Çok Bulutlu 8.2ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Dünya
08.08.2018 14:08

Topraklarına yapılan müdahaleler yerlileri göçe zorluyor

Yerliler, daha iyi bir yaşam arayışı için ve topraklarına yapılan müdahaleler yüzünden zorunlu göçe maruz kalıyor. Bu durum yerlilerin kültürlerinin muhafazasını tehlikeye atıyor.

Topraklarına yapılan müdahaleler yerlileri göçe zorluyor

Birleşmiş Milletler'in (BM) tanımına göre belli bir coğrafyaya ilk yerleşen topluluk olan yerli halklar, geleneksel değerlerinin yanı sıra sosyal, kültürel veya siyasal yaşam şekillerini koruyabilen kişilerden oluşuyor.

Günümüzde yerlilerin bulundukları ülkelerdeki mevcut sosyo-ekonomik ve siyasi durumlarının diğer vatandaşlara göre geride olması dikkati çekiyor.

İnsanlığın yükselen tüketim taleplerini karşılamak için fütursuzca yok edilen yerleşim yerleri, topraklar ve doğal kaynaklar yerlileri toprakları ve geleceklerini korumak için verdikleri mücadelede savunmasız ve çaresiz bırakıyor.

Topraklarına yapılan müdahaleler yerlileri göçe zorluyor

En fazla yerli Asya'da

BM'ye göre dünya genelinde 90 ülkede 370 milyon yerli bulunuyor ve bu halklar yerküredeki toprakların yaklaşık yüzde 22'sine sahip.

Yerli Halkların Sorunları için Uluslararası Çalışma Grubu (IWGIA) verilerine  göre Asya, yaklaşık 290 milyon ile en fazla yerli halkı bulunduran kıta konumunda. Bu durum bölge ülkelerini ve halklarını kültürel çeşitlilik açısından zengin ve farklı kılıyor.

Kuzey ve Orta Amerika'da 23,5 milyon kadar yerli bulunurken, Güney Amerika'da yaklaşık 10 milyon yerli yaşıyor. Öte yandan Kuzey Kanada ve Grönland'da Eskimoların akrabalarının sayısı 115 bin iken İskandinav yerlilerinin sayısı 50 bin ile 100 bin arasında değişiyor.

Kanada'da ise 1 milyon 400 bin kadar yerli halk bulunuyor ve bunların ekseriyetini anayasal olarak tanınan Metisler oluşturuyor.

Merkez ve Güney Afrika'daki yerilerle beraber büyük çoğunluğu Tuareg ve Berberilerden oluşan Afrika yerlilerinin sayılarının ise yaklaşık 45 milyon olduğu tahmin ediliyor.

Pasifik'te 1,5 milyon kadar yerlinin çoğunluğunu Yeni Zelanda ve Avustralya yerli halklar oluşturuyor. Rusya'da ise Kuzey, Sibirya, ve Uzak Doğu yerli halklarından oluşan 40 kadar farklı topluluğa ait 260 bin kişi bulunuyor.

Ortadoğu'da İsrail kurulmadan önce Necef çölünde yaşayan ve sayıları 90 bin olduğu bilinen yerli Bedevilerin yalnızca 11 bini artık bu ülkede yaşıyor. Mısır ve Ürdün'e göç ettirilen bu yerlilerin ise toplamda 700 bin kadar olduğu tahmin ediliyor.

Yoksulların yüzde 15'ini yerliler oluşturuyor

Kendi kimliklerini ve yaşam biçimlerini muhafaza etmeleriyle dikkati çeken yerliler, yaşadıkları bölgelerde ötekileştirilme ile asimilasyona maruz kalıyor ve birçok temel insan haklarından yoksun bırakılıyor.

Yerliler, dünya nüfusunun yüzde 5'inden azını teşkil etmesine rağmen yoksulların yüzde 15'i yerli halklara mensup kişilerden oluşuyor.

İnsanlığın ortak kültürel mirasının çeşitlilik bakımından en zengin özelliklerine sahip yerli halklar, dünya genelinde 5 bin farklı kültürü temsil ediyor ve yaklaşık 7 bin farklı dil konuşuyor.

'İşletmeler' yerlileri zor durumda bırakıyor

Toprak, yerli halklar için yalnızca bir ekonomik kaynak değil aynı zamanda topluluk olarak hayatta kalabilmeleri için hayati önem taşıyan bir unsur.

Dünyada en çok Amazon ormanlarına sahip Brezilya'da 2017'de yerli halklara ait 37 milyon hektar alan keşif ve işletme için rezerve edildi. Brezilya'dan sonra en çok Amazon ormanlarına ev sahipliği yapan Peru'da ise yerlilerin topraklarının yüzde 49,6'sı hükümet tarafından işletmeler için verilen ruhsatlardan olumsuz etkilendi.

Nepal'de yol genişletme çalışmaları için yapılan zorunlu tahliyeler, dini ve kutsal alanların yıkımı neticesinde150 bin yerli halk olumsuz etkilendi.

Yerli halkların hayatlarını olumsuz etkileyen en önemli sektörü maden endüstrisi oluşturuyor. Buna göre, koruma, geliştirme ve yatırım adı altında yapılan projeler yerli halkların yaşamına ket vurmaya devam ediyor.

Güney Amerika ülkesi Ekvador'da madencilik için 50 bin hektar alana verilen ruhsatlar, yerlilerin göç etmesine neden oldu.

Endonezya Takımadalarında Yaşayan Yerli Halklar İttifakı (AMAN) da ülkede yerli halklara ait topraklar üzerinde yapılacak 21 'kalkınma projesi' bulunduğu bilgisini paylaştı.

Yerli halklara uygulanan şiddet endişe verici boyutta

IWGIA'nın 2018 yılı raporuna göre, topraklarını korumaya çalışan yerli halklara yönelik saldırı ve katliamlardaki artış dikkati çekiyor.

Yerli halkların toprakları için verdikleri mücadeleden en çok etkilenenler ise kadınlar ve kız çocukları olarak gözüküyor. Bangladeş Kapaeeng Vakfı'na göre söz konusu çatışma alanlarında yerli halklara mensup 56 kadın cinsel ve fiziksel şiddete maruz kaldı.

Bu yılın teması "Yerlilerin Göçü"

Uluslararası kurum ve kuruluşlar, son yıllarda dünyanın en savunmasız grupları olarak öne çıkan yerlilerin kültürlerini korumak için bir dizi önlem almaya ve farkındalık yaratmaya başladı. 

"Birleşmiş Milletler Yerli Halklar Hakları Deklarasyonu"nun 11. yılı olan 2018'in teması, yerlilerin yaşadıkları ülkelerde maruz kaldıkları baskı ve olumsuz yaşam koşulları nedeniyle kentsel alanlara ve farklı ülkelere göçüne dikkat çekmek için "Yerli Halkların Göç ve Hareketi" olarak belirlendi.

Daha iyi bir hayat, eğitim ve işe sahip olmak için topraklarını terk edip şehir yaşamına adapte olmaya çalışan yerliler, kendi toprakları ve kültürlerine yabancılaşmakla kalmayıp, gittikleri yerlerde kamu hizmetlerine erişimde sıkıntı yaşıyor ve ayrımcılığa maruz kalıyor.

Yerlilerin kültürleri ve yaşam biçimleri tehlikede

Yerlilerin giderek zorunlu göçe maruz kaldığı günümüz dünyasında topraklarından edilmeleri kendi kültürleri ve yaşam biçimlerini de tehlikeye atıyor.

Bu kapsamda 2018 temasının hedefi yerli topraklarının güncel durumu, göçün temel nedenleri, sınırlar arası göç ve yerlerinden edilme gibi konulara odaklanmak.

Uluslararası gözlemciler bu amaç doğrultusunda, yerlilerin karşı karşıya kaldığı zorlukları keşfedip onların kimliklerini ve kültürel faaliyetlerini yeniden canlandırmanın yanı sıra haklarını korumak için çalışmalarda bulunacak.

"Uluslararası Dünya Yerli Halklar Günü" ve "BM Yerli Halkların Hakları Deklarasyonu"

BM Yerli Halklar Çalışma Grubu'nun ilk toplantısını yaptığı 1982 yılında 9 Ağustos, "Uluslararası Dünya Yerli Halklar Günü" olarak ilan edildi. Dünyanın çeşitli ülkelerinde 9 Ağustos Dünya Yerli Halklar Günü vesilesiyle çeşitli kutlamalar yapılıyor.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu (BMGK), 2007'de de yerliler ve üye devletler arasındaki iş birliği ve dayanışma açısından önemli bir dönüm noktası niteliğindeki "BM Yerli Halkların Hakları Deklarasyonu"nu kabul etti. Deklarasyon, yerlilerin haklarına ilişkin en kapsamlı uluslararası araçlardan biri olarak kabul ediliyor.

Yerlilerin kültürlerinin önemli bir parçası olan dillerinin muhafazası için ise 2019, "Uluslararası Yerli Dilleri Yılı" olarak kutlanacak.

Kaynak: AA

Sıradaki Haber
Yolda kalan Bosnalı hacı adaylarını kutsal topraklara THY taşıyacak
Yükleniyor lütfen bekleyiniz