TRT World Forum'da gündem: Kriz çağında insani yardım

Dünyanın çeşitli bölgelerinde gerçekleşen doğal afetler ve savaslar sonucunda yaşanan krizler insani yardımın önemini gün geçtikce daha da çok ortaya çıkarıyor.

TRT World Forum tarafından her hafta gerçekleştirilen “Dijital Tartışmalar” programının bu haftaki konusu da içinde bulunduğumun sürekli kriz çağında insani yardım oldu.

Online oturum, Sosyoloji Profesörü ve eski Milletvekili Talip Küçükcan'ın moderatörlüğünde düzenlendi.

Oturuma Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık, Manchester Üniversitesi Küresel Sağlık ve İnsani İşler Profesörü Mukesh Kapila, Ürdünlü ilk kadın yönetmen, aynı zamanda BM Kadınları Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Savunucusu Ghada Saba ve The New Humanitarian Genel Yayın Yönetmeni Josephine Schmidt katıldı.

Katılımcılar,  insani krizlerle başa çıkma şekillerinin yanı sıra değişmesi gereken sorunlara bakış açılarına da değindi. 

"Küresel sorunlar için ortak çabaya ihtiyacımız var"

Oturumdaki konuşmasında "Mantığımızı ve kavramlarımızı krizleri tanımlama açısından yeniden yapılandırmalıyız" diyen Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık, dayanışmaya ihtiyacımız olduğunu vurgulayarak, küresel sorunlar için çözümlerin ortak bir çaba ile aranması gerektiğini vurguladı.

Kınık, ortak çabaların yalnızca uluslararası kuruluşlar tarafından değil yerel düzeyde yürütülmesi gerektiğini belirtti. "Yerel yardım yöntemlerine odaklanmak için işlerin şu anda çalışma şeklini değiştirmeliyiz. Yeniden yapılandırılmış, iyi organize edilmiş, entegre, topluluk temelli bir sisteme ihtiyacımız var. Paradigmayı değiştirmeliyiz" dedi.

Kınık, eşit dağılmayan küresel bir sistemin varlığına işaret ederken, cevabın sadece nakit enjekte etmek olmadığını vurguladı. Bunun yerine, yerel dayanıklılık kapasitesini ve kendi kendine yeterliliği iyileştirmek için yatırım yapmaya çağırdı.

"Dünya, küresel organizasyonlardan daha hızlı gelişti"

Kınık'ın fikirlerine katıldığını söyleyen Manchester Üniversitesi Küresel Sağlık ve İnsani İşler Profesörü Mukesh Kapila, “Yerel, ulusal ve küresel (Birleşmiş Milletler gibi) arasındaki ilişkiyi yeniden gözden geçirmemiz gerekiyor. Dünya, küresel organizasyonlardan daha hızlı değişti. Dünyanın daha az bağlantılı olduğu bir zamanda geliştirildiler." dedi.

Kapila, bir tarafın diğerinin üzerinde hegemonyasını önlemek için iş birliğinin eşit ortaklar tarafından yapılması gerektiğini vurguladı. Mevcut küresel insani yardım sistemine meydan okunması ve olduğu gibi bırakılmaması gerektiğini söyledi.

Bununla birlikte Kapila, “İnsanların yardım almamasına rağmen hayatta kalmasını olağanüstü buluyorum. Çoğu insan kendilerine ve komşularına bakıyor.”dedi.

"Kadınlar ekonomik ve siyasi şiddetle karşı karşıya"

BM Kadınları Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Savunucusu Ghada Saba ise konuşmasında cinsiyet ayrımına değinerek, insani krizler sırasında “kadınların daha fazla acı çekebileceğini söyledi.

Saba, bu tür krizler sırasında aile içi şiddetin artma eğiliminde olduğunu, hukukla ilgili, davranışımızla veya düşünce tarzımızla ilgili çirkin normları değiştirmeye çalıştığını söyledi.

"İnsanların zihniyetini değiştirmek için çalışmalıyız. Kadınlar ekonomik şiddet ve siyasi şiddetle karşı karşıya .Ama erkeklerle el ele çalışmalıyız. Şimdiye kadar daha çok kadınlarla çalışıyoruz . Ama karar hala erkeklerin elinde. Eşitliğe ulaşmak ve şiddeti sona erdirmek için zihniyetleri değiştirmemiz gerekiyor."

"İnsani yardım gazetecileri siyasi baskı altında"

The New Humanitarian Genel Yayın Yönetmeni Josephine Schmidt ise  insani yardım muhabirlerinin karşılaştığı zorluklardan bahsetti. 

Schmidt, insani yardım gazetecilerinin çok fazla siyasi baskı altında olduğuna dikkat çekti. "Pek çok insan anlatıyı kontrol etmek istiyor" dedi. Schmidt, bu iş kolunda doğruluğun önemine işaret etti. "Yanlış bilgilendirme, insani yardım çalışmalarının birçok düşmanından biridir" dedi. 

Schmidt, insani krizlerdeki insanların her zaman pasif kurbanlar olarak tasvir edilmemesi için olumlu ve ilham verici olaylar aramanın teşvik edilmesi gerektiğini söyledi.