Trump, 6 Ocak 2021'de gerçekleşen ve beş kişinin öldüğü Kongre baskını olayları hakkında kapalı kapılar ardında ifade vermek ve belgeleri teslim etmek üzere Komitenin sunduğu mahkeme celbine itiraz etti.
Trump'ın avukatlarınca hazırlanan 41 sayfalık dava metninde, “Diğer eski başkanlar, Kongrenin sunduğu mahkeme celbine yanıt olarak tanıklık etmeyi veya belgeleri teslim etmeyi gönüllü olarak kabul etmiş olsalar da hiçbiri bunu yapmaya zorlanmadı.” ifadelerine yer verildi.
Trump'ın avukatı David Warrington, yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti:
“6 Ocak Soruşturma Komitesi, eski Başkan Donald Trump'ın 14 Kasım Pazartesi günü ifade vermek üzere hazır bulunmasını talep etmek gibi benzeri görülmemiş bir eylem gerçekleştirdi. Bunun ardından Trump, yürütme organının yetkileri ve kuvvetler ayrılığı ile tutarlı olarak bu endişeleri çözmek için Komite ile iyi niyetli bir çaba içerisine girdi. Ancak söz konusu partizan Komite, siyasi bir yol izlemekte ısrar ediyor ve Trump'a yürütme ve yasama organları arasındaki bu anlaşmazlığa, yargıyı dahil etmekten başka seçenek bırakmıyor.”
Trump'ın dava metninde, "Trump, ABD'nin eski Başkanı olarak, Kongre önünde ifade vermeye zorlanmak konusunda mutlak dokunulmazlığa sahiptir. Trump'a verilen mahkeme celbi, yürütme organına haksız yere izinsiz müdahale kapsamında geçersiz, yasa dışı ve uygulanamaz olarak değerlendirilmelidir." ifadeleri yer aldı.
Komite, Trump'ı mahkeme celbiyle ifadeye çağırmıştı
ABD Temsilciler Meclisi 6 Ocak Soruşturma Komitesi, 13 Ekim oturumunda, eski Başkan Donald Trump hakkında, Kongre baskını konusunda ifade vermek üzere celp kararı çıkarmıştı.
Oturumdaki oylamada, 9 Komite üyesinin tamamı, Trump'ın ifadeye çağırılmasına yönelik teklife "evet" oyu vermişti.
Soruşturma Komitesinden yapılan yazılı açıklamada, Trump'ın, 2020 başkanlık seçim sonuçlarını geçersiz kılmak için 6 Ocak 2021'de gerçekleşen Kongre baskınının "temel sebebi" olduğu gerekçesiyle mahkeme celbiyle ifadeye çağrıldığı belirtilmişti.
Dokuz üyeli Komite, Trump'ın avukatlarına, 14 Kasım'a kadar eski başkanın yeminli ifadesiyle kendisiyle Kongre üyeleri ve aşırılık yanlısı gruplar arasındaki kişisel iletişimler de dahil olmak üzere bir dizi ilgili belge talebinde bulunmuştu.
Kongredeki komitelerin ifade çağrısına icabet etmemek yasal olarak suç sayılıyor.