Başkent Trablus'un 750 kilometre güneyinde yer alan Sebha kentinin aktif toplumsal gücünü oluşturan 17 Şubat Devrimcileri'nin yanı sıra, sivil toplum kuruluşları ile kent sakinleri de yazılı ve görüntülü şekilde yapılan duyuruya destek verdi.
Açıklamada, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Suudi Arabistan ve Mısır gibi Arap ülkelerinin yanı sıra, Rusya ve Fransa'nın da Hafter'i desteklediği hatırlatılarak, "Libya halkının reddetmesine rağmen ülkede silah zoruyla Mısır tecrübesi hayata geçirilmeye çalışılıyor." ifadesine yer verildi.
"Askerin, yönetimi ele geçirmesini reddettiğimizi ilan ediyoruz." ifadesini kullanan Sebhalılar, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından tanınan Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin (UMH) meşruiyetini kabul etiklerini duyurdu.
Açıklamada ayrıca Sebha halkının 17 Şubat Devrimi'nin hedeflerinden "sivil devlet, demokrasi ve anayasa çerçevesinde yönetimin seçimle ve barışçıl yöntemlerle el değiştirdiği bir sistemi benimsendiği" kaydedildi.
Libya'nın güneyindeki en büyük kent Sebha'nın önemi
Başkent Trablus'un 750 kilometre güneyinde yer alan Sebha, 130 bini aşan nüfusuyla Libya'nın güneydeki en büyük kent olarak kabul ediliyor. Kente bağlı Teminhent, Semnu, Zegan ve Gaduve adında köyler bulunuyor. Bu köyler genellikle sulak alanların olduğu vahaların çevresi ile vadilerde yer alıyor.
Hafter 4 Nisan 2019'da Trablus'a saldırı emri vermeden birkaç ay önce, Şubat 2019'da içinde Sebha'nın da yer aldığı Fizan bölgesine operasyon başlatarak bölgede kontrolü ele geçirdi.
Ancak UMH'ye bağlı Ali Kenu komutasındaki Güneyi Himaye Birliği (GHB), Çadlı muhaliflerle iş birliği yaparak, Hafter milislerine saldırılar düzenledi. Bu dönemde Heruc Dağı'nda konuşlanmış terör örgütü DAEŞ mensupları da bölgede faaliyet gösteriyordu.
Güneyi Himaye Birliği karşısında direnemeyen Selefi Yusuf et-Tebevi komutasındaki Hafter milisleri, güneye Murzuk kentine çekilmek zorunda kaldı. Bu milis gücünün o dönemde güneye çekilmesi Trablus'a daha çok sayıda Hafter milisinin saldırmasının engellenmesi bakımından Trablus hükümet için önemliydi.
Trablus saldırısının başlamasından kısa süre sonra 18 Nisan'da Güneyi Himaye Birliği, Hafter milislerinin elindeki Teminhent karargahında kontrolü yeniden sağladı. Bu, Öfke Volkanı Operasyonu çerçevesinde Hafter milislerine indirilen ilk büyük darbe olarak kabul edildi. Çünkü burada Trablus'a gönderilmek üzere hazırlanan 15 adet ağır silahın yanı sıra çok sayıda otomatik silah ve mühimmat ele geçirildi.
Güneyi Himaye Birliği, Sebha Kalesi'ni 5 Mayıs 2019'da DAEŞ'tan aldı ve Gaduve köyünden de örgütü tamamen çıkardı.
Hafter milisleri ülkenin güneyinde daha çok Şerara ve Fil gibi petrol sahalarının bulunduğu bölgeleri elinde bulunduruyor. UMH askeri birliklerinin "milli servete zarar gelmemesi ve gelirlerin ortak kullanılması" hedefi ve şartıyla buralarda Hafter milisleriyle çatışmaya girmediği biliniyor.
Hafter milislerinin Sebha'da gerçekleştirdiği ihlaller
Hafter milisleri diğer şehirlerde olduğu gibi Sebha'da da sivil halka karşı "alıkoyma, gasp, ev baskınları ve yargısız infaz" gibi bir dizi eylemler yaptığına ilişkin bölgeden çok sayıda haber ve görüntü yayınlandı.
Özellikle Hafter tarafından "muhalif" kabul edilen ve kolları Çad-Mali bölgesine kadar uzanan kentin en büyük kabilelerinden Tebu'ya mensup kişilerin evlerine baskınlar düzenlendiği, erkeklerin alıkonulduğu ve kabile üyelerine yargısız infazların yapıldığı yönünde çok sayıda haber ve görüntü kamuoyuna yansıdı.
Milislerin Sebha'da gerçekleştirdiği ihlaller Tobruk'taki Hafter yanlısı Temsilciler Meclisi'ne bağlı sözde hükümeti dahi etkiledi. Bu bağlamda söz hükümetin bakanı Ali Koso, Hafter birliklerinin Tebu kabilesine karşı "etnik kıyım" yaptığını gerekçe göstererek istifa ettiğini açıkladı.
Ayrıca Hafter'e bağlı savaş uçaklarının Ağustos 2019'da Murzuk kentinde Tebu kabilesinin bir toplantısını hedef aldığı saldırıda 40'tan fazla kişi hayatını kaybetti.
Terhune'ye dikkat çekip Sebha'yı kazanmak
Trablus hükümeti, önceden ilan ettiği Terhune kentine yönelik askeri operasyonu 18 Nisan'da resmen başlattı. Operasyondan bir gün önce Türk F-16'ları Libya hava sahasında uçuş dahi yaptı.
Kısa sürede önemli başarı kaydeden Türkiye destekli UMH birlikleri, Hafter milislerinin harekat ve ikmal merkezi olarak kullandıkları "Trablus'un sırtındaki hançer" olarak nitelendirilen Terhune'nin merkezine doğru ilerledi. UMH'nin askeri sözcüsü Yarbay Muhammed Kununu, kentte bulunan milislere teslim olmaları çağrısında dahi bulundu.
Ancak kentin merkezine yapılması beklenen operasyon sürpriz bir şekilde aniden durdu. Askeri bir taktik olarak da yorumlanabilecek olan bu duruma, Libya İçişleri Bakanı Fethi Başağa operasyondan birkaç gün sonra yaptığı basın toplantısında açıklık getirdi. Başağa, Terhune halkının da Hafter milislerinden "mustarip" olduğunu söyleyerek ılımlı mesajlar verdi.
Bu adım Terhune'de askeri olarak istenilen sonucun alınamadığı ve operasyonun başarısız olduğu görüntüsü verdi. Çünkü 13 Nisan'da başkentin batısındaki Sabrata kentinin ele geçirilmesinden birkaç saat önce de sözcü Kununu, aynı şekilde milislere "teslim ol" çağrısı yapmış ve ardından kent düşmüştü.
Ancak Libya'yı yakından takip eden uzmanlar "Trablus hükümetinin dikkatleri Terhune'ye çekerek nihai hedefi gizlediği, Terhune'yi manivela olarak kullanarak asıl sürprizi Sebha'da yaptığı" değerlendirmesinde bulunuyor.