ayakta tutmak için gerek Güney Kore’yi savunmak için para harcamaya son vermek istiyor. Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Şi, ülkesi üzerindeki ticaret savaşı baskısını hafifletmek için belki de 70’inci yılını doldurmak üzere olan Kore meselesi üzerinden ödünler vererek ABD’yi yumuşatmayı ya da oyalamayı hesaplıyor olabilir."
Kancı'ya göre G20 zirvesine Japonya’nın ev sahipliği yapıyor olması da bu diyalog ortamı ve anlaşma zeminin oluşması için büyük şans. Keza, Kuzey Kore’nin füze programı ile nükleer silahlarının tehdidini en yüksek düzeyde hisseden Japonya da büyük ihtimalle bu pazarlığın bir parçası olma fırsatını yakalayabilecek.
Güney Kore'de zirve yansımaları
Güney Kore Ulusal Güvenlik Stratejisi Enstitüsünün başkanlığını yürüten Nam Sung-wook'a göre Şi Cinping, ABD'ye "Ticaret savaşındaki pozisyonumuzu kabul ederseniz, nükleer pozisyonunuzu Pyongyang’a aktarabilir ve biraz ilerleme kaydetmenize yardımcı olabiliriz” mesajı gönderecek.
Güney Kore Sejong Enstitüsü Çin Çalışmaları Direktörü Lee Seong-hyon'a göre ise G20 öncesi atılan bu adım, bıçak üzerinde yürüme hareketi.
Güney Kore'nin Kyungnam Üniversitesinden bilim insanı Lim Eul Chul ise Şi'nin bu adımının, Hong Kong'daki protestolardan dikkati başka yöne çekme çabası olarak da görülebileceğini söylüyor.
Kim Jong-un ne istiyor?
Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, nükleer faaliyetlerden en az tavizi verip bir yandan da ekonomik yaptırımların sona erdirilmesini istiyor.
Ülke en büyük dış ticaretini Çin'e yapıyor. Bu, ülkenin toplam ihracatının yüzde 90'ından fazlasını oluşturuyor.
Trump, ABD medyasında Kim'i övmeye devam etse de, yaptırımlar veya nükleerden arınma konusunda kayda değer bir gelişme sağlanamadı ve ABD pozisyonunu değiştirmedi.
Uzmanlara göre Kim, ABD’nin bu tutumunu baskı altına almak için Çin'in yardımını arayacak.
Çin'in atacağı muhtemel adımlar
Çin, ABD ile aylardır süren bir ticaret savaşının içerisinde. Washingon ile Pekin arasında süren müzakereler başarısızlıkla sonuçlandı.
Trump, Çin'in anlaşma şartlarını ihlal ettiğini söyleyerek vergi savaşlarını yeniden başlattı.
Hatta, Şi Cinping'i G20 zirvesine gelmezse yaptırımları artırmakla tehdit etti.
Seul’deki Asan Politika Çalışmaları Enstitüsünden Shin Beomchul, Çin'in BM yaptırımlarını açık şekilde ihlal etmeyeceğini söyledi. Ancak ülke, Kuzey'e insani yardımları güçlendirebilir ve Pyongyang yönetimine büyük avantaj sağlayabilir. Hem Kim hem de Şi, ABD ile kapsamlı bir diplomatik kavgadan kaçınmak isteyecek.
ABD-Çin ilişkileri
İki ülke arasındaki ilişkiler, geçen yıl mart ayında Trump yönetiminin Çin'e yönelik ilave gümrük tarifeleri uygulamasıyla gerilmeye başlamıştı.
8 Mayıs'ta 200 milyar dolar değerindeki Çin mallarına uygulanan ilave vergi yüzde 25'e çıkarılmış, Çin de buna karşılık ABD ürünlerine çeşitli oranlarda vergi artırımı yapmıştı.
Son olarak dijital alana sıçrayan gerginlik, ABD'nin Çinli telekomünikasyon devi Huawei'e uluslararası çapta yaptırım uygulatmasıyla iki ülke arasındaki mesafenin iyice açılmasına sebep olmuştu.
Kuzey Kore ile ABD arasındaki nükleer anlaşma
Haziran ayında ABD Başkanı Donald Trump ve Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, Singapur'daki tarihi zirvede ilk defa bir araya gelmişti.
Tarihi zirvede taraflar, Kore Yarımadası'nın nükleerden arındırılması, ABD ve Kuzey Kore arasında yeni ilişkiler kurulması, yarımadada barışın sağlanması konusunda bir dizi taahhüdü içeren ortak bir açıklamaya imza atmıştı.
Kuzey Kore, 27 Nisan 2018'deki Panmunjom Deklarasyonu'nu yeniden teyit ederek, Kore Yarımadası'nın nükleer silahlardan tamamen arındırılma sürecinin tamamlanması için çalışacağını taahhüt etmişti.
Ancak liderlerin ikinci zirvesinden beklenen sonuç alınamamış, Kuzey Kore nükleer silah denemelerine devam ederken, ABD yaptırımlara devam edileceğini açıklamıştı.
Kaynak: TRT Haber, AP, Newsweek