Libya’da uluslararası meşruiyete sahip Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin (UMH) kontrolünde olan başkent Trablus’u ele geçirmek için 4 Nisan’da saldırı başlatan Halife Hafter’e bağlı güçler, saldırıların başladığı günden beri sivil yerleşim yerlerini hedef alıyor.
Cami, havaalanı ve okullar hedefte
Halife Hafter’e bağlı güçlerin, UMH’nin elinde bulunan bölgelerde ilerleme sağlayamayınca sivil yerleşim alanlarını hedef aldığı aktarılıyor. Uluslararası uçuşlara açık olan Trablus’taki tek havaalanı Mitiga’yı üst üste 2 defa vuran Hafter güçleri, havaalanında uçuşların kısa süreli durmasına neden oldu.
Trablus Havalimanı çevresinde yoğunlaşan çatışmalarda ise Hafter güçleri, havalimanı yakınlarındaki bir camiyi hedef aldı. Saldırıda cami büyük hasar gördü.
Nisan ayında da UMH Eğitim Bakanlığına bağlı bir okul hedef alınmış, 3 milyondan fazla ders kitabı yanmıştı.
UMH İçişleri Bakanlığı, Hafter güçlerinin Trablus’un batısında grad füzeleri ile sivil yerleşim yerlerini vurduğunu ve Ayn Zara bölgesinde bir sahra hastanesini hedef aldığını aktarmıştı.
100 bin kişi evini terk etti, binlerce çocuk eğitime ara verdi
UMH sivillerin hedef alınmasını savaş suçu ve katliam olarak nitelendirirken, Trablus’un güneyinden göç etmek zorunda kalan bin 100 ailenin 46 farklı merkeze yerleştirildiğini açıkladı.
Göç eden ailelerin yerleştirildiği merkezler, okullardan dönüştürülüyor.
UMH Eğitim Bakanlığı, okulların göç etmek zorunda kalan ailelerin yaşaması için tahsis edildiğini ve binlerce çocuğun eğitime ara vermek zorunda kaldığını duyurdu.
Birleşmiş Milletlere (BM) göre ise Hafter’in sivil alanlara yaptığı saldırılar sonucu, 100 binin üzerinde kişi evini terk etmek zorunda kaldı.
BM ve Uluslararası Af Örgütü: Savaş suçu
Hafter’in Trablus’ta sivil yerleşim yerlerine düzenlediği saldırılara UMH'den sonra Birleşmiş Milletler Libya Özel Temsilcisi Gassan Selame ve Uluslararası Af Örgütü de tepki göstererek, sivil alanların hedef alınmasının savaş suçu olduğunu belirtti.
Uluslararası Af Örgütü, Trablus’a yönelik saldırıların kanunsuz olduğunu aktararak, savaş suçu niteliğindeki saldırıların soruşturulması çağrısı yaptı.
Gassan Selame, "Sivillerin yaşadığı alanların rastgele hedef alınması savaş suçu teşkil ediyor ve sadece bu suçları işleyenler değil, emir verenler de sorumlu tutulabilir" sözleriyle Hafter’i işaret etti.
Çocuklar asker altına alınıyor
Daha önce Bingazi'ye düzenlediği saldırılar sırasında çocukları silah altına almakla suçlanan Halife Hafter'in Trablus saldırısında da çocukları kullandığı öne sürülüyor.
UMH Dışişleri Bakanı Muhammed Seyale, Hafter'in çocukları silah altına aldığına dair ellerinde belgeler olduğunu söylemişti. UMH daha sonra ise, Hafter güçleri ile çatışmaların devam ettiği bölgelerde Hafter güçleri saflarında savaşan çocukların esir alındığını aktardı.
Libyalı aktivistler de sosyal medya sitelerinde, Hafter güçleri için savaşan çocukların fotoğraflarını paylaşarak, Hafter'i savaş suçu işlemekle suçladı.
Kanunsuz idamlar gerçekleştiriliyor
Avrupa ve Akdeniz çevresinde insan hakları ile ilgili çalışmalar yapan Euro-Mediterranean Human Rights Monitor adlı insan hakları izleme örgütü, görgü tanıklarına dayandırarak hazırladığı raporunda, Hafter güçlerinin kanunsuz idamlar gerçekleştirdiğini duyurdu.
Raporda, Hafter güçlerinin UMH askerlerini esir aldıktan sonra işkence yaptığı ve sokaklarda teşhir ettiği aktarıldı.
4 Nisan'da Hafter'in Trablus'a başlattığı saldırılarda şu ana kadar 600 kişinin öldüğünün belirtildiği raporda, 3 bin kişinin yaralandığı duyuruldu.
Libya'daki son gelişmeler
Libya'da son günlerde UMH'ye bağlı birlikler, Hafter güçlerinin eline geçen Trablus Havalimanı'nı geri almak için saldırılar yapıyor. Yerel kaynakların verdiği bilgiye göre, havalimanının büyük bölümünde kontrol UMH birliklerinin elinde.
Zaman zaman çatışmaların yoğunlaştığı diğer cephelerde ise, her iki taraf da ilerleme sağlayamıyor. UMH, Hafter güçlerinin başkent çevresinde konuşlu güçlerini sık sık hava saldırılarıyla vuruyor. Saldırılarda ülkenin iç bölgelerinden Hafter'e gelen yardımların da hedef alındığı belirtiliyor.
Serrac'dan çözüm planı önerisi
Başkent Trablus'u çevreleyen cephelerde Hafter güçleri ile UMH birlikleri arasında çatışmalar devam ederken, UMH Başkanlık Konseyi Başkanı Fayiz es-Serrac, ülkede yaşanan krizin çözümüyle ilgili BM Libya Destek Misyonu ile koordineli olarak, tüm ulusal güçleri temsil edecek bir Libya forumunun düzenlenmesini önerdi.
Türkiye'nin de destek verdiği "BM destekli Libya forumu" önerisine Halife Hafter, "Trablus alınmadan müzakere yok" sözleriyle yanıt verdi.
Gassan Selame'nin Hafter'le görüşmesi tepki çekti
BM Libya Özel Temsilcisi Gassan Selame, geçtiğimiz günlerde Halife Hafter'i ziyeret ederek bir görüşme gerçekleştirdi.
Selame'nin, Libya'da siyasi çözüm önerilerini açıkça reddeden ve uluslararası tanınırlığa sahip UMH kontrolündeki başkent Trablus'u saldıra başlatan ve başkenti ele geçirmeden müzakere yapmayacağını ilan eden Hafter ile görüşmesi tepki çekti.
Hafter çözümü reddediyor
Gassan Selame geçtiğimiz ay yaptığı açıklamada, Halife Hafter'in başkent Trablus'a başlattığı saldırıdan sonra BM'nin ortaya koyduğu siyasi çözüm sürecinin devam etmesinin mümkün olmadığını söylemişti.
Selame, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde (BMGK) yaptığı konuşmada ise, Libya'nın başkentine yönelik silahlı operasyonu eleştirmiş ve Trablus'un çevresindeki çatışmaları "Akdeniz'in güney kıyılarını ve çevresini etkileyebilecek uzun ve kanlı bir savaşın başlangıcı" şeklinde tanımlamıştı.
Bunun üzerine Hafter, Selame'yi taraf tutmakla suçlamış ve Trablus'u "milis" olarak tanımladığı UMH birliklerinden temizlemeden siyasi çözümün sağlanamayağını iddia etmişti.
Kaynak: Al Jazeera, Al Arabi Al Jadeed, Euroedmonitor, Libya Observer, AA, Amnesty