Libya'da darbeci general Hafter'in saldırıları sürüyor. Trablus yakınlarındaki Harp Akademileri, bu yılın başında saldırıya uğramıştı. Hedef alınanlar 18-25 yaş arası öğrencilerdi. 30 öğrenci bu saldırıda hayatını kaybetti.
TRT Haber Muhabiri Elif Akkuş ile Kameraman Aykut Olgun, saldırının ardından bir süre kapalı kalan Harp Akedamilerini görüntüledi.
Elif Akkuş'un izlenimleri:
Trablus’taki Kara Harp Okulu 1957 yılında Kral İdris döneminde kuruldu. O günden bu yana binlerce öğrenci bu okulda okudu mezun oldu ve ülkesine hizmet eden birer asker oldu.
2020 yılının 4 Ocak tarihinde hem Libya tarihi hem de Kara Harp Okulu için kara bir gündü. Akşam saatlerinde Darbeci Hafter Kara Harp Okulu’na saldırdı. Yemekhaneden sınıfa doğru giden öğrencilerden 30’u okulun bahçesinde öldü. Bazıları ağır 33 öğrenci yaralandı.
Dünya bu saldırıyı çok önemsemedi hatta gündemine bile çok taşımadı. Ancak saldırı anı ve sonrası Libya’da yaşananlar, acıyla karışık kaos ortamı kelimelere sığmayacak şekildeydi. Arkadaşlarının ölümüne şahit olan ve hastane bahçesinde bekleyen öğrencilerin yaşadıkları korku, edişe ve belirsizlik yüzlerinden okunuyordu.
Saldırıdan sonra bir süreliğine okul eğitimine ara verdi.
TRT haber ekibi olarak saldırının yapıldığı okulu ilk kez görüntüledik.
Bu fotoğraflar 18-25 yaş arasında, henüz mezun olamadan şehit düşen askerlerden geriye kalan anılardan sadece bazıları.
"Saldırıyı Birleşik Arap Emirlikleri yaptı"
Okulun Sözcüsü Albay Said El Maliti karşıladı bizi. Kendisi aynı zamanda bir savaş pilotu. Saldırı sonrası ilk yaptığı şarapnel parçalarını incelemek olmuş. "Sadece Birleşik Arap Emirlikleri envanterinde olan insansız hava aracıyla düzenlendi saldırı." diyor.
Albay Maliti’nin zaman zaman gözleri doluyor. Okulda ilk gittiğimiz yer saldırının olduğu yer ve sonra oradaki binanın kapısından içeri girdiğimizde ölen askerlerin eşyalarını görüyoruz.
Albay Said El Maliti askerlerden birinin botunu alıyor ve öpüyor; “hiçbiri ne Hafter ne Birleşik Arap Emirlikleri ne Mısır, hiçbiri o çocuklarının birinin botundan değerli değil” diyor. Dünyanın hiçbir yerinde bir asker, hele ki bir komutanın duygularına hakim olamayacağı aklınıza gelmez belki ama o 4 Ocak gecesi yaşanan acıyı hala içinde, kalbinde taşıyor. Ölen öğrencilerin eşyalarını tek tek eline alıyor. Her seferinde öfkeyle acı birbirine karışıyor.
Ve sonra o çocukların yatakhanelerine götürüyor bizi. O gece ve sonrasında bir daha asla gidemedikleri yatakhaneye.
İlginç olan sanki biraz sonra içeri o öğrenciler girecekmiş gibi, eşyaları öylece orada duruyor. Kimsenin dokunmaya kaldırmaya gücü yok belli ki. Koridorda bahçede dizilmiş botları duruyor.
Adı artık "Yas Sınıfı"
Ve sonra bir sınıfa gidiyoruz. Eğer saldırı iki dakika sonra olsaydı o gençler bu sınıfa girmiş olacaktı. Ama olmadı.
Sınıfın adı bu olaydan sonra yas sınıfı olarak anılıyor. Her sırada okulda okuyan öğrencilerin isimleri yazılı.
Sınıf boş ve bir süre daha boş kalacak. Yeniden eğitime başlandığında da eskisi gibi olmayacak.
Okulun duvarlarında onurlu ve şerefli bir askerin nasıl olması gerektiğine dair yazılar var. Yazılar etkileyici. Bir o kadar da sarsıcı. Çünkü o okulda Libya’nın geleceği için disiplinle, onurla, şerefle yetiştirilen 30 öğrenci artık yok.
"Hafter milis yetiştirerek BAE ve Mısır'ın emrine verecek, kaynaklarımızı satacak"
Albay Said El Maliti, saldırıdan sonra Hafter destekçilerinin saldırıyı ve ölen çocukları "teröristler öldü" diyerek gülerek konuştuğunu ifade ediyor ve devam ediyor; “Libya’da eskiden doğu batı yoktu. Libya vardı. Bu okulda Libya’nın yer yerinden öğrenciler var. Hafter ülkeyi ayırmaya bölmeye çalışıyor. Bir ordu kurmak istemiyor, yalan söylüyor. O milis yetiştirerek Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Mısır’ın emrine verecek ve bizim kaynaklarımızı onlara satacak.” diyor.
"Unutmadığınız ve yanımızda olduğunuz için Türkiye'ye teşekkürler"
Vedalaşmak için kapıya ulaştığımızda sıkıca elimi tutuyor Albay Said El Maliti, teşekkür ediyor, Türkiye’ye size teşekkürler, unutmadığınız ve yanımızda olduğunuz için. Ve son sözünü gayet güçlü, kararlı ve inançlı bir ifadeyle dile getiriyor: ”Şerefli, özgür kahramanlarımız oldukça Hafter ve destekçileri hayallerine kavuşamayacak. Ve Hafter hakettiği yere, demir parmaklıklar arkasına gidecek.”
Okuldan ayrılırken kapısının üzerinde 30 şehit öğrencinin resimlerini görüyoruz. Onları saygıyla anarak ayrılıyoruz okuldan... Öğrencilerin anılarını geride kalanların acılarını arkamızda bırakarak.
Kamera: Aykut Olgun