ABD Başkanı Donald Trump'ın, en önemli destekçilerinden biri olarak bilinen Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'ın görevine Twitter üzerinden son vermesi, Amerikan kamuoyunda tartışılmaya devam ediyor.
Kabinede istikrarı yakalayamadı
Henüz görev süresinin 2. yılının ilk aylarında olan Trump, gerek Beyaz Saray içinde gerek kabinesinde belirli bir istikrarı yakalayamadı. Hem ABD Kongresi hem de ana akım Amerikan medyasıyla yaşadığı gerilimleri sürdüren Trump, Amerikan sisteminin en önemli sacayaklarından Dışişleri Bakanlığı’na yeni bir ismi getirme kararı aldı.
Son bakan değişimiyle "Trump şimdi kimi görevden alacak?" şeklindeki tartışmaların dozu artarken, 14 ay gibi kısa bir zaman diliminde Cumhuriyetçi başkanın kabinesi ve yakın çalışma ekibindeki hızlı değişim, ulusal ve uluslararası kamuoyunun dikkatini çekti.
Oval Ofis'e hızlı girdi
Oval Ofis'te 20 Ocak 2017'de göreve başladığında Trump'ın ilk icraatlarından biri, Adalet Bakanlığı görevini vekaleten yürüten Sally Yates'in görevine son vermek oldu.
Trump'ın "nüfusunun çoğunluğu Müslüman ülkelerden gelen kişilere vize yasağı" getiren tartışmalı kararını mahkemede savunmayacağını açıklayan Yates saatler sonra kovulurken, yeni yönetimin görevine en hızlı son verdiği isim olarak kayıtlara geçti.
Bu vize yasağı kararına tepki gösteren UBER'in CEO'su Travis Kalanick, 2 Şubat'ta Beyaz Saray Ekonomi Danışma Konseyi'nden ayrıldığını açıkladı.
Flynn'in istifası gündemi sarstı
Ancak Trump'ın ilk ayına damga vuran istifa, Beyaz Saray eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Flynn'in, "Rusya soruşturması konusunda Başkan Yardımcısı Mike Pence'e yalan söylemesinin" ardından görevinden ayrılması oldu.
13 Şubat'ta istifa eden Flynn, sadece 22 gün görevde kalarak "en üst düzeyde en erken istifa eden" ilk isim olarak dikkat çekti. Flynn'in yerine ise, General Herbert Raymond McMaster getirildi. McMaster'ın da bugünlerde görevine son verilebileceği ya da istifa edeceği iddiaları Washington kulislerinde sıkça dile getiriliyor.
Flynn'in istifasının ardından Beyaz Saray'da sular durulmadı ve Beyaz Saray Özel Kalem Yardımcısı Katie Walsh da 30 Mart'ta görevinden ayrıldı. Walsh, Beyaz Saray'ın Batı Kanadı'ndan ayrılan ilk üst düzey isim oldu.
Trump, FBI Direktörü Comey'yi kovdu
Flynn ile çalkalanan Washington gündemi, Trump'ın ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI) Direktörü James Comey'yi görevden almasıyla büyük bir deprem yaşadı.
Rusya soruşturmasını da yürüten Comey'nin 9 Mayıs'ta görevine son verilmesi, Amerikan kamuoyunda zaten var olan "Trump-Rusya soruşturması" tartışmasını iyice alevlendirdi. Comey'nin yerine 2 Ağustos'ta Christopher Wray getirildi.
Adalet Bakanlığı'nın 17 Mayıs'ta, eski FBI Direktörü Robert Mueller'ı "Özel Yetkili Savcı" sıfatıyla Rusya soruşturmasına ataması ise tartışmaları bitirmedi.
İletişim Direktörü ayrıldı
Beyaz Saray İletişim Direktörü Mike Dubke'nin 30 Mayıs'ta görevi bırakması da Beyaz Saray içindeki hararetin çok yüksek olduğu ve Batı Kanadı'nda istikrarın sağlanamadığı yorumlarına neden oldu.
Trump'ın 1 Haziran'da yaptığı "ABD'yi Paris İklim Anlaşması'ndan çekeceğim" açıklamasından kısa bir süre sonra, Tesla CEO'su Elan Musk ve Disney Başkanı Robert Iger'in Beyaz Saray Ekonomi Danışma Konseyi'nden ayrılmaları da öne çıkan gelişmeler arasında yer aldı.
Bu gelişmelerin ardından Trump, 16 Ağustos'ta ekonomi danışma konseyini tamamen kaldırdı.
Spicer, Priebus ve Bannon art arda ayrıldı
Comey'den sonraki depremin merkez üssüyle ilgili tahminler sürerken, Beyaz Saray'ın kalbinden, gündemi sarsan bir istifa haberi daha geldi.
Beyaz Saray Sözcüsü Sean Spicer, Trump'ın New York'tan finansçı arkadaşı Anthony Scaramucci'yi Beyaz Saray İletişim Direktörlüğü görevine getirmesinin ardından 21 Temmuz'da istifa ettiğini açıkladı. Spicer görevi bıraktığında sadece 182 gündür Beyaz Saray'da çalışıyordu. Spicer tartışması bitmeden Scaramucci de henüz 10. görev gününde kovuldu.
Trump'ın eski Özel Kalem Müdürü Reince Priebus da 28 Temmuz'da koltuğundan ayrılırken, o günlerde Trump'ın kabinesinde İç Güvenlik Bakanı olan Kelly 3 gün sonra onun yerine atandı.
Washington'da "ırkçı" söylemleri tartışmalara neden olan Trump'ın Başstratejisti Steve Bannon ise, 19 Ağustos'ta görevinden ayrıldı. Bannon gibi aşırı sağcı görüşleriyle tanınan Ulusal Güvenlik Danışmanı Sebastian Gorka da Ağustos ayının son günlerinde Beyaz Saray'a veda etti.
Price, kabineden ayrılan ilk bakan oldu
Sağlık Bakanı Tom Price, yüksek seyahat harcamalarının ortaya çıkması üzerine kamuoyunda artan baskılara dayanamayıp 29 Eylül'de grevinden istifa etti. Price, Trump yönetiminden ayrılan ilk bakan olarak kayıtlara geçti.
Trump'ın ikinci "iletişim direktörü" olan ve "en uzun süre Trump'ın yanında görev yapan yardımcısı" unvanını elinde bulunduran Hope Hicks de, 28 Şubat 2018'de görevinden ayrıldı. Hicks depremi sürerken Trump'ın Başekonomi Danışmanı Gary Cohn'un 6 Mart'ta "gümrük vergileri" tartışmalarını gerekçe göstererek istifa etmesi tartışmaları alevlendirdi.
"Sırada kim var?" tartışması
Trump'ın en yakın çalıştığı ve uzun süreli hukukunun olduğu Tillerson'ı "bir Twitter mesajı" ile kovması, Washington'da "Sırada kim var?" sorusunun daha yüksek sesle sorulmasına neden oluyor.
Adalet Bakanı Sessions ve Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı McMaster'ın ayrılacaklarıyla ilgili iddialar tartışılmaya devam ederken, Trump'ın kendi kabinesindeki görev değişiklikleri için uygun gördüğü yönteme dair tepkiler de artıyor.
ABD'nin en sıra dışı başkanlarından biri olarak şimdiden kayıtlara geçen Trump'ın bundan sonraki yönetim tercihleri, hem Amerikan hem de uluslararası kamuoyunun gündemini meşgul etmeye devam edecek gibi gözüküyor.
Kaynak: AA