Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö'nün ev sahipliğinde Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda yapılacak Trump - Putin zirvesinin yaklaşık dört saat sürmesi bekleniyor. İkili, görüşmelerin ardından çalışma yemeğine geçecek. Devamında ise basın toplantısı düzenleyecekler.
Yoğun güvenlik önlemleri altında yapılacak zirvede ABD-Rusya ilişkileri, ABD seçimlerine müdahale iddiaları, Suriye savaşı, nükleer silahsızlanma, Rusya'nın Ukrayna'daki askeri faaliyetleri, Kırım'ın ilhakı ve Kuzey Kore konuları ele alınacak.
Trump: Beklentimiz düşük
Görüşme öncesinde Finlandiya'da CBS televizyonuna konuşan Trump, Rusya ile yapılacak görüşmede “beklentilerinin düşük” olduğunu söyledi. Trump İngiltere merkezli Daily Mail gazetesine verdiği röportajda ise, “Putin’in acımasız biri olduğunu düşünüp düşünmediği” sorusuna, “Herhangi bir şey söyleyemem. Acımasız olmadığını sanıyorum. Öyle olan başkalarını da sayabilirim. Rusya ile iyi geçinirsek, bu iyi bir şey olur. Putin’i tanımıyorum. Onunla birkaç kez bir araya geldim. Muhtemelen çok iyi anlaşacağımızı düşünüyorum” cevabını verdi.
Zirve öncesi tansiyonu yükselten Almanya eleştirisi
Trump, NATO Zirvesi'nde yaptığı açıklamada, Rusya ile Baltık Denizi doğalgaz boru hattı anlaşması (Kuzey Akım 2) yapan Almanya'nın, Rusya'nın esiri olduğunu söylemişti.
Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov, Trump'ın Kuzey Akım 2 projesini eleştiren sözlerini "ilkesiz rekabetin korkunç bir örneği" olarak tanımladı.
Peskov, Trump ile Putin arasında Suriye konusundaki müzakerelerin de Amerikan yönetiminin İran politikası sebebiyle zor geçeceğini belirtti.
Trump iç siyasi baskıya maruz kalabilir
Trump-Putin görüşmesi, Moskova ile Batı arasındaki ilişkilerin Soğuk Savaş'tan bu yana en kötü olduğu bir dönemde gerçekleşecek. Görüşmenin, Rusya'nın Trump'ın 2016'daki seçim kampanyasını desteklediği iddialarının soruşturulduğu bir dönemde yapılması, Trump'ın iç siyasi baskıya maruz kalmasına yol açabilir.
Zirve Avrupa Birliği'ni korkutuyor
Trump, NATO Zirvesi için gittiği Brüksel'de Kanada, Almanya, Fransa gibi gelişmiş ülkelerin NATO'ya yeterli maddi destekte bulunmadığını söylemişti. Trump'ın, Rusya karşısında Avrupa'nın savunma bütçesini azaltma ihtimali Avrupa Birliği'ni (AB) korkutuyor.
İngiltere merkezli The Times gazetesinde yer alan habere göre, İngiltere hükümetinden bazı bakanlar, iki lider arasındaki görüşmede buzların erimesinin ardından Putin'in Trump'ı Avrupa'daki ABD askerlerinin etkisini azaltacak politikalara ikna etmesinden endişe ediyor.
Atılacak böyle bir adımın, 1949'dan beri ABD'nin askeri gücüne güvenerek, Batı güvenliğini garanti eden 29 üyeli Avrupa Konseyi için varoluşsal bir krizi tetikleyebileceğinden korkuluyor.
İsrail'in zirve üzerinden Suriye hesapları
İsrail, müttefiki ABD'nin Rusya ile yapacağı zirveyi en yakından takip edecek ülkelerden biri. İsrail kamuoyu, Başbakan Netanyahu ile Putin arasında kurulan iyi ilişkiler sebebiyle, görüşmede Ortadoğu'ya dair alınan kararların İsrail lehine olacağını düşünüyor.
Washington Post gazetesi Trump’ın, İran’ın bölgedeki nüfuzunun önlenmesi ve ABD askerlerinin bölgeden çekilmesi karşılığında Rusya’ya, Suriye’deki siyasi geçişin sağlanmasını önereceğini iddia etti.
Bu durumda İsrail, Rusya’nın izniyle Suriye’de kendisini tehdit eden İranlı hedefleri vurabilecek. Ancak İsrail, Rus askerlerin silahsız olması halinde müdahale edebilecek.
Yahudi asıllı ABD’li yazar Tsvi Shavers da konuyla ilgili Bloomberg’de çıkan yazısında İsrail’in, İran’ın Suriye’den çıkarılması için Trump’a baskı yapmasına gerek olmadığını, zira Trump’ın bu konuda İsrail’den daha istekli olduğunu yazmıştı.
Beyaz Saray'ın Ukrayna ve Kırım endişesi
Washington Post gazetesi adı açıklanmayan kaynaklara dayandırdığı haberinde, Beyaz Saray'da Trump'ın yakın danışmanları ve müttefiklerinin, Trump'ın Putin'le yapacağı görüşmede Kırım ve Ukrayna konusunda taviz vermesinden endişe ettiğini aktarmıştı. Trump'ta "bir anlaşma yapmak uğruna geçmiş meselelere göz yumabilecek bir kişi" gördüğünü söyleyen kaynaklara göre bu durum, Başkan'ın yakın çevresini ve müttefik ülkelerdeki bürokratları rahatsız ediyor.
ABD ve Rusya arasında silahlanma yarışı
ABD Başkanı Trump’ın ABD’nin nükleer gücünün büyütülmesi ve geliştirilmesi konusunda istekli olduğu biliniyor. Putin ise geçtiğimiz Mayıs ayında Rusya'nın yeni nükleer silahlarını tanıtırken “Şimdi yeni bir gerçekliği hesaplamaya ihtiyacınız var” diyerek ABD'ye meydan okumuştu.
İki liderin nükleer silahlar konusunda saldırgan bir dil kullanmaları, Rusya ve ABD arasında yeni bir silahlanma yarışı başlatabilir.
ABD'nin ambargosu hafifler mi?
Zirvede Rusya ekonomisini ilgilendiren en önemli başlık ise ABD'nin uyguladığı ambargolar. Putin, Kırım, Ukrayna, Suriye ve ABD seçimlerine müdahale konuları sebebiyle Rusya'ya uygulanan ambargonun hafifletilmesini bekliyor. Ancak ABD’de 2017’de yayınlanan bir kanunla Başkan’ın Kongre onayı olmadan ambargoyu kaldırma yetkisi elinden alınmıştı.
Kaynak: TRT Haber